Antalya’nın el dokuması halılarıyla ünlü Döşemealtı ilçesinde Halil Börekçi (71), 1970’ten bu yana köy köy dolaşıp, topladığı ikinci el halıları 100 dönümlük halı tarlasında bir dizi işlemden geçirerek, ekonomiye kazandırıyor.
Her yıl temmuz ayında tarlalara halılarını sererek güneşin altında boyalarının oturmasını ve bakterilerinden arınmasını sağlayan Börekçi ailesi, sıcaklar dolayısıyla sezonu erken açtı.
Antalya’nın halı tarlalarıyla meşhur Döşemealtı ilçesinde 50 yılı aşkın süredir halı ticaretiyle uğraşan Halil Börekçi, Türkiye’nin dört bir yanından topladığı ikinci el halıları bir dizi işlemden geçirerek, başta ABD olmak üzere Avrupa ülkelerine ve turistlere satıyor. 2000’li yıllara kadar ülkenin dört bir yanında o bölgelere özel halılar dokunduğunu ve halı ticareti yaptığını anlatan Börekçi, halı tarlalarında ise eski halıları temizleyip, gerçek renklerine kavuşturuyor. Börekçi ailesinde şimdilerde halıların serilmesini ve toplanmasını oğlu Can Börekçi (30) takip ediyor.
Bir halının yünleri içindeki fazla boyanın buhar olup uçması için güneş banyosunun şart olduğunu aktaran Can Börekçi, “Halı tarlaları halının gerçek kimliğini ortaya çıkarmak için çok önemli. O nedenle bir halı günlerce güneşin altında bekletiliyor” dedi. Topladığı kullanılmış halıları işlemden geçirdiklerini anlatan Börekçi, “Bu yıl sezonu 2 ay önce açtık. Havaların ısınması nedeniyle temmuz ayında başladığımız serme işlemlerini mayıs ayı itibarıyla başlattık” diye konuştu.
GÜNEŞ, HALIYI FAZLA BOYA VE MİKROPTAN ARINDIRIYOR
Can Börekçi, yaptığı işin inceliklerini şöyle anlattı:
“İkinci el kullanılıp eskitilmiş halıları alıp işleyerek tekrar kullanılır hale getiriyorum. Eski halıyı aldıktan sonra mikroplarından arındırma, yıkama, tamir, boyama ve güneşlenme gibi bir dizi işleme tabi tutuyoruz. Topladığımız halıları ilk önce steril havuzlarda bekletip mikroplarından arındırıyoruz, ardından yıkayıp güneşe seriyoruz.
Güneşe serip halının içindeki yabancı maddelerin yok olmasını bekliyoruz. Güneşe yatırılma işlemi sırasında yün ile boyanın birbirine tam kaynaşmasını ve fazla boyanın buharlaşarak uçmasını sağlıyoruz. Bu sayede halının gerçek rengi ortaya çıkıyor. Halılar boyanırken yün ile boya birbirine işliyor fakat bu işlem sırasında fazla boyalar yünlerin arasında kalıyor. Güneş ışınları bu fazlalıkları buharlaştırarak halıdan dışarı atıyor. İşte bu işlem halının organik ve saf rengini ortaya çıkarıyor.”
PANDEMİ DÖNEMİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
2000’li yıllar öncesi 100 dönüm arazi üzerine 40-50 bin halı serdiğini, bu sayının pandemi döneminde 10-15 binlere düştüğünü aktaran Börekçi, “Eskisi kadar ilgi yok. Pandemi de ihracatı olumsuz etkiledi. ABD’li alıcılar pandemi süresince gelemedi. Şimdi satışlarımızı sadece internet üzerinden gerçekleştiriyoruz. 50 TL’ye de halımız var 50 bin TL’ye de. Bu yıl ilgi yükselmeye başladı. Gerek toptan gerekse internet üzerinden satışlarımız açıldı” ifadelerini kullandı.
YIRTILAN HALILARI ONARIYOR
Hasan Hüseyin Deregöz, güve yeniği ve eskidiği için yırtılan halıları onardığını aktardı. Halıların onarılmadan güneşlendirilmediğini söyleyen Deregöz, “Önüme gelen eski ve yıpranmış halıları birebir onarıyorum, renk ve desenini koruyorum. İşlem bitince onarıldığı belli bile olmuyor” dedi.
Döşemealtı ilçesindeki Camili, Ekşili, Killik, Karataş, Ahırtaş, Dereli, Kovanlık, Kevse, Karaveliler, Selimiye mahallelerinde birçok aile, halı tarlaları oluşturmasıyla biliniyor. Halı geri dönüşümüne hizmet eden Döşemealtılılar, aynı zamanda halı tezgahlarında el dokuması halılar yapıyor.