Öncelikle, ağlamanın ne olduğunu bilmeliyiz. ”Ağlamak” üzüntü, acı, sevinç ve pişmanlık gibi durumlarda, gözyaşı dökmemize verilen isimdir. Peki bu durumlara girmeden, sebepsizce neden ağlarız?
İnsan ne için kendini hırpalar ve yok olmak istercesine, çaresizce haykırır? Çünkü insan doğası gereği, yalnız yaşayabilen bir varlık değildir. En büyük etkenlerden biri budur. Kişi insanlardan, hayvanlardan, şarkılardan, gökyüzünden ve sahte samimiyetlerden sıkılıp içine kapanır. Bir odaya kendini hapseder, içeriden çıkmak istemez. Yalnızlıkla birlikte iyice benliğini irdeler. Kimse tarafından sevilmediğini düşünmeye başlar, depresyona girer. Kişiden kişiye değişen bir şekilde gerçekleşir bu olay.
Sabahın ilk ışıklarında, balkonunda bir sigarayla, yalnızlığını dindirmeye çalışır. İstenmediği hayatlar hakkında, hayallere kapılır kimisi de. Onu sevmeyen, istemeyen insanların hayatlarına dahil olmuşçasına hayaller kurar, kahraman olur, aşık olur, ulaşılmaz insan olur.
Bir müzik dinlemeyi dener, bazen müziğin her bir notası, zihnini darbelere boğar, depresyona daha fazla sürükler. Bazen de müzik iyi gelir, rahat bir uyku çekmesine yardımcı olur. Uyumak ister, vücudu değil ruhu yorgundur ama ne uyumayı becerebilir insan, ne de uyanmayı.
Garip bir arafta bulur kendini, mutlu değildir, mutsuz değildir. Öylece bir bulut gibi sürüklenir, yorgun zihni, bir rüzgar gibi kişiyi oradan oraya savurur. Onca savrulmaya rağmen, zihin binlerce evren de gezmiş olsa; beden hala aynı yatakta, aynı yorgunlukla başa çıkmaya çalışır. Sonuç olarak insan bunca ezilmişliği kaldıramaz, gözyaşları akmaya başlar. Hiçbir ağlamanın sebepsizliği olamaz. Ağlamak bir duygu durum sebebidir ve sebepsiz çalışacak bir özellik değildir.
Depresyondan Nasıl Kurtuluruz?
Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir ; yaşamak güzel…
Necip Fazıl KISAKÜREK
Ruh ve bedenin, iyi bir uyku çekmesi gerekir. Önce dinlenin, olumlu olun ve hayal edin. Uyandıktan sonra dışarı çıkın. Güneş’in ışığını ve sıcaklığını, sakin sakin esen rüzgarın, üzüntüden kavrulmuş vücudunuza temas etmesini bekleyin. Evet bekleyin; yeni insanları, yeni yüzleri, yeni şehirleri ve yeni hayatları bekleyin.
Depresyonun en büyük etkenlerinden biri de monotonlaşmış hayatınızdır. Bu yüzden sürekli yeniliklere açık olun ve önünüzdeki fırsatları, depresyon haliniz yüzünden kaybetmeyin. Hiçbir tavsiye size uygun gelmiyor ve bu durumdan çıkamıyorsanız. Zamana bırakın.