1923’de çayın başkenti Rize’ye gelen Zihni Derin, Rize’nin çaya elverişli olduğunu keşfeder ve ilk çay tohumlarını Rize’ye getirtir.
Bin bir emekle yetiştirilen ve her saatte içebildiğimiz, içmek için ille de bir sebep bulduğumuz çayın Rize’ye gelişi bu şekilde başlar.
Yağmurun şehri Rize’de yağmur demeden, çamur demeden, düzü, yokuşu, bayırı demeden bir çok meşakkatle toplanan yaş çayın alım yerlerinden fabrikaya uzanan zorlu bir süreci vardır. Rize halkının bu zorlu ve özverili çalışmalarının sonucunda her eve sıcak bir muhabbet girer. Yorgun olursun içersin, dargın olursun yine içersin.
Ülkemizde güne çaysız başlanmaz, gece çaysız sonlandırılmaz. Her ortamda, güzel bir muhabbet açıldığında, en az iki kişi bir arada olduğunda, hadi bir çay koyunda muhabbetimiz demlensin isteriz. Çayı helal kılan Rabbimize şükürler olsun bile deriz. Çayın şekeri muhabbettir, muhabbetimiz daim ola.