Hakikat yolu, cennet yolu Peygamber Efendimizin anlattığı kadar basit ve kolay iken şu an, şimdi ne oldu da bu kadar çetrefilli oldu her şey.
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’e Necid ahâlisinden bir adam geldi. Saçları karışıktı. Kulağımıza sesinin mırıltısı geliyordu, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)’e iyice yaklaşınca gördük ki, İslâm’dan soruyormuş. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Gece ve gündüzde beş vakit namaz” demişti ki adam tekrar sordu: “Bu beş dışında bir borcum var mı?” Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Hayır ancak istersen nâfile kılarsın.” dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Ramazan orucu da var.”deyince adam: “Bunun dışında oruç var mı?” diye sordu. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Hayır! Ancak dilersen nâfile tutarsın.” dedi.
Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ona zekâtı hatırlattı. Adam: “Zekât dışında borcum var mı?” dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Hayır, ama nâfile verirsen o başka!” dedi. Adam geri döndü ve gider ayak: “Bunlara ilâve yapmayacağım gibi noksan da tutmayacağım.” dedi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) da: “Sözünde durursa kurtuluşa ermiştir.” buyurdu. Veya “Sözünde durursa cennetliktir.” buyurdu.
Yaşanan olayda çoban bundan fazla bir şey yapmam diyor ve Efendimiz de cennet için yeter diyor. Tabii ki imanın en üst seviyesi ve hedefimiz önce Allah‘ın rızasını kazanmak ama cenneti de kazanmak muradımız. Hakikat yolu, cennet yolu Peygamber Efendimizin anlattığı kadar basit ve kolay iken şu an, şimdi ne oldu da bu kadar çetrefilli oldu her şey. Ne ara bir yol bin yola dönüştü? Yoldan şaşmak ne ara bu kadar kolay oldu? Yollar güllerle doluyken hile, yalan, dolan, fitne, fesat tohumlarını kim ne ara ekti de sarmaşık gibi sardı ufkumuzu ve güneşi göremez olduk?
Önümüzde ışığı bile göremeyecek haldeyiz kalbimizin ışığını kaybettik. Kim hatırlıyor? İşler ne ara bu kadar karmaşıklaştı dolandı, dolaştı?
Doğru bir.
Hak bir.
Allah bir iken bu yollar neden bu kadar çoğaldı ve zorlaştı? İnsanlar etrafındaki seslerden, gürültülerden kalplerinin sesini dinlemeyi ne ara bıraktı? Hakikat bir, yol bir, doğru bir. Bizi doğru yola getirecek ses içimizde, kalbimizde. Kulaklarımızı etrafa tıkayalım. Kalbimizin sesini duyalım. Hakikat güneşi karşımızda ilerleyelim dümdüz yolda, çetrefil çer çöp olmadan.