Şile’de öldürülen Gözde’ye katil zanlısı eş 3 seçenek sunmuş. “Sana 3 hak veriyorum. ‘Ya denize atıp kendini öldüreceksin ya benimle geleceksin ya da Yalova’ya annene gideceksin’ demiş.”
Şile’de boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürülen 33 yaşındaki Gözde Çelen’in cenazesi, yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alındı.
Çelen’in teyzesi Havva Çelen, “Darbederek götürmüş. Öncesinde, sana 3 hak veriyorum. ‘Ya denize atıp kendini öldüreceksin ya benimle geleceksin ya da Yalova’ya annene gideceksin’ demiş.” diye konuştu.
Sancaktepe’de yaşayan Mustafa Çelen, boşanma aşamasında olduğu eşini konuşmak amacıyla kiraladığı otomobille dün Şile’ye götürdü. Mustafa Çelen, Şile Vadi Plajı yolundaeşi Gözde Çelen’i 9 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Biri 8 diğeri 10 yaşında iki çocuğu olduğu öğrenilen Gözde Çelen’in cenazesi bugün yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu‘ndan alındı.
11 yıldır evli olan çiftin uzaktan akraba oldukları, ailelerinin karşı çıkmasına rağmen severek evlendikleri öğrenildi. Cenazenin bugün Yalova’da defnedileceği belirtildi. 33 yaşındaki Çelen’in bir markette müdür olduğu ve AK Parti Çekmeköy Kadın Kolları’nda görev yaptığı öğrenildi. Mustafa Çelen’in de Ümraniye Devlet Hastanesi’nde tedavisi sürüyor.
“KOCASINI EVDEN ÇIKARDIK PLANLAYARAK YAPTI”
Gözde Çelen’in dayısı Caner Çukurlu, “Boşanma aşamasındalardı. Sitede oturuyorlar. Sitenin önüne çağırıyor. Oradan Şile’ye götürmüş. Orada planlayarak yapmış. Daha önce böyle tehditleri oluyordu. En son kavga ettiklerinde evlerine gittim. Kocasının eşyalarını toparlayıp evden çıkardık. Sitede oturduğu için güvenliklere söyledik. İçeri almayın dedik. Ondan sonra eve gelemedi zaten tek anahtarı vardı. Yeğenime gelirse bana haber ver demiştim, kapıyı açma demiştim. Ablamlar Yalova’da yanına destek olsun diye onları çağırdık. Planlayarak bu cinayeti gerçekleştirdi” dedi.
ÇOK İÇİNE KAPANIKTI
33 yaşındaki Çelen’in içine kapanık olduğunu belirten dayısı Caner Çukurlu, “Yeğenim çok içine kapanıktı. Onu defalarca dövmüş. Her gün dövüyormuş diyebilirim. Dün de bu olay başımıza geldi. Katil de yabancımız değil akrabamız, köylümüz. Ne denilebilir ki” ifadelerini kullandı. Çukurlu, “Kadın cinayetleri son bulsun istiyoruz. İdam gelecekse gelsin de bu son bulsun. İki çocuğu var. O çocuklar şimdi ne yapacak? Baba cezaevinde anne toprağın altında. Onlar için de zor. Elimizden geldiği kadar biz bakacağız” diye konuştu.
“BU BÜYÜK VAHŞET”
Olayla ilgili detayları paylaşan teyze Havva Çelen, “Bu kadın cinayetlerinin bitmesini istiyoruz. Seviyorum davaları değil bu. Bu büyük vahşet. Pazartesi günü boşanma davası verdiler. Anlaşmalı boşanalım dediler. Salı günü tekrar çağırıyor, ablam göndermek istemiyor. Anne son kez konuşalım çocuklarımız var diyor. Bunu evin yanına kafeye diye götürüyor. Meğer Şile’ye götürüyormuş. Darbederek götürmüş” dedi.
Teyze Çelen, “Sana 3 hak veriyorum demiş. ‘Ya denize atıp kendini öldüreceksin ya benimle geleceksin ya da Yalova’ya annene gideceksin’ demiş. O da denizi seçmiş. Giderken geri gel demiş. Eve gelmiş. Ablam ‘kızım yüzüne ne oldu’ demiş. Dudağı yara olmuş. Üstü de ıslakmış. Kızım üstün neden ıslak demiş, ‘yanlışlıkla su döktüm’ demiş. Ertesi gün yine çağırıyor, ablam göndermek istemiyor ama o çocukları için yapıyor” ifadelerini kullandı.
“EN AĞIR ŞEKİLDE CEZA ALSIN”
Perşembe sabahı site güvenliğinin önünde Mustafa Çelen’in beklediğini iddia eden Havva Çelen, “Çocukları beraber okula götürüyorlar. Kafeye gidiyorlar, perşembe sabahı meğer geceden güvenliğin oraya gelmiş. Onu alıp gidiyor. Ablam neredesin diye arıyor. Sanki içine doğmuş gibi onu arıyor. ‘Anne getireceğim’ diyor. 2 saat sonra telefonlar kapanıyor. Hiçbirine ulaşamıyorlar. Jandarma kızınız hastanede diye arıyor. 9 yerinden bıçaklanmış kaçamamış. Çantası yırtılmış. Arabanın içinde öldürmüş. 33 yaşında fidan gibi kız, ne söylenir ki. En ağır şekilde ceza almasını istiyorum. O da bizim akrabamız. Vicdan azabından kendi azar azar kendisi ölsün” diye konuştu.
BUGÜNE KADAR KİMSEYE BİR ŞEY SÖYLEMEDİ
Gözde Çelen’in kuzeni Cevriye Çelen de, “Sadece bu son olsun diyebiliriz. Gözde çok sessiz, içine kapanıktı. Gözde kapalı kutuydu. Annesine, ablasına, abisine ya da yakınlarına hiçbir şey söylemezdi. 1 hafta 10 gün öncesine kadar kapalı kutuydu. Eşi sürekli dövüyormuş, kafasına vuruyormuş. O gün de kafasına vurmuş, ablasını aramış. Ablası bizden birine ulaşıyor gidip alıyorlar. Annesi yanındaydı. 2-3 günlüğüne Yalova’ya dönmüştü. O zaman anlatmaya başlamış. Beni dövüyordu, başıma vuruyordu demiş, bugüne kadar hiç kimseye en ufak bir şey söylemedi” dedi.