Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde TJK’nın meralara tesis kurmasına, geçimini hayvancılıkla sağlayan ve Veliefendi Hipodromu’nun bölgeye taşınacağı duyumu aldıklarını öne süren çevre halkı karşı çıktı.
TJK, Çorlu’nun Seymen Mahallesi’nde bulunan ve mahallenin mera olarak kullandığı 2 bin 600 dekar arazinin 936 dekarını satın almak için girişim başlattı. TJK, satın alınacak arazide atların antrenman yapması, barınmaları ve yakın civarlardaki haralarda yetişen tayların antrenman amaçlı koşturulmaları için tesis kurulmasının planlandığını bildirdi. TJK’nın bu girişimi üzerine meralarını vermek istemeyen Seymenliler, İstanbul’daki Veliefendi Hipodromu’nun meralarına taşınacağını öne sürerken, TJK, Veliefendi Hipodromu’nun taşınmayacağını ve yerinde kalacağını belirtti.
Seymen Mahallesi Luhtarı Aydın Dinler, meralarına daha önce sanayi tesisi kurulması planlandığını ve kendilerinin karşı çıktığını belirterek, hipodrom kurulmasına da karşı olduklarını söyledi. Arazinin mera olarak kalmasını istediklerini ifade eden Dinler, “Bizim köyümüzün meraları buralar. 2 bin 600 dekar bizim meramız. Bu meramızın 936 dekarı alınmak isteniyor.
Bu meramız daha önce de sanayi yapılmak istenmişti, şimdi de hipodrom için konuşuluyor. Bizim bu meraları kullanacak hayvan mevcudumuz var. Bizim köyümüzde yaklaşık 3 bine yakın küçükbaş, 2 bine yaklaşık da büyükbaş hayvan var. Biz bu meraları kullanıyoruz. Bu meralara ihtiyacımız var. Yani hipodrom yapılmasına biz de köylüler de karşıyız. Bizim meralarımız merak kalsın ki üretebilelim, ekonomiye katkımız olsun” dedi.
‘ZENGİN BİR KULÜP NEDEN MERAMIZI İSTİYOR’
Mahalleli Serhat Civan, hipodroma karşı olmadıklarını ancak meralarına yapılmasına karşı olduklarını söyledi. Bölgede satılık arazilerin bulunduğunu belirten Civan, şöyle konuştu:
“Niye özellikle mera? Mera istemelerindeki amaç ne? Bu mera bize 1946 yılında dedelerimiz Ragıp Paşa’nın varislerinden alırlarken yüzde 10 mera bırakmak şartıyla bırakılmış. O tarihteki insanlar bunun hayvancılığı ne kadar önemli olduğunun farkında olarak buna bırakılmış. Bugün geldiğimiz noktada ev fiyatlarının yükseldiği, yem fiyatlarının çok yüksek olduğu, hayvancılığın zor yapıldığı bir dönemde bizim meralarımızın bize yetmediği bir dönemde neden bizim meramızın tahsisi isteniyor, hipodrom yapılmak isteniyor? Daha önce de bu meraya kooperatif yapılmak istendi, onun haricinde başka tahsisler istendi. Binlerce hayvan buradan geçiniyor.
Geçim kaynaklarımız buradan. Yani biz meramızın bizde kalmasını istiyoruz. Eğer hipodrom yapılacaksa Seymen merası hariç bir sürü alternatif yerler var. Türkiye Jokey Kulübü, Türkiye’nin en büyük zengin kulüplerinden biri. İstediği her yeri alabilecek güçte ve kapasitede. Neden bizim geçim kaynağımızı istiyorsunuz.
Biz bugün hayvancılık yapmakta zorlandığımız bir dönemde meramımızın büyük bir kısmını jokey kulübü neden istiyor? Bu meranın tahsisi, Veliefendi’ye geçtiği takdirde büyük bir kısmını kaybetmiş oluruz. Bu da bizim için çok büyük bir gelir kaybı. Bununla birlikte mera haricinde nereden hayvanımızı besler ve nereden, hayvanımızın geçimini sağlarız. Veliefendi evet yapılabilir, Çorlu’ya iyi bir getiri getirebilir ama alternatif yerler var.”
‘DÜNYA BİR KRİZ YAŞIYOR’
Trakya Çevre Platformu sözcüsü Murat Sevgi de dünyanın ekonomik ve gıda krizi yaşadığını belirterek, stratejik olarak tarımın değerinin daha da arttığını söyledi. Böyle bir ortamda tarımsal değerin yükselmesini sağlayacak tarım arazilerinin, meraların, tarımsal kaynakların korunmasının daha da arttırılması gerektiğini kaydeden Sevgi, şunları söyledi:
“Biz mevcut bir merayı değerlendirmeyi planlamamız gerekirken bu değerlendirme yerine başka amaçlarla kullanmak, gıda üretimi, tarım üretimi haricinde bir amaçla kullanmak, stratejik olarak ülke güvenliği, gıda güvenliği için büyük sorundur. Öncelikle böyle bir şey planlamış olmanın stratejik bir yanlış olduğunu düşünüyoruz.
İkincisi de yakın gelecekte gıda krizinin beklendiğini bütün tarım uzmanları, iklim uzmanları bugün karşımıza çıkmış böyle bir sorunu küçük de olsa örnek olması, emsal olması açısından yapmamamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Trakya bölgesi endüstrileşmenin zirve noktalarından birine oturmuşken yapılacak olan tesisin bir at çiftliği, binicilik tesisi açısından herhangi bir endüstriyel kirlilik zararı olmamasına rağmen tarımsal açıdan çok büyük bir potansiyeli yok edeceği için bir tür bindiğimiz dalı kesiyoruz.”