CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçilere iktidara geldiklerinde taban fiyat uygulaması hayata geçireceklerini belirterek, “Diyelim ki; 100 TL’ye ürettiniz, yüzde 25 kar eklenecek. 125 TL’ye alıcı buluyorsan, istediğine sat. Fakat altına düştüğü zaman devlet satın alacak. Size asla zarar ettirmeyeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için Ödemiş ilçesi Küçük Menderes Bölgesi’ndeki çiftçiler ile bir araya geldi. Ödemiş Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki programda Klılıçdaroğlu’nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, milletvekilleri ve partililer yer aldı. Burada çiftçilere seslenen Kılıçdaroğlu, “Sizin bir nefes almanız lazım. Oh demeniz lazım. Kim neyi ekecek, neyi biçecek bu önceden planlanacak.
Her çiftçi önceden neyi ekeceğini bilecek. Asla hiçbir çiftçi zarar etmeyecek. Siz zarar edip üretmediğinizde, ürünler dışarıdan geliyor ve dünyanın parasını veriyoruz. Buğday mı arpa mı ne ekiliyorsa, köylünün maliyetini çıkaracağız. Diyelim ki; 100 TL’ye ürettiniz, yüzde 25 kar eklenecek. 125 TL’ye alıcı buluyorsan, istediğine sat. Fakat altına düştüğü zaman devlet satın alacak. Size asla zarar ettirmeyeceğiz. Buna taban fiyat uygulaması diyoruz. Maliyet artı karın altına çiftçi asla düşmeyecek. Daha iyi fiyat bulursa zaten arzu ettiği zaman satacak” dedi.
‘TARIM STRATEJİK BİR SEKTÖRDÜR’
Çiftçinin nefes alması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Mademki çiftçi milletin efendisi olacak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ‘Çiftçi, köylü milletin efendisi’ diyorsa size sözüm var; sizi bu milletin efendisi yapacağım. Alın teri döken, günün 24 saati çalışan evlerimizde otururken, karnımızın doyması için emek harcayan sizler bu milletin efendisi olmayacaksınız da kim olacak? Kadın kardeşlerim diyor ki; Zarar etmiyoruz, battık. Her şeyin farkındayım. Onlar da biliyor.
Onlar ceplerini doldurmakla meşgul, ben sizi düşünmekle meşgulüm. Onlar Amerikalar’da çiftlikler satın alıyor. Ben, bu ülkenin tarlalarında çaba harcayan sizleri düşünüyorum. Sizler çalıştığınız zaman bizim karnımız doyacak. Dışarıdan buğday, peynir, saman alıyoruz. Cennet gibi bu ülkenin topraklarında tamamını üretmek mümkün. Tarım, stratejik sektördür.
Eviniz, çamaşır makineniz olmayabilir ama günde en az 2 kez karnınızı doyurmak zorundasınız. Sizin değerinizi siyaset kurumu bilmiyorsa; o siyaset kurumu batsın. Ne yapacağız? İktidar olduğumuzda çiftçilerin aldıkları kredilerin faizlerini ‘tak’ diye sileceğiz” diye konuştu.
‘MİLLİ GELİRİN YÜZDE 1’İ ÇİFTÇİYE VERİLECEK’
Yangın ve su baskını olduğunda çiftçinin zarar etmemesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Tarım Kanunu’nun 21’inci maddesi diyor ki; her yıl çiftçiye milli gelirin en az yüzde 1’i teşvik verilir. Bugüne kadar bu teşvik çiftçiye tam anlamıyla verilmedi. Bu hükümetten alacağınız 273 biner lira. Bunun da sözünü veriyoruz. Her yıl milli gelirin yüzde 1’i oranında pay vereceğiz. Mazotun ne olduğunu biliyorum. Şehirde yaşayan birisi arabasını isterse kullanmayabilir.
