Dünyaya, kılık kıyafete önem vermeyen Şemsi Tebrizi, Mevlana ile üç-üç buçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onu ilahi aşkın potasında eriterek kamil bir hak aşığı yapmaya muvaffak olmuştur.
Yıllar önce bir gün iş yerimde otururken, kalbime Şemsi Tebrizi Hz. düşmüştü. İnanmayacaksınız ama hakkında sadece bildiğim bilgi Mevlana Celaleddin Rumi’nin sohbet şeyhi olduğuydu. Ve bunu iş yerindeki arkadaşımla paylaştığımda bana Ahmet Ümit’in Babı Esrar isimli kitabını hediye etti. Babı Esrarın açılımı ise; maneviyata açılan gizemli kapı demekmiş.. Kitabı okumaya başladığımda aşkı, inancı, yaşamı yeniden düşünmem gerektiğini anlamıştım. Ve okyanusa yelken açmışım gibi kitabı iki günde bitirdim. Kendime ardından hızlı bir şekilde Konya yolcusu kalmasın dedim ve Şemsi Tebrizi’nin türbesinde buldum. Manevi hazzı beni o kadar etkiledi ki kendini okuyup araştırmaya başladım.
Şemsi Tebrizi Hazretleri İranlı mutasavvıfdır. 1186 yy Tebriz’de doğmuştur. Gençlik yıllarında medrese eğitimini almadığını, manevi halleri olduğu, sema yaptığı ve riyazette bulunduğu Makalatı Şemsi Tebrizi’de anlatılır. Şemsi Tebrizi devamlı bir arayış içinde olmuş, manevi bi işaret üzerine de Mevlana Celaleddin Rumiyi arayıp bulmuştur.
Dünyaya, kılık kıyafete önem vermeyen Şems, Mevlana ile üç-üç buçuk yıl süren beraberliği neticesinde onun hayatında yeni ufukların açılmasına vesile olmuş, onu ilahi aşkın potasında eriterek kamil bir hak aşığı yapmaya muvaffak olmuştur. Hicri 645 miladi 1247 yılında hayatını kaybetmiştir. Kabri Konya’dadır. Sözleri ve hayatı ile insanların kalbine seslenen, huzur veren, pozitif düşünmesini sağlayan Şemsi Tebrizi’nin hayatını okumayı ve yolunuz bir gün Konya’ya düşerse kabrini ziyaret etmeyi unutmayın sevgili okuyucular. Son olarak beni en çok etkileyen sözlerinden biride ”Dağı bile taşır insan, aşık olup inanınca” Yüzünüzü güldürenler bol olsun, sevgiyle kalın….