Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Pediatrik Kemik İliği Nakil Merkezi’nin 11’inci yılı, yapılan bir törenle kutlandı. 11 yılda bin 100 çocuk kemik iliği nakli gerçekleştirilen merkezin ilk hastaları kutlamaya katılarak, hayatlarını kurtarmak için ellerinden geleni yapan doktorlarıyla bir araya geldi.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Pediatrik Kemik İliği Nakil Merkezi’nin 11’inci yılı kutlamaları sebebiyle çoğunluğu 10 yıl önce ilik nakli olmuş 7 çocuk hasta, bu süreci onlarla beraber yaşayan doktorları ile buluştu.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Çocuk Hematoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Yeşilipek ve Çocuk Hematolojisi Uzmanı Prof. Dr. Gülsün Karasu’nun Pediatrik Kemik İliği Nakil Merkezi’ni tanıtmasıyla başlayan etkinlik, Prof. Dr. Yeşilipek’in ülkedeki kemik iliği nakil sayıları ve bağış oranlarıyla ilgili güncel verileri açıklamasıyla devam etti. Günün anlam ve önemine binaen Kızılay aracı da kök hücre ve kan bağışında bulunmak isteyenler için hastanenin önünde tüm gün hizmet verdi.
“ŞU AN YILDA 1000 CİVARINDA ÇOCUK KEMİK İLİĞİ NAKLİ YAPILIYOR”
2010 yılından bu yana kemik iliği alanında çok yol kat ettiklerinin altını çizen Prof. Dr. Mehmet Akif Yeşilipek, bu etkinlik ile amaçlarının kök hücre bağışının önemi için uyarıda bulunmak ve iyileşmiş hastalarıyla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşamak olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yeşilipek, Türkiye’deki ilik nakil merkezlerinin yıllar içinde çoğaldığını vurgulayarak, “2010 yılında tüm Türkiye’de yaklaşık 210-220 civarında nakil yapılıyordu. Nakil merkez sayısı da 10 civarındaydı. Daha sonra Göztepe ve Antalya hastanelerimizdeki nakil merkezleri açıldı, ardından diğer özel sektörde ve kamu hastanelerinde de nakil merkezlerinin sayısı arttı. Günümüzde 40 civarında çocuk kemik iliği nakil ünitesi var. Yılda yapılan nakil sayısı da bu artışa paralel olarak yükseldi ve şu anda yılda ortalama 1000 civarında çocuk kemik iliği nakli yapılıyor” dedi.
“İYİLEŞEN HER ÇOCUK BİZE UMUT OLUYOR”
Prof. Dr. Gülsün Karasu ise “Aslında bugün bizim için duygu yüklü bir gün. Bence bu işin en motive edici noktası hastalarımızın iyileştiğini görmek ve kötü anıları birlikte unutmak. Süreç o kadar zor ki, bana herkes nasıl dayanıyorsun diyor. Bizler için en önemli motivasyon, çocuklarımızın iyi olduğunu görmek. Çok gururluyum. İyileşen her çocuk bize umut oluyor. Tedavisi kötü gidenlerde bazen süngümüzün düştüğü oluyor ama iyi olanlarla tekrar umutlanıyor ve yolumuza devam ediyoruz.
Bu işe başladığımızda Türkiye’de kemik iliği nakli alanında bir sıkışmışlık vardı. İlik nakli olmayı bekleyen çok fazla hasta vardı. Bizim hiç görmediğimiz, ulaşamadığımız hastaların vefat ettiği haberlerini aldığımızda çok üzülüyorduk. Bu yüzden ilik naklini nasıl daha fazla hastaya ulaştırabileceğimiz konusunda sürekli bir çaba içerisindeydik. Şu anda çok daha fazla hastaya bu hizmeti ulaştırabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“KÖK HÜCRE NAKLİ HAYAT KURTARIYOR”
İki çocuğu da kemik iliği nakli olan 3 çocuk annesi 36 yaşındaki Yudum Çelik’in 13 yaşındaki kızı Fatma, talasemi majör hastalığı sebebiyle geldiği Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Çocuk Kemik İliği Nakil Merkezi’nin ilk hastası. Çelik, kızının ardından oğlunun da kemik iliği nakli olduğunu söyleyerek süreci şu şekilde aktardı:
“Kızım Fatma, 2011 yılında 25 Nisan’da kemik iliği nakli oldu. Bu hastanenin ilk nakil hastasıydı. Vericisi ablasıydı, o da 5 yaşında kardeşine ilik verdi. Sonra oğlum da 2017 yılında kemik iliği nakli oldu. Onun vericisi de bendim. Çok şükür atlattık, çok zorlanmadık. Kök hücre hayat kurtarıyor. Başlangıçta nakil süreci zor geçecek diye korktuk, öyle de oldu. Ama önce doktorlarımızın çabası, sonra da ilik uyumunun yüzde 100 olmasıyla çok şükür süreci rahat atlattık.”
2 yaşında ablasının iliği sayesinde hayata tutunan Fatma Çelik ise ilik için ablasına teşekkür ederek onu çok sevdiğini söyledi. Çelik, tüm insanlara seslenerek, “Eğer ilikleri uyumlu ise her insanın bağışta bulunması gerekiyor. Sonuçta bir hayat kurtarıyorlar” dedi.
“KÖTÜ ŞEYLERİ HATIRLAMIYORUM YA DA ARTIK BEYNİM SİLİYOR”
13 yaşında HLH hastalığı yüzünden kemik iliği nakli olarak hayata tutunan Musa Norçinli de kendisi gibi hasta olan küçük çocuklara yardım etmek için psikoloji okuduğunu söyledi. Norçinli, “Hastalığın üstünden 6 yıl geçti. Kötü şeyleri hatırlamıyorum artık ya da beynim siliyor. Yine de bütün hemşirelerimi ve doktorlarımı hatırlıyorum. Çok zorlu bir süreçti. Küçük çocukların yaşamaması gereken hastalıklar bunlar. Ben de psikoloji okuyup umarım onlara yardım edebilirim” şeklinde konuştu.
Musa Norçinli’nin annesi Dilek Akça ise yaşadıklarını şöyle aktardı:
“Gerçekten çok zorlu bir süreç çünkü muhatabınız yok. Savaşacağınız şeyin ne olduğunu, karşınızdaki hastalığın gücünü bilmiyorsunuz. Bizim için çok zor bir dönemdi ama atlattık. Umarım hiçbir anne baba, hiçbir çocuk bu süreçleri yaşamaz. Hani büyükleri bir şekilde kabullenebiliyoruz ama böyle bir hastalığı çocuklar için kabul edemiyorum. Çocukları hastalıkla mücadele eden tüm anne babalar umarım bizim yaşadığımız sevinci yaşayabilir.”
HASTALIĞI YENDİ, BOKSA BAŞLADI
Doğduğundan beri Akdeniz anemisi talasemi majör hastası olan 13 yaşındaki Taha Arda Yazgan ise 2,5 yaşında nakil olduğunu belirterek şu anda sağlık durumunun gayet iyi olduğunu söyledi. Yazgan, bu hastalık sayesinde büyük şeyleri başarmayı öğrendiğini belirterek şunları söyledi:
“Nakilden sonra 5-6 sene tedaviye devam ettim. Kan testleri için hastaneye gidip geldim. Sonraki 6 sene ise hiç gitmedim. Allah’a şükür, şu anda hiçbir sıkıntım yok. Hatta spora başladım ve Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda lisanslı boksörüm. Bu hastalık bende hırsa ve daha çok azme yol açtı. İyi ki hastalık beni bulmuş çünkü bana büyük şeyleri başarmayı, büyük şeyler yapmak için hayata daha sıkı tutunmayı öğretti. Şu anda çok zor bir sporun üstesinden gelmeye çalışıyorum. Daha iyi şeyler de başaracağıma inanıyorum.”