Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, “TFF başkanı olacak kişinin ailesinden birinci derece kan bağı bu yapıyla dün bugün ve yarın hiçbir ilişkisi olmamalı. TFF başkanlığı için yeni aday bulunması ivedilikle şarttır.” dedi.
Fenerbahçe Kulübü 2021 yılı Olağan Mali Genel Kurulu, Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda gerçekleştirildi. Mali Genel Kurula; başkan Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri, Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar ve üyeler katıldı. Gündem maddelerinin tamamlanmasının ardından bir kez daha kürsüye gelen başkan Ali Koç, “Yüzüncü yılımıza giriyoruz.
Büyük lider gazi Mustafa Kemal’in liderliğinde Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluşunda Fenerbahçe her anlamda önde olmalı bunun için sıkı sıkı birbirimize kenetlenmeliyiz. Bu seneki tüm mücadelelerde hep beraber olmalıyız. Sizin desteğinize güvenince başta biz ama özellikle sporcuların her zamankinden çok ihtiyacımız var. Fenerbahçe Kulübü’nün aldığı sorumluluk gösterdiği liderlik Mustafa Kemal’in saygısını hak etmesiyle bize yakışacaktır” dedi.
“FUTBOL AKADEMİSİ RÜYASI GERÇEKLEŞMEK ÜZERE”
Jorge Jesus tesislerden çok etkilendiğini kaydeden Ali Koç, “Ama baktığınız zaman altyapı takımlarımızla ilgili diğer operasyonlarımız dar imkanlarla faaliyetlerini sürdürüyor. En büyük hayalim buraya örnek olacak bir futbol akademisi bırakarak tüm futbol faaliyetlerimizi aynı yerde gösterecekleri bir tesis hatta sportif anlamda bir eser oluşturmak istiyorum. O rüya gerçekleşmek üzere.
İlk hedef futbolu buraya taşımak ikinci hedef kademe kademe Dereağzı’ndaki operasyonları yeniden inşa etmek. Orayı tam bir kampüs haline getirmek. Buranın 30 yıl süreyle kulübümüze tahsisi gerçekleşti. Devletimizin, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgili tüm birimlerine, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’a, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum’a teşekkürlerimizi, minnetlerimizi sunuyorum. Bizim akademimiz diğer tüm kulüplere örnek olacak. Maltepe ilçe sınırda Samandıra’ya 600 metre mesafede. 29 Ekim 2023’e kadar tamamlanması planlanıyor” diye konuştu.
“ŞİMDİ ASIL SAVAŞ BAŞLIYOR”
Ali Koç, Fenerbahçe’nin 3 Temmuz ile ilgili tüm duruşmalarının sonuçlandığını ve hesap vaktine başladıklarını ifade ederek, “3 Temmuz 2011’de organize edilen şike operasyonu kılıfında Fenerbahçe’yi ele geçirme amacı son buldu, haklılığımız resmiyete kavuştu. Şimdi asıl savaş başlıyor. Kulübümüz tarafından masumiyet karidesi hiçe sayılarak Fenerbahçe karşı yükümlülüklerini ihmal ettiğinden dolayı TFF’ye dava açılmıştır.
TFF avukatları davayı sürüncemede bulunmak amacıyla talepte bulunmuş ama bu karar reddedilmiş ve istinat mahkemesine taşınmıştır o da reddedilmiştir ve mahkeme kararı görmeye devam edecektir. 3 Temmuz sürecinde Şampiyonlar Ligi’ne katılımımızın TFF tarafından engellenmesi, FETÖ mensubu polis ve hakimler olması dolayısıyla Adalet ve İç İşleri Bakanlığımız nezdinden adımlar atılmıştır. Fenerbahçe, UEFA nezdinde itibar kaybına uğramıştır.
TFF kadar, Adalet Bakanlığı ve İç İşleri Bakanlığı’nın bir sorumluluğu olması gerektiği açıktır. Kulübümüzün söz konusu kararlarının karşılanması nedeniyle ilgili bakanlıklara başvuruda bulunmuştur. Bu başvurunun amacı devletimize karşı sesimizi duyurmak Fenerbahçe’nin zararlarının karşılanmasıdır” şeklinde konuştu.
“ATABİLECEĞİMİZ EN BÜYÜK KURŞUNU ATTIK”
Kendilerine yakışır bir şekilde İsmail Karal ile vedalaştıklarını dile getiren Ali Koç, “33 yıllık kariyerinde 15 takım çalıştıran 834 maçta 2.04 puan ortalamasıyla dünyanın 10 antrenöründen gösterilen dünyanın en önemli teknik adamlarından birini takımın başına getirdik. Hangi yolda tercih yapsak bizim için kazan kazan olmayacak biliyoruz.
