Adana’daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, “Her kadın mutlaka rahim ağzı ve meme kanseri vakaları açısından taramalarını yaptırmalı çünkü meme kanseri artık neredeyse salgın haline geldi” dedi.
Çukurova ve Başkent Üniversiteleri’nin ev sahipliğinde Minimal İnvazif Jinekolojik Onkoloji Derneği (MİJOD) Toplantısı, Adana’da düzenlendi. Kadın kanserlerindeki ameliyatlarda lenf bezlerinin çıkarılması teorik ve pratik olarak kursiyerlere aktarıldı. Toplantıda canlı cerrahiler de Türkiye başta olmak üzere tüm dünyada 15 binden fazla cerrah tarafından aynı anda izlendi.
Toplantıda konuşan Jinekolojik Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar, rahim ağzı kanseri ve meme kanseri ile ilgili konuştu. Rahim ağzı kanserinin artık tüm dünyada önlenebilir, erken tanınabilir hatta kanser oluşmadan önceki aşamalarda yakalanabilir ve kolayca tedavi edilebilir hastalık haline geldiğini kaydeden Vardar, “Çünkü sebebi belli.
Cinsel yolla geçen HPV dediğimiz bir virüsle oluşuyor bu hastalık. Dolayısıyla artık sebebi bilinen, kanser oluşmadan önce kolaylıkla teşhis edebileceğimiz bir hastalık haline geldi. Bugün, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kadınlarda 3 tane kanserin düzenli taramasının yapılması öneriliyor. Bunlar meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleridir. Rahim ağzı kanseri bizim konumuz. Burada bu mikrobu kolaylıkla akıntılarda saptayabiliyoruz. Akıntılardaki anormal hücreleri daha kanser oluşmadan önce saptayabiliyoruz” diye konuştu.
‘MEME KANSERİ ARTIK ÇOK GENÇ YAŞLARDA GÖRÜLEBİLİYOR’
Kadınların tamamen sağlıklıyken, hiçbir şikayetleri yokken gerekli tarama testlerini yaptırmaları gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Vardar, ülkemizde de yaklaşık 10 yıldır Sağlık Bakanlığı tarafından bir tarama stratejisi olduğunu ve bunun KETEM merkezlerinde ücretsiz olarak yapıldığını söyledi. Bu taramalar sırasında meme taramalarının da mutlaka yapılması gerektiğinin altını çizen Vardar, meme kanserinin adeta bir salgın haline geldiğini vurgulayarak “Meme kanseri vakaları artık çok genç yaşlarda görülebilen, neredeyse bir salgın diyebileceğimiz hale geldi.
Bütün dünyada meme kanseri hastalarının sayısı çok fazla arttı. Bunun çeşitli nedenleri olabilir ama tam olarak nedeni bilinmeyen bir hastalık. Meme kanserinde de mamografi, meme ultrasonografisi ve meme MR’ı dediğimiz tetkiklerle 40 yaş üzeri özellikle 50 yaş üzerindeki kadınların kesinlikle düzenli olarak bu taramaları yaptırmalarını öneriyoruz. Onun dışında tedavi için bizler elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
‘HASTA DOSTU YÖNTEM’
Başkent Üniversitesi Adana Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hüsnü Çelik ise laparoskopik cerrahinin hasta dostu bir yöntem olduğunu belirterek, “Bu yöntemin kanser vakalarında kullanılması son derece önemli. Çünkü saatler süren ameliyattan sonra hastayı biz ertesi gün evine gönderebiliyoruz. Hastaların hastanede kalış süresi azalırken, iyileşmesi daha hızlı oluyor” değerlendirmesinde bulundu.