Bursa’da yaşayan Rus uyruklu piyano öğretmeni Elena Çekiç (36), 9 yılda onlarca yeteneği keşfetti. Annesi de piyano öğretmeni olan ve uluslararası yarışmalarda dereceleri bulunan Rus gelin Elena, 30 öğrencisine uluslararası ödül aldırdı.
Rusya’da yaşayan Natalia-Gennadiy Yudin çiftinin tek çocukları olan Elena, 4 yaşında piyano çalmaya başladı. 5 yaşında ilk kez sahneye çıkan Elena, 12 yıl önce tatil için geldiği Antalya’da tanıştığı eşi Tarık Çekiç ile evlenerek Bursa’ya yerleşti. 2 çocuk annesi Elena Çekiç, piyano satın almak için gittiği müzik evinden iş teklifi alarak ders vermeye başladı. Annesi de piyano öğretmeni olan ve uluslararası yarışmalarda dereceleri bulunan Elena Çekiç, yeni yetenekler keşfederek onları sahneye kazandırıyor.
‘KENDİMİ PİYANOSUZ HATIRLAMIYORUM’
Çocukluğunda hayatının her anında müziğin yer aldığını söyleyen ve kızları Aslı (11) ile Selen Zehra’nın da (6) aralarında olduğu 40’tan fazla öğrencisine piyano eğitimi verdiğini belirten Elena Çekiç, “Benim başka seçeneğim yoktu. Çünkü benim annem piyano öğretmeni. Ben öyle büyüdüm. Kendimi piyanosuz hatırlamıyorum. Annem her zaman konser veriyordu. 4 el çalıyordu. Her zaman konserdeydim. Evde de kutlamalarda, üzgün olduğumuz zamanlarda hep müzik sesi vardı. Kimi şarkı söyler, kimi gitar çalar, kimi piyano çalardı.
Öyle bir atmosferde büyüdüm. Anne ve anneanneden dolayı benim kızlarımın da başka seçeneği yok. Asya Trio Nota Bena’da çalıyor. Selen Zehra da 6 yaşında, iki tane birinciliği var. Her kadın için aile mi, kariyer mi, diye seçenek sunuyorlar. Ben bu seçeneği ortadan kaldırıyorum. Müzik ile hem aile hem de kariyer yapılabiliyor. Çocukları ve onlara yardım etmeyi çok seviyorum. Çevrem çok büyük. Rusya’da okudum, uluslararası yarışmalar kazandım. Ben böyle mutluyum” dedi.
ONLARCA ÜLKE, YÜZLERCE KONSER
Yetiştirdiği öğrencilerinin Amerika, Rusya ve Avusturya’da konservatuar eğitimlerine devam ettiğini söyleyen Elena Çekiç, “Öğrencilerim Amerika, İtalya, Avusturya, Almanya, Gürcistan, Bulgaristan, Fransa, Rusya, Avustralya, İspanya gibi ülkelerde konser verdiler. Ünlü salonlardan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Carnegie Hall, İngiltere’deki Albert Hall ve Fransa’daki UNESCO’da konser veren öğrencilerimin Eskişehir Senfoni Orkestrası ve Bilkent Senfoni Orkestrası ile de konser verme imkanları oldu” dedi.
Her çocuğun küçük yaşta bir müzik enstrümanı ile tanışması gerektiğine dikkat çeken ve bir ülkenin farkını sanatı ile ortaya koyduğunu söyleyen Elena Çekiç, “Bence her çocuk piyano ya da başka bir müzik enstrümanı çalmalı. Rusya’da her yerde, her çocuk müzik okuluna gidiyor. Bence bizim farkımız da bu. Mesela Türkiye’de 50’den fazla konservatuar var. Düşünün Rusya’da 7 tane var. Ama Rusya’da çok müzik okulu var. Türkiye’de az. Bu bizim farkımız. Bence herkesin müzik enstrümanı çalması lazım. Hangi yolda devam edeceğiniz fark etmez. Çok yetenekli öğrencilerim vardı ama başka yol seçtiler. Müzik şart değil, başka meslek seçebilirler ama hem sanat hem spor beraber yürürse o zaman Türkiye de daha güzel olacak” diye konuştu.
ELENA ÇEKİÇ’TEN EĞİTİM ALMAK İÇİN BURSA’YA TAŞINDI
Suriye’deki iç savaştan kaçarak Bursa’ya yerleşen ve akordiyon eğitimi almak için kendisinden yardım isteyen Tambi Asad Cimuk’u piyanoya yönlendiren Elena Çekiç, 10 yaşındayken tanıştığı Mert Hakan Şeker’i de (15) keşfetti. Elena Çekiç, kısa sürede genç yeteneğin 4 kıtada konser vermesinde büyük rol oynadı. Mert Hakan Şeker, Amerika, İtalya, Avustralya ve Rusya’da verdiği konserlerin yanı sıra birçok uluslararası ödülün de sahibi oldu.