Taraftarlarımız bir nebze durum değerlendirmesi yapmakta geçmişe nazaran zayıf. 2 maç kötü giderse iyi işleyen sistem vardı olacak. İsmail hoca olsa A plus hoca sözünüz vardı olacak. 2 senedir, ilk sezon sonundan itibaren gönlümün bir yerinde bu hocayı getirme hayalimiz vardı. İmkanlarımız çerçevesinde gücümüz yettiğinin en iyisini getirdiğimizi düşünüyorum. Ağzınızla kuş tutsanız ne kadar iş yaparsanız yapın diğer branşlarda ne kazanırsanız kazanın o top 3 çizginin arasından geçmezse hiçbir şeyin kıymeti kalmıyor. Atabileceğimiz en büyük kurşunu attık bana göre.
İnşallah beklentilerimiz gerçekleşir ve biz şampiyon oluruz. Fenerbahçe şu şanssız gidişatı kırdığı zaman kupalar art arda gelecektir. Benim pes etmem için çok uğraşıldı içerden, dışardan. İçerdekilere rica ediyorum müsaade edin tek vücut olalım aynı hedefe odaklanalım. Dışardakilere bir şey diyemem. Benim kolay kolay pes etmeyeceğimi anlamışınızdır. Benimle olan derdinizden dolayı camiamızın kulübümüzün sporcularımızın etrafında yarattığınız soru işaretleri en çok Fenerbahçe’ye zarar veriyor. Artık kenetlenme Fenerbahçe’ye destek olma vakti” ifadelerini kullandı.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZA SESLENİYORUM LÜTFEN BU HATADAN DÖNELİM”
TFF başkanlık seçimleri ile ilgili konuşan Ali Koç, şunları dile getirdi:
“2 adaydan bahsediliyordu 1 aday çıktı. Herhalde tarihin en kötü, en tutarsız, en garip ve verdiği kararlarla futbolun menfaatine en uzak kullanılmaya, en elverişli bir federasyonla buraya kadar geldik. 3 senedir istediğimiz B takımlar ligi de belli değil. Yeni bir seçim oluyor bu seçim dönüm noktasıdır. Türk futbolunun en önemli noktalarındandır. Bu kadar çok sorunumuz, yığınla problemimiz var ki bu gidişat gidişat değil.
Beterin beteri var konumuna gelmekten korkuyorum. Tüm kulüplere sesleniyorum futbolla alakası olmayan iş dünyasının bir mensubunun futbol dünyasıyla alakalı insanlara danışmadan veya bir ikisine danışarak Sayın Cumhurbaşkanımıza bir isim götürülerek bu kişi TFF başkanı olursa iyi olur denmesini ve gidişatın Beyefendi istiyor lafları altında geliştirilerek bizlere sunulması Fenerbahçe olarak kabul edebileceğimiz bir durum değildir, süreç yönetimi olarak. Ne tesadüftür ki aynı kişi bir evvelki TFF yönetiminin oluşumunda da yer alan kişidir.
Bundan sonra TFF başkanlığı için kişinin yumuşak karınlarının olmaması gerektiğini paylaşmıştım. Devletimiz kamuya personel alırken o kadar ince ve detaylı sorgulamalar yapıyor ki bir daha söz konusu terör örgütüne mensup kimsenin devlet personeli olmaması için müthiş bir filtreden geçiriyor. İkinci el bir telefon alan kişinin telefonunda yakından uzaktan ilgisi olmamasına rağmen Baylock çıktığı için kişinin sıkıntılar yaşadığını bildiğimiz pek çok örnek var. TFF’nin bana göre aynı hassasiyet aynı incelikle yönetim kurulundan personeline kadar aynı anlayışla belirlenmeli. Fenerbahçe olarak biz bunu gündeme getirmek zorundayız. Çünkü Fenerbahçe bu örgütün saldırısına uğradı. 10 yıl sonra bunu konuşuyoruz hala.
İtibarımız piyasa değerimiz yerle bir oldu. Kazandığımız kupa sayısı belli. Belimizi büktüler, yeni yeni doğrulmaya çalışıyoruz. Türk futbolunun içinde bu örgütün unsurları hala devam etmektedir. Şu an bir kişi resmi adaydır. Benim sevdiğim saydığım dost olarak bildiğim biridir. Fenerbahçe’nin hem bu konudaki hassasiyetini hem federasyonunun Türk futbolu Trabzonlaştırma rahatsızlığını duyduğumuzu biliyorsunuz.
TFF başkanı olacak kişinin ailesinden birinci derece kan bağı bu yapıyla dün bugün ve yarın hiçbir ilişkisi olmamalı. Yeni bir aday bulunması ivedilikle şarttır. Hiçbir şüpheye yer olmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum lütfen bu hatadan dönelim. Söz konusu adayla şahsen bir sıkıntım yok, dostumdur ama elimdeki bilgiler çerçevesinde onda yumuşak karın oluşturabilecek durum söz konusudur. Bütün Fenerbahçelilerin bu konuyu yakından takip etmesini rica ediyorum. Destekleriniz için teşekkür ederiz.”