Doç. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu, “Her ne kadar halk arasında hemen her türlü makat problemi “basur” olarak ifade edilse de gerçekte makat bölgesindeki her ağrı hemoroid olmayabilir” dedi.
Perianal bölge hastalıklarının, yaşam kalitesini olumsuz etkilemesine rağmen, çeşitli nedenlerle hastaların hekime başvurmakta tereddüt ettiği hastalıklar olduğunu vurgulayan Çakmak Erdem Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu, “Zamanında tıbbi destek almayıp, her türlü makat hastalığına basur zannıyla benzer tedavilerin uygulanması, genellikle hastalığın tedavisinin gecikmesi, evresinin ilerlemesi ve kanser gibi olası daha ciddi hastalıkların erken teşhis edilememesi ile sonuçlanıyor” ifadelerini kullandı.
“HER HASTALIĞIN TEDAVİSİ KENDİSİNE ÖZGÜDÜR”
Bektaşoğlu perianal bölge hastalıklarına değinerek “Yanlış tedavi ya da geç teşhis, tedavi seçenekleri daralmakta, hastalığın ve tedavinin olası yan etkileri arttırmakta, bazı durumlarda tedavi etkinliğini de düşürmektedir. Peki, perianal bölge hastalıkları nelerdir? Hemoroid dışında; anal fissür (çatlak), anal apse, anal fistül, pilonidal sinüs (kıl dönmesi), makat sarkması, kondilom (siğil), mantar enfeksiyonları ve kanserler perianal bölge hastalıkları olarak sınıflandırılabilir.
Her hastalığın tedavisi kendisine özgüdür. Bu aşamada hastalığın evresi, hastanın beklentisi, işe dönüş durumu, işlem sonrası nekahet süresi gibi etmenler tedavi seçiminde etkilidir. Bir hastalıkta kullanılan tedavi yöntemlerinin tümü hasta için uygun olmayabilir. Seçilecek tedavi yöntemi, hekim muayenesi sonrası hasta ile görüşülerek belirlenir” şeklinde konuştu.
ARTIK GÜNÜBİRLİK İŞLEMLERLE TEDAVİ OLMAK MÜMKÜN
Eskiden makat hastalıklarının tedavisinin çoğu hastayı endişelendirdiğini söyleyen Doç. Dr. Bektaşoğlu, günümüzde gelişen teknoloji ve cerrahi teknikler ile birçok perianal hastalığın tedavisi (lazer, doppler, fenol uygulaması gibi) günübirlik işlemlerle yatış gerekmeksizin gerçekleştirildiğini belirtti. Ayrıca Bektaşoğlu, kanser gibi daha ciddi durumlarda ise kapalı operasyon yöntemleri ve yüksek makat koruma oranlarıyla tedaviler düzenlenebildiğini de açıklamalarına ekledi.
HANGİ HASTALIKTA HANGİ YÖNTEM UYGULANIR
Doç. Dr. Bektaşoğlu, gönderdiği yazılı açıklamada benzer hastalıklarda farklı tedavilerin kullanılabileceğini belirterek hangi hastalıkta hangi yöntemin kullanılacağını şöyle açıkladı:
“Hemoroid: Hemoroid tedavisi için hastalığın evresine ve hastanın durumuna göre medikal tedavi, lazer tedavisi, doppler ile damar bağlanması, stapler hemoroidopeksi ile klasik cerrahi yöntemler seçilebilir”
“Anal fissür (çatlak) tedavisi: Erken dönem çatlaklarda medikal tedavi ya da botoks tercih edilirken, aşırı ağrılı ya da geç dönem çatlaklarda cerrahi tedavi tercih edilir. Cerrahi tedavide internal sfinkterotomi denilen kısmi kas gevşetmesi operasyonu tercih edilirken, iyileşmeyen ya da makattaki kas basıncı düşük hastalarda ilerletme flepleri (doku kaydırma) tercih edilir”
“Anal apse tedavisi: Apsenin tedavisi boşaltımdır; cerrahi olarak boşaltma işlemi uygulanır”
“Anal fistül tedavisi: İyileşmeyen apselerde veya iltihabi akıntı durumlarında çoğunlukla makat derisi altında kanal gelişimi tespit edilir. Bu kanal yüzeyselse fistülotomi (kazıma yöntemi) ile derin ise seton (fitil bağlama) yöntemi ile tedavi edilir. Günümüzde lazer teknoloji bu alanda da uygun hastalarda tatmin edici sonuçlar sunmaktadır. Deri altındaki kanalın bağlanması (LIFT) gibi daha farklı cerrahi seçenekler de uygun hastalarda tercih edilebilir”
“Pilonidal sinüs (kıl dönmesi) tedavisi: Herhangi bir soruna yol açmayan, sınırlı hastalıkta hijyen ve bakım yeterlidir. İlerlemiş veya bulguya yol açan durumlarda ise günübirlik mikrosinüzektomi, lazer, fenol uygulamaları; cerrahi olarak hasta alanın çıkarılması ile başlayan açık ve kapalı yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Burada uygun tedavi yöntemi muayene sonrası hasta ile birlikte belirlenir”
“Makat sarkması tedavisi: Çeşitli egzersizler ve beslenme önerilerinden fayda görmeyen hastalarımızda makattan veya karın içerisinden yapılan cerrahi yöntemlerle sarkma tedavi edilir. Özellikle doğum sonrası makat çevresinde gelişen gevşeklikler kadınlarda dışkılama güçlüklerine yol açtığından, kadınlarda diğer makat hastalıkları tedavi edilirken doğum sonrası sarkmalar göz önünde tutulmalıdır”
“Kondilom (siğil) tedavisi: Makat kanalına uzanmayan siğiller medikal yöntemler ve soğuk yakma yöntemleri ile tedavi edilebilirken, makat kanalına uzanan siğiller cerrahi olarak tedavi edilir. Cerrahi yöntem olarak en sık elektrokoter denilen aletle yakma uygulanır.”