Şu anda Avusturya’da Joseph Haydn Konservatuvarı’nda tek Türk öğrenci olarak eğitimine devam eden ve Elena Çekiç’ten eğitim almak için babasıyla birlikte Eskişehir’den Bursa’ya taşındığını, 5 yıl boyunca annesi ve ağabeyini sadece hafta sonları gördüğünü söyleyen Mert Hakan Şeker, “15 yaşındayım yaklaşık 8 yıldır da piyano çalıyorum. Piyanoya bir komşumuzun tavsiyesi üzerine başladım. Çukurova Üniversitesi’nde bir şan hocası bana kulak testi yaptı. Dedi ki, ‘kulak var”. Ertesi sene ben bir org kursunda piyano çalmaya başladım. Eskişehir’de konservatuvardaydım, oradan ayrıldım. Elena hoca ile yolumu çizmeye karar verdim.
Bursa’da bir ev tuttuk. Tam 5 yıl hafta içi Bursa’da, hafta sonları Eskişehir’de hayatımızı sürdürdük. Babamla ben Bursa’daydık. Annem ile ağabeyim Eskişehir’de kaldı. 7 ülkede 10 birinciliğim var. Şu anda Avusturya’da Joseph Haydn Konservatuvarı öğrencisiyim. Bu sene başladım. Beni hoş karşıladılar. Sıcakkanlılar, çok alıştım. Okuldaki tek Türk öğrenci benim. Bundan sonraki hedefim öncelikle iyi bir piyanist olmak, iyi bir eğitimci olmak” dedi.
7 YAŞINDAYKEN PARİS’TEN BİRİNCİLİKLE DÖNDÜ
Elena Çekiç’in öğrencilerinden biri de 9 yaşındaki Beren Eker. 4,5 yaşındayken piyano çalmaya başlayan ve 7 yaşında İtalya’da katıldığı piyano yarışmasından birincilikle dönen Eker, “5 yıldır Elena öğretmenimle piyano çalışıyorum. 10 tane uluslararası derecem var. İlk derecemi 7 yaşındayken Paris’te birincilikle aldım. En son geçen hafta gittiğim İtalya’daki piyano yarışmasında birinci oldum. Piyanoya başlamam için ailem yönlendirdi. İyi bir piyanist olmak istiyorum. Lang Lang, Fazıl Say ve Gülsin Onay’ı örnek alıyorum. Her gün 4-5 saat piyano çalıyorum. Derslerimle aynı anda götürmek biraz zor ama yapabiliyorum” diye konuştu.
BİSİKLETTEN DÜŞÜP KOLUNU KIRDI, PİYANO İLE İYİLEŞTİ
9 uluslararası yarışmaya katılan ve hepsinden derece ile dönen Ali Keskin de (9), 5 yıldır Elena Çekiç’ten ders alıyor. 2 sene önce bisikletten düşüp kolu kırılan ve kolu 6 ay felç kalan Ali Keskin, piyano sevdasından ise vazgeçmemiş. Fizik tedavi sürecinde de piyano derslerine devam ettiğini söyleyen Keskin, “7 yaşındayken bisikletten düşüp kolumu kırdım. Ameliyat oldum, fizik tedavi gördüm. Kolum 6 ay felç kaldı. Sonra sol elle çalışmaya başladım. Piyano çalmaya devam ettim. Kolum iyileşince, 2 el çalmaya devam ettim ve bu bana büyük avantaj sağladı. Daha iyi bir kolla geri döndüm. Müzik çok keyif verici, güzel, heyecanlı. Duygunu çok iyi aktarabiliyorsun. Bu yüzden piyano ya da başka enstrümanlar çalınmalı. Ben tavsiye ederim” ifadelerini kullandı.
Sadece solo değil, 4 el ve 6 el olarak da öğrencilerini çalışmaya yönlendiren Elena Çekiç, bu kapsamda ‘Dikkat et’ anlamına gelen ‘Nota Bena’ grubunu kurdu. Çekiç’in kızı Aslı Çekiç, Pelin Öztürk (13) ve Gözde Fikir’in (12) 6 el olarak çaldığı ‘Nota Bena’ grubu, Sırbistan’dan ve Kazakistan Kültür Bakanlığı’nın düzenlemiş olduğu Nur-Sultan yarışmasından birincilikle döndü.