DHL Orta Doğu Başkan Yardımcısı ve CIO Burak Ertuna, “Bölgedeki uluslararası ağlarımızı yönetmek ve verimli hizmet sunmak için Türkiye’nin konumunun sunduğu avantajları kullanıyoruz” dedi.
DHL Orta Doğu Başkan Yardımcısı ve CIO Burak Ertuna, Türkiye’nin, küresel taşımacılıkta bölgenin en ideal konumu olduğunu söyledi. Türkiye’nin, özellikle Asya ve Orta Doğu rotaları için stratejik bir destinasyon olduğuna dikkat çeken Ertuna, “Bölgedeki uluslararası ağlarımızı yönetmek ve verimli hizmet sunmak için Türkiye’nin konumunun sunduğu avantajları kullanıyoruz” dedi.
DHL Orta Doğu Başkan Yardımcısı Burak Ertuna, dünyanın en büyük taşımacılık şirketlerinden DHL’in Orta Doğu stratejileri hakkında değerlendirmelerde bulundu. Lojistikte yenilikçi teknolojilere dikkat çeken Ertuna, DHL’in özellikle Orta Doğu bölgesinde, lojistik süreçlerde dijitalleşmeye ve sürdürülebilirliğe yönelik stratejiler geliştirmeye odaklandığını söyledi.
Ertuna, “DHL olarak bölgedeki ağımızı sürekli genişletiyoruz. Küresel deneyimimiz sayesinde benzersiz bir tedarik zinciri yönetimi sistemimiz var. Gelişmiş çözümlerimiz ile yerel pazarların ihtiyaçlarını efektif bir şekilde karşılayabiliyoruz. Avrupa ve Asya arasında önemli bir köprü olan MENA bölgesinde tedarik zinciri süreçlerinin sürdürülebilirliğine önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.
“DHL, SÜRDÜRÜLEBİLİR LOJİISTİĞİN ÖNCÜSÜ OLMA VİZYONU TAŞIYOR”
Orta Doğu’daki tesislerinde yenilenebilir çözümlere ve alternatif enerji kaynaklarına yöneldiklerine işaret eden Ertuna, bölgenin iklim şartları sebebiyle güneş enerjisine özel bir önem verdiklerine işaret etti. Ertuna, “DHL, 2050’de sürdürülebilir lojistiğin öncüsü olma vizyonu taşıyor. Hizmet verdiğimiz tüm pazarlarda sürdürülebilir yatırımlar yapıyoruz” diye konuştu.
Burak Ertuna, DHL Express MENA olarak Bahreyn’den İstanbul’a doğrudan uçuşlar başlattıklarını hatırlattı. Orta Doğu’da hava verimliliğini artırmak ve geçiş sürelerini iyileştirmek için ağ optimizasyonu stratejisi izlediklerini vurgulayan Ertuna, “Bahreyn-İstanbul-Bahreyn uçuşu, haftada 6 kez yapılıyor. Bu rota, Türkiye ile Orta Doğu ülkeleri arasındaki gönderilerin transit sürelerini önemli ölçüde azalttı” dedi.
Ertuna, Türkiye’nin, küresel taşımacılıkta bölgenin en ideal konumu olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Türkiye, özellikle Asya ve Orta Doğu rotaları için stratejik bir destinasyon. Bölgedeki uluslararası ağlarımızı yönetmek ve verimli hizmet sunmak için Türkiye’nin konumunun sunduğu avantajları kullanıyoruz. Bölgede bu yıl içinde yeni uçuş rotalarımız da olacak.”
“YENİ NESİL ÇÖZÜMLERLE E-TİCARETE KATKI SUNUYORUZ”
Lojistik sektörünün global lideri DHL’in B2C e-ticaret çözümlerine de dikkat çeken Ertuna, “E-ticaret, DHL’in stratejik büyüme alanlarından biridir. Otomatikleştirilmiş sipariş karşılama merkezleri ile e-ticaret sektöründe istikrarlı bir genişleme hedefliyoruz. Ticari otomasyon ve dijitalleştirme stratejilerimiz çerçevesinde lojistik süreçleri kısa sürede tamamlayabiliyoruz. Sahadaki ekibimizle birlikte siparişlerin işleme hızını artırıyoruz. E-ticaret yapan iş ortaklarımız için çalışanlarımızın iş akışlarını optimize ederek, operasyonel verimliliği iyileştirmeye odaklanıyoruz. Dijitalleşerek hızla büyüyen lojistik sektöründe öncü bir rolü olan DHL, yeni nesil çözümlerle e-ticarete katkı sunuyor” diye konuştu.
“ORTA KORİDOR, TÜRKİYE’NİN TAŞIMACILIKTAN ALDIĞI PAYI ARTIRACAK”
Burak Ertuna, Rusya-Ukrayna savaşının bölgede uluslararası taşımacılığı olumsuz etkilediğine de dikkat çekti. Taşımacılıktaki zorlukları aşmak için Orta Koridor’un güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ertuna, bu amaçla Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan arasında bir çalışma grubu kurulduğunu hatırlattı.
Bu koridorun güçlenmesinin ve bölgedeki altyapı ve bürokratik engellerin aşılmasının önemini vurgulayan Ertuna, “Orta Koridor, Türkiye’nin küresel taşımacılıktan aldığı payı artıracak. Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle alternatif bir güzergah olan Orta Koridor, küresel ticarette çok avantajlı bir konuma geldi” ifadelerini kullandı.