Çiftçi tarlaya giderken mecburen kullanacak. Mazotu alacak, tarlaya gidecek. Sadece çiftçiye satılan kırmızı mazot uygulaması var. Çiftçi gidecek düşük fiyattan kırmızı mazot alacak. ÖTV, KDV olmayacak. Çiftçi üretmediği takdirde hepimiz aç kalıyoruz. Dolayısıyla çiftçiye desteği vereceğiz.”
‘ÇİFTÇİYE ELEKTRİK ÜCRETSİZ’
Çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğini aktaran Kılıçdaroğlu, “Güneş enerjisiyle elektrik elde edeceğiz. Kooperatif şeklinde olacak. Çiftçi birlikleri ve sanayi odaları bunun ortağı olacak. Bundan da kar elde edilecek. Elin oğlu yapınca mümkün oluyor da biz yapınca mı olmayacak? Dışarıdan parayla kömür, doğal gaz getiriyorlar. Allah’ın güneşi parayla mı? Elektriğin bir kısmını kullanacaksınız artan kısmını satacaksınız ayrıca para kazanacaksınız.
Bunun sözünü Şanlıurfa’da, Van’da verdim. Burada da veriyorum. Uygulama yerlerinden birisini İzmir yapacağız. Dışarıdan kömür, petrol getireceğine güneş var; bedava ve sıcak. Çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğiz. Nerede çiftçi çalışıyorsa, kırsal kesimin her yerinde hayvancılık yapanlar için veteriner, toprakla uğraşıyorsa ziraat teknisyeni tayin edeceğiz. Bunlar için hiçbir bedel ödemeyeceksiniz. Öğretmen nasıl çalışıyorsa, ziraat mühendisi de aynı çalışacak” dedi.
‘GENÇLER KIRSALDA ÇALIŞMAK İSTEMİYOR’
Kırsalda çalışan gençlerin sosyal güvenlik primlerini devletin ödeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Gençler kırsalda çalışmak istemiyor. Kırsalda çalışan gençlerin sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Bir şeyden emin olmanızı isterim; alın terinin, emeğin değerli olduğunu biliyorum. Buradaki kardeşlerimizin hayvanlarına evlatları gibi nasıl baktığını da biliyorum.
Bütün sorunları ortadan kaldırmak mümkün. Sandık gelecek, sandığa gideceksiniz. Söylediklerimi sakın unutmayın. Bizim karnımızı doyuran sizlersiniz. Soframızı zenginleştirenler sizlersiniz. Kazanması gereken sizlersiniz. Bu milletin efendisi olması gereken yine sizlersiniz. Sadece güvenin ve bize katılın. Eğer saray arıyorsan; geleceksin, oturacaksın, çiftçinin evine gideceksin. ‘İşte saray burasıdır’ diyeceksin. Milletle beraberiz” dedi.
‘TÜRKİYE’NİN KADERİNİ BERABER DEĞİŞTİRECEĞİZ’
Vatandaşın karnının doyması için çiftçinin üretmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Çiftçi üretecek ki; bizim karnımız doyacak. Üreten hiç kimse zarar etmeyecek. Soğan çok iyi. Bir bakıyorsunuz soğan üreticileri ertesi sene iflas etmiş. Herkes bilecek asgari taban fiyat belli olacak. Sandığa gideceksiniz. Unutmayın. Umudumuz bu salonda. Bu salon ürettiği sürece sandığa gidip, vicdanının sesini dinleyip, oy kullandığı sürece Türkiye’nin kaderini beraber değiştireceğiz. Hiç endişe etmeyin. Sakın umutsuzluğa kapılmayın. Üreteceğiz ve kazanacağız” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de “İçinde yaşadığımız bu tabloyu hiçbirimiz hak etmiyoruz. Bu bereketli topraklarda çok daha iyisinin mümkün olduğunu biliyoruz. Köylüyü milletin efendisi yapmaya kararlıyız. Bunun için başka bir tarım mümkün diyoruz” ifadelerini kullandı. Toplantıda söz verilen kadın çiftçiler de kürsüye gelerek mağduriyetlerini dile getirdi.