İyi Pamuk Uygulamaları Derneği (İPUD), İzmir’de düzenlenen ‘Sürdürülebilir Pamuk Tedarik Zinciri Buluşması’nda sektörün önemli aktörlerini bir araya getirdi.
İPUD tarafından düzenlenen, Sürdürülebilir Pamuk Tedarik Zinciri Buluşması’nda çok sayıda önemli aktör İzmir’de bir araya geldi. Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve çiftçiden, tekstil ve hazır giyim ihracatçı birliklerine, sürdürülebilir pamuk üretiminin her bir kademesinde yer alan birçok aktörün buluştuğu etkinlikte ‘sürdürülebilirlik için tam destek’ vurgusu yapıldı.
Moderatörlüğünü İrfan Donat’ın gerçekleştirdiği etkinliğin açılış konuşmalarını, İPUD Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tanman, Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) Teknik İşbirliği Yöneticisi Nemanja Grgic ve Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Dr. Başak Egesel yaptı.
İPUD Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tanman yaptığı konuşmada, pamuk üretiminin çevresel, ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilir olduğu bir Türkiye vizyonuyla hareket ettiklerini belirterek, ilgili tüm taraflar için ortak fayda yaratmayı amaçladıklarının altını çizdi. Sektörel desteğin önemine değinen Tanman, “Sektör temsilcilerinden üyemiz olarak ya da projelerimizde yanımızda yer alarak dernek faaliyetlerimize destek vermelerini bekliyoruz” dedi.
‘PAMUĞUN BEYAZ ALTIN OLDUĞU TEKRAR HATIRLANDI’
Çiftçinin pamuğun beyaz altın olduğunu hatırladığını ve pamuk üretimine geri döndüğünü belirten Tanman, “Geride bıraktığımız sezon çiftçinin, pamuğun tekrar beyaz altın olduğunu hatırladığı ve pamuk üretiminden vazgeçenlerin tekrar üretime geri döndüğü bir sezon oldu. Pandemi, uluslararası lojistik krizi, Çin’in stok yapma politikası gibi nedenlerle pamuk da diğer emtialarla birlikte zirve yaptı.
Bunun yanında geçen sene düşük olan maliyetler maalesef birkaç kat daha yüksek olmakta, bu nedenle üreticinin kâr marjının da daha düşük olacağı öngörülmektedir. Türk pamuk üretiminin, fiyat-maliyet iniş çıkışlarından asgari olarak etkilenmesini sağlamak için kendimizi ayrıştırmamız ve piyasada aranan bir pamuk ürünü sunmamız gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇİN DESTEK ŞART’
Sürdürülebilir pamuk üretiminin yaygınlaşması için kamu otoritelerinden beklentilerini de dile getiren Tanman, “Destekleme politikasından, tarımsal eğitim ve yayım politikasına kadar tarımsal her politikanın ana eksenini sürdürülebilirlik oluşturmalıdır. Sürdürülebilirlik standartlarına uygun üretim yapan çiftçilerimiz teknik, altyapı ve finansal anlamda desteklenmelidir. Ayrıca yaygın bir şekilde sürdürülebilir pamuk üretimi sağlamak için uluslararası sürdürülebilirlik standartları ile eşdeğerliği olan ulusal bir pamuk sürdürülebilirlik standardını hazırlama çalışmalarına bir an önce başlamalıyız” dedi.
‘TÜRK PAMUĞU ÇOK KIYMETLİ’
Tarım Bakanlığı olarak dünyada gelişen bütün sürdürülebilir teknikleri takip ederek, buna yönelik projeler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü İyi Tarım Uygulamaları ve Organik Tarım Daire Başkanı Dr. Başak Egesel ise “Sektörün taleplerini gözetirken, toprak, hayvan, çevre refahını da gözetiyoruz. Aynı zamanda, yeni trendlere göre tüketicinin yeni taleplerine cevap verecek şekilde üretim modeli gerçekleştirmek istiyoruz. Yeni üretim modellerine üreticileri adapte etmek ve yeni politikalar geliştirmek için çalışıyoruz. Organik tarımın dünyada artan
bir trendi var. Türk pamuğu çok kıymetli ve dünya pazarına çıkması büyük önem taşıyor. Dünyada yaklaşık 26 milyon tonluk pamuk üretimi var. Bunun yaklaşık yüzde 2,6’sı oranında organik pamuk üretiliyor. Organik pamuk üretimini talebe yönelik artırmamız gerekiyor” dedi. Egesel, bunun yanında İyi Pamuk Uygulamaları Derneği ile İyi Tarım Uygulamaları ve İyi Pamuk Standardı kapsamında yeni bir pilot çalışma başlatacaklarının bilgisini verdi.
Açılış konuşmalarının ardından sırasıyla Tedarik Zinciri Paneli, Proje Paneli ve İyi Pamuk Uygulama Ortakları Deneyim Paylaşımı konulu paneller gerçekleştirildi.
‘DAHA AZ KARBON AYAK İZİ BIRAKMALIYIZ’
Tedarik Zinciri Paneli’nde konuşan Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Muzaffer Turgut Kayhan, hızlı moda akımı yüzünden 2000-2015 yılları arasında dünya nüfusunun 5’te 1 oranında artarken giysi üretiminin 2 katına çıktığı ve ucuzlukları nedeniyle bu giysilerin 3’te 1 oranında daha az giyilerek atık haline geldiğini belirtti.
Kayhan, dünyanın aynı yıl içinde çöpe attığı giysilerin değerinin 450 milyar doları aştığı bilgisini paylaşarak, “Öncesinde başlayan ancak özellikle pandemi sonrasında artan tüketici farkındalığı doğrultusunda müşterilerimizin talebi nedeniyle ve aynı zamanda Avrupa Yeşil Mutabakatı başta olmak üzere önümüzdeki dönemde sektörün dinamiklerini etkileyecek koşullara hazırlıklı olmak amacıyla sektör olarak ihracat ve üretimimizi daha az karbon ayak izi bırakarak yapmak zorundayız” dedi.
Tekstil üretiminde en yoğun kullanılan liflerden birinin pamuk olduğu ve toplam pamuk üretiminin yaklaşık 800 bin ton, tüketiminin ise 2 milyon ton civarında olduğu için ithalatın yaklaşık 1,2 milyon tona ulaştığını belirten Kayhan, “Pamuğu ‘stratejik ürün’ görmediğimiz için, üretimimiz azalıyor, ithalatımız artıyor. Pamuğu stratejik bir ürün olarak görüp, üretim artışına odaklanılması gerektiğini düşünüyorum. Bu artışı sağlarken de sürdürülebilir pamuk üretimine de yoğunlaşılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Aynı panelde ilk Better Cotton Initiative üyesi ilk Türk markası olarak yer alan Koton Üründen Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İlkay Keskin de son dönemde Türk markalarının sürdürülebilirlik stratejileri ve bu stratejilerde pamuğun yeri konularında dinleyicilere bilgiler verdi.
Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü / Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Cesur, “Müşterilerimizin hepsinin sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütleri var. Müşterilerimiz, ürünlerinin hammaddelerini de sürdürülebilir materyallerden temin etmek istiyorlar. Bu nedenle bizim için ana hammaddemiz olan pamuğun da sürdürülebilir yöntemlerle üretilmesi çok önemli. Tedarik açısından iyi ve kaliteli sürdürülebilir pamuğu Türkiye’den almak bizim için her zaman daha avantajlı.
Ülkemizde sürdürülebilir pamuğa ne kadar çok erişebilirsek bize hem fiyat hem de hız açısından artı değer yaratacak ve bizi rekabette avantajlı duruma geçirecektir. Bu konuda çalışmalar yapacak firmalar ve çiftçiler işe nereden başlayacaklarını bilemeyebiliyor. Bu nedenle hem sürdürülebilir pamuk kullanmak isteyen firmalar, hem de sürdürülebilir pamuk üretmek isteyen çiftçiler eğitimlerle desteklenmeli” dedi.
‘AMAÇ: UYGULAMALARIN GÜÇLENDİRİLMESİ VE YAYGINLAŞTIRILMASI’
İkinci panel olan Proje Paneli’nde Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD) iş birliği ile Ocak 2021’de başlayan ve Aralık 2021’de tamamlanan ‘Sürdürülebilir Pamuk Değer Zinciri’ projesinin amaç ve çıktıları kamuoyu ile paylaşıldı. Proje faaliyetlerinden bahseden İPUD Eğitim ve Kapasite Geliştirme Kıdemli Uzmanı Gülşah Ayvazoğlu Çevik, “Projede amaç Türkiye’de İyi Pamuk Standardı kapsamında gerçekleştirilen uygulamaların güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Proje kapsamında 2021 pamuk üretim sezonunda, İyi Pamuk standardında üretim yapan çiftçileri, bu süreçte önemli görevler üstlenen uygulama ortaklarını, onların ziraat mühendislerini ve İyi Pamuk işleyen çırçır işletmelerini hedefleyen faaliyetleri yürütmek amaçlanmıştır” açıklamalarında bulundu.
ÇİFTÇİLERDEN ÖNEMLİ VURGU
Projenin pilot çiftçilerinden Söke’de çiftçilik yapan Abdullah Kavak ve Bergama’da çiftçilik yapan Behçet Karacan ise fiziki iklim istasyonu sayesinde hava tahmini, pamuk hastalık modelleri, toprak nemi ve zararlı tuzağı kameralarından nasıl faydalandıklarına ve bu araçlarla arazide hastalık ve zararlı takibinin nasıl yapıldığına, zirai ilaç uygulamalarındaki azalma, gübreleme, sulama için en doğru zaman ve en doğru miktarı nasıl hesaplayabildiklerine ve uygulayabildiklerine ilişkin bilgiler verdi, çiftçilerin sürdürülebilir üretime geçmesinin önemine ve faydalarına vurgu yaptı.
Toplantının kapanışından önce söz alan İyi Pamuk Uygulamaları Derneği Uygulama Ortakları İyi Pamuk çiftçilerine verdikleri hizmetlerden bahsetti ve bu hizmetlerin çiftçiye hiçbir maliyet oluşturmadan verildiğinin altını çizdi. Ayrıca proje ile sürdürülebilir pamuk üretimi konusunda ziraat mühendislerinin teknik bilgilerinin geliştiğini ve sahada çiftçilere daha iyi hizmet götürmeyi hedeflediklerini belirtti.
Katılımın yoğun olduğu etkinlikte Türkiye’nin daha fazla sürdürülebilir pamuğa ihtiyacı olduğu ve bunun için gerekli yatırım ve işbirliklerinin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği mesajı verildi.