Benimle konuşmazsan, sorunun ne olduğunu söylemezsen, hatalarımı bilemezsem ve benimle tartışmazsan sana yardımcı olamam.
Bazı insanlar hep susar. Peki ya sen? Tartışmamak için susar mısın? Susman onu sevdiğinden mi, kaybetmek istemediğinden mi, yada kırıp dökmek acı vermesin diye mi? Hiç sevmiyor da olabilirsin.
Dünya zaten yalan, kalp kırmak kime ne kazandıracak veya birine bağırıp çağırmakla eline ne geçecek. Günah işlemekte çabası zaten deyip susun bakalım. Susun ki karşınızdaki kişi kendini değersiz hissetsin. Susun ki siz sustukça diğer insanlar tepenize binsin.
Açıkçası ben birisiyle konuşurken yüzüme bakarak tartışın çok isterim. Konuşalım, tartışalım. Sırf o üzülecek diye söyleyeceklerimi bana yanlış ve ters gelen şeyleri içime atamam. Benim ne kadar doğrularım varsa elbette hatalarımda vardır ve ben bunu duymak isterim.
İnsanların en iyi yaptıkları şey sevmek ve tartışmak. Sevdiği insanı bazen yerin dibine sokmak, bazen de göklere çıkarmak. Karşılıklı tartışmalar her zaman sorun çözmese de bir rota belirler ve o kişi ile ilişkinizin ne denli devam edeceği yada etmeyeceği yolu çizer. Birbirinize yardımcı olmayı, hata yapmamayı ve sevmeyi öğretir.
Dostunuz, aileniz, sevdiğiniz tarafından sebepsiz yere çıkan tartışmalar can acıtır çünkü elimizin altında vara yoğa tartışma sebebi çıkartan küçük psikopatlardan çok var. Dilin kemiği olmamasına rağmen o kemik en derine batar ve çok acıtır.
Sen benim saçımı çektin, kuaför önce beni almalıydı, niçin düğünde benim istediğim şarkı çalınmadı da onun istediği şarki çaldı. Her şey senin istediğin gibi olamaz. Babam seni beni benden çok sevemez, eve geç geldin, benimle ilgilenmedin… Ucu bucağı olmayan endişeli tartışmalar. Küçük ama sinek gibi mide bulandıran konular. Ve büyük kayba yol açan acılar.
Her ne kadar yüz yüze tartışalım deseniz de! Cemil Meriç derki; aptallarla tartışmayın, sizi aşağı çekerler ve tecrübe ile yenerler.
Bende derim ki sebepsiz yere tartışma çıkaran cahillerle tartışmayın, bulunduğunuz ortamdan uzaklaşın ve yürümeyi bırakın koşun.