Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Temmuz ayında bütün çalışanların yüzünü güldürecek, hiç olmazsa enflasyona karşı ‘Benim devletim benim yanımdadır’ dedirtecek bir düzenlemeyi de Türkiye gerçekleştirecek durumdadır” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, Ankara’da otelde Çalışma Ekonomisi Araştırma Topluluğu’nun ’35’inci Yıl Programı’na katıldı. Bilgin, çalışma hayatının bugün de Türkiye’nin demokratikleşme sürecine katkı yapan önemli bir alan olduğunu söyledi. Bilgin, “Çünkü orada emek var, emek örgütleri var, devlet var, işverenler var, emekle sermaye arasındaki ilişkilerin yönetilmesinde bu demokratik perspektif fevkalade önemlidir.
Biliyorsunuz ki bir ülkenin demokratik olup olmamasının en önemli göstergesi seçimle gelenlerin seçimle gitmesidir. Ama sosyal bakımdan da en önemli göstergesi özgür sendikacılıktır. Emeğin örgütlenme hakkının kullanılmasıdır, kullanılabiliyor olmasıdır ve devletin sermaye karşısında emeği korumasıdır. Sermaye teorik olarak güçlü bir yapıdır. Kendiliğinden güçlüdür. Fakat emek tek başına bireyseldir. Tek başına yalnızdır. Dolayısıyla onun korunmasını sağlayacak sosyal zemini gerçekleştirmek devletin görevidir. Demokratik devletin bir ölçüsü de budur” dedi.
‘FABRİKA DUVARLARINA, ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI KALSIN, YAZARDIK’
Bilgin, asgari ücretten vergi alınmaması konusunda çok uğraşlar verdiklerini dile getirerek, “Türkiye bu meseleyi takip ediyor. Çünkü süre içerisinde tarihi bir adım atma fırsatı bulduk. Hep derslerimizde söylediğimiz, öğrenciyken de duvarlara yazdığımız; hiç unutmuyorum Cebeci civarında iplik fabrikası gibi bir fabrika vardı. Bayağı basit teknolojilerle kurulmuş, 120 kişinin falan çalıştığı bir yerdi. Oranın duvarına birkaç arkadaşımla beraber ‘asgari ücret vergi dışı kalsın’ diye yazdığımızı hatırlıyorum.
Yani bu eski bir hikayeydi. ‘Bütün her şeyden devlet vergi alıyor; ama hiç olmazsa ücretin asgari ücretlik kısmından vergi alınmasın’ düşüncesi bizim alanımızda çalışan bütün hocaların da savunduğu bir ilkeydi. Bunu gerçekleştirmek bize nasip oldu. Biliyorsunuz geçtiğimiz yılın sonunda Sayın Cumhurbaşkanı’mızla birlikte açıkladığımız bir programda tarihi olarak asgari ücreti yüzde 50 oranında artıran bir karar aldık. Bu çok önemli bir karardı; ama esas orada önemli karar ise asgari ücret düzeyinde bütün ücretlerin vergi dışı kalmasıydı. Bu tarihi bir adımdır” diye konuştu.
‘TEMMUZ AYINDA BÜTÜN ÇALIŞANLARIN YÜZÜ GÜLECEK’
Bilgin, Covid-19 salgını sonrasında tüm dünyada ekonomik anlamda kriz yaşandığına dikkat çekerek, “Covid-19 dönemi küresel ölçekte büyük bir ekonomik krize yol açtı. 2008 krizinden sonra dünya yeni bir krizle karşı karşıya. Covid-19 sonrası karşılaştığımız bu ekonomik sarsıntılar Türkiye gibi yaklaşık 1 milyon dolara birkaç adım kalmış bir ekonomide daha sarsıcı etkiler yapması beklenir.
Avrupa ülkeleri bundan etkileniyor, dünyanın her tarafı etkileniyor. Ama Türkiye bu süreçte de büyüyen 3 ekonomiden birisi olarak yoluna devam ediyor. Bu da çok önemli. Dün de sanayideki büyüme rakamları açıklandı. Türkiye ekonomik dalgalanmalara, enflasyonlara rağmen bu büyümeyi sürdürüyor. O halde enflasyonun tahribatına karşı çalışanları ve emeği korumak bizim vazifemiz. Biz emeği, çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz. Yani önümüzde Temmuz dönemi var.
Çalışanlarımızla sadece kamu emeklileri ile kamu çalışanları ile değil, özel sektör emeklileri ile Bağkurlularla çeşitli konumda bulunan emekliler de dahil hepsini kapsayan, sadece enflasyon farkını değil onların sosyal konumlarını destekleyecek bir çalışmayı sürdürüyoruz. Yani temmuz ayında bütün çalışanların yüzünü güldürecek, hiç olmazsa enflasyona karşı ‘Benim devletim benim yanımdadır’ dedirtecek bir düzenlemeyi de Türkiye gerçekleştirecek durumdadır” dedi.
Bakan Bilgin, çıkışta gazetecilerin ‘Asgari ücretliye ayrıca bir zam olacak mı?’ sorusuna, “Konuşmamda her şeyi söyledim. Ayrıca bir açıklama yapmayacağım” diye cevap verdi.