Dijital çağda ebeveynlik. Hepimiz artık bir dijital anne baba adayıyız. Yeniçağın dijital ebeveynleriyiz.
Dijital ebeveynlik Nedir?
Gelişmekte olan teknoloji ile yaşamımızdaki ihtiyaçların içinde internet ağı ilk sırada yerini aldı. Sadece iş ve sosyal hayat değil, aile ilişkilerinde de teknolojik gelişmelerin etkisi geniş bir yelpazeyi kapsamakta.
Her anne baba; çocuklarının beslenme, eğitim ve sosyal gelişimlerini bu akıma göre şekillendirdi. Teknoloji yok sayılamaz, yasaklamalar ile önüne geçilemez. Dokunduğumuz her şeye ulaşabilir miyiz? Evet, artık tüm dünyanın bir ucunu parmağınızın ucuyla gidip görebilir, sanal ortamda ziyaret edebilir, insanlarla tanışıp, farklı diller öğrenebiliriz.
Çocukken bunu düşünmek bir uzay aracı veya robotlar gibi inandırıcı gelmezdi. Yeni gelişen çağda evin içinde dolaşan akıllı robot süpürgeler, akıllı fırınlar, akıllı aydınlatma, hatta kendini bilen, kumaşı yakmayacak kadar akıllı ütüler üretildi. Teknolojiye bağımlı bir ebeveynlik çığ gibi büyürken çocuklar içinde dijital bir anne baba var oldu. Hepimiz artık bir dijital anne baba adayıyız. Yeniçağın dijital ebeveynleriyiz.
Dijital ebeveynlik kavramı ilk olarak Rode (2009) tarafından kullanıldı. Huang ve diğerleri, 2009 yılında yaptıkları bir araştırmada dijital ebeveynliği; “ebeveynlerin dijital ortamlarda çocuklara ve gençlere yönelik koruma sağlama, sosyal medya kullanımını izleme, bilgi ve kaynak bulma” olarak tanımlamışlar.
Kulağa ne kadar farklı gelse de sahip olduğumuz teknolojiyi bağlılık yerine bağımlılık hâline dönüştüren aileler, çocukları doğduğu andan itibaren gözleri anne babanın gözlerinin ışıkları yerine renkli sesli dijital ekranla buluşuyor.
İnternet ağının bu denli kolay ulaşılmadığı zamanlarda çocuklar; tembelleşiyor, kara kutu dediğimiz televizyonlara maruz kalıyordu. Yayımlanan sabah kuşaklarından ve dizilerden şikâyetçi olup tüm bunların çocuğumuzun gelişimine zarar verdiğini düşünüyorduk. Bu kadar yasak kıldığımız büyük ekranlı televizyonlardan avuç içi mavi ekranlı parlak ışıklı parmak uçlarımızla sürükleyerek sınırsız bir dünyaya pencere açtık. Mavi bir deniz kadar kara bir delik de var.
Peki, bu dijital ekran bizi nereye doğru sürüklüyor?
Televizyon dışında çocuklarımız evde oyun oynayabilmek, internete girebilmek için pek çok dijital medya aracına erişebilmektedir. 2019 yılında yapılan ve 238 ülkeyi kapsayan “2019 Yılında Dijital Küresele Bakış Raporu”na göre dünya nüfusunun yarısından fazlasında en az bir adet cep telefonu bulunmaktadır.
Bu araştırmanın Türkiye ile ilgili sonuçlarına göre, Türkiye nüfusunun %93’ü mobil hat kullanıcısıdır. Yaş sınırına bakarsak çocuklar, çok küçük yaşlarda kendilerine ait ve interneti olan bir elektronik cihaza sahip olabiliyor. Yine aynı araştırmaya göre, Türkiye nüfusunun %72’si internet kullanıcısıdır.
Bu araştırma verilerinden de anlaşılacağı gibi dünyada ve Türkiye’de internet, mobil cihazlar ve bilgisayar kullanımı yaygınlaşmaktadır.
Ebeveyn olma; çocukların yetiştirilmesi ve sosyal hayata kazandırılması amaçlarına yönelik tutumlar, algılar, beklentiler, değerler ve faaliyetler bütünü olarak anlam kazanan bir inanç sistemini ifade eder. Gelişen teknoloji ebeveyn-çocuk ilişkisine yeni boyutlar kazandırdı.
Ebeveyn olmanın temel amacı, çocukların sağlığının ve güvenliğinin sağlanması aynı zamanda çocukları gelecekte topluma faydalı bir yetişkin hâline getirmektir. Dijital ortamların potansiyel risklerinden etkilenmeye en açık bireyler çocuklar ve gençlerdir. Dijital teknolojilerin bilinçli kullanımı faydalı olsa da çocukların ve gençlerin korunmasında ebeveynler dikkatli olmalıdır.