Hacettepe ve Başkent üniversiteleri iş birliğinde yapılan ‘Covid-19 pandemisi sırasında maske kurallarına uymamanın psikolojik nedenleri’ konulu araştırmada ilginç sonuçlar çıktı.
Hacettepe Üniversitesi, Psikiyatri Anabilim Dalı ve Stres Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Cengiz Kılıç, Dr. İrem Yıldız, Dr. Gülhan Gülşen, Dr. Anıl Alp ve Başkent Üniversitesi, Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Dr. Esra Emekli tarafından, ‘Covid pandemisi sırasında maske-takma kurallarına uymamanın psikolojik nedenleri’ konulu araştırma yapıldı.
3 bin 709 kişi üzerinde yapılan araştırma uluslararası British Journal of Psychiatry-Open dergisinde yayına kabul edildi. Araştırmada, kişilerdeki kapalı alan korkusunun maske takmanın önüne geçen en önemli nedenlerden biri olduğu anlaşıldı.
‘MAKYAJIMI BOZUYOR’ DİYENLERİN ORANI YÜZDE 3.5
Araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 15.1’i ve kadınların yüzde 9,5’i ‘nefes aldırmıyor’, erkeklerin yüzde 18,2’si, kadınların yüzde 11.5’i ‘gözlük buğulanıyor’, erkeklerin yüzde 15.4’ü, kadınların yüzde 9.8’i ‘terletiyor ve sıcak basıyor’, erkeklerin yüzde 13.7’si, kadınların yüzde 9.4’ü ‘konuşulanlar anlaşılmıyor’, erkeklerin yüzde 24.7’si, kadınların yüzde 15.3’ü ‘spor yapmak zor’, erkeklerin yüzde 5.9’u, kadınların 2.5’i ‘görünüşü bozuyor’, erkeklerin yüzde 3’ü, kadınların yüzde 3.5’i ise ‘makyajı bozuyor’ gerekçesiyle maske takmaktan kaçındıklarını belirtti.
Yine araştırmaya katılan erkeklerin yüzde 32.1, kadınların yüzde 33.8’i dışarda yemek yemeyi, erkeklerin yüzde 16’sı, kadınların yüzde 19.1’i seyahat etmeyi, erkeklerin yüzde 26.3’ü, kadınların yüzde 27.8’i toplu taşımayı kullanmayı, erkeklerin yüzde 25.3’ü, kadınların yüzde 28.7’si dışarıda alışveriş yapmayı maske takmamak için bıraktığını ya da azalttığını söyledi. Ayrıca erkeklerin yüzde 11.7’si, kadınların yüzde 12.5’i de maske takmamak için evden çalıştığını belirtti.
‘Cezası olmasa hiç maske takmam’ diyen erkeklerin oranı yüzde 5.8, kadınların oranı ise yüzde 2.1 şeklinde oldu. ‘Aşı olmadım, olmayacağım’ diyenlerin oranı ise erkeklerde yüzde 3.7, kadınlarda yüzde 3.8 çıktı.
‘ERKEKLERİN MASKA TAKMAMA ORANI DAHA YÜKSEK’
Dr. Cengiz Kılıç ise, araştırmanın sonuçlarına göre kadınlarda Covid-19’a yakalanma, ya da yakınlarına bulaştırma endişesinin erkeklerden daha fazla olduğunu söyledi. Kılıç, “Klostrofobi yani kapalı alan korkusu puanları kadınlarda erkeklerden çok daha yüksek.
Erkeklerde hem ‘maske takmak istemiyorum’ diyenler, ‘çevremdekilere göre maske kurallarına daha az uyuyorum’ diyenler, hem de ‘cezası olmasa hiç takmazdım’ diyenler kadınlara göre daha fazla. Maske takmaktan kaçınma ‘alışverişe gitmedim’, ‘dışarıda yemek yemedim’ açısından ise kadın-erkek farkı yok.
Araştırmada 3 bin 709 kişiye ulaştık. Bu kişiler arasında en çok maskeden hoşlanmama ve takmak istememe nedeninin daha çok ‘spor yapamıyorum’, ‘çalışamıyorum’, ‘maske takınca gözlüğüm buğulanıyor göremiyorum’, ‘karşıdaki kişinin konuştuğunu anlamıyorum’ ya da ‘onlar benim konuştuğumu anlamıyor’ gibi şeyler var.
Bunlar en çok çıkan cevaplar. Aslında insanlardan daha çok duyarız sandığımız ‘makyajımı bozuyor’, ‘görüntümü komik yapıyor, tuhaf gösteriyor’ gibi şeyler çok çok daha azdı” dedi.
‘ARAŞTIRMANIN TOPLUM SAĞLIĞINA ÖNEMLİ KATKILARI OLACAK’
Dr. Kılıç, maske takmamak için yüzde 25’in üstünde kişinin hayatlarını kısıtladıklarının ortaya çıktığını vurgulayarak, “Kaçınmayla ilgili yüzde 25’in üstünde kişi hayatlarını kısıtladıklarını belirttiler. Pandemi döneminde ‘dışarıda yemek yemeyi bıraktım’, ‘seyahat etmeyi bıraktım’, ‘toplu taşıma araçlarına binmeyi bıraktım’ gibi cevap veren insanlar çok büyük orandaydı.
Birçok insan ‘pandemi geride kaldı’ diye konuşuyor. Birincisi bunun bir garantisi yok, şimdiki pandemide yeniden alevlenmeler olabilir. İkincisi ve garantisi olan bir şey yeni pandemiler gelecek. O yüzden de bizim bu konudaki bulgularımızın toplum sağlığına çok önemli katkısı olacak. İnsanların maskeye ya da aşıya karşı çıkmasının ruhsal nedenleri olabilir ve bunlara yardım edilebilir.
Tabii ki hepsine yardım etmek gerekmeyebilir, insanlar kendi kendine de bir takım tedbirleri alabilir ve başa çıkabilirler. Ruhsal bir boyutu araştırdığımız için ‘bu insanlar ruhsal olarak hasta’ gibi bir şeyi kesinlikle söylemiyorum. Zaten öyle bir ilişki de bulamadık, hastalıkla bir ilişkisi yok; ama bu insanlardaki kapalı yer korkusu eğer maskeye karşı tedbirlere uymayı zorlaştırıyorsa buna yardımcı olunabilir” diye konuştu.