Gurbet kelime anlamı olarak “insanların doğup büyüdüğü, aile ocağından farklı, yabancı bir yere gitmesidir.” Sahiden gurbeti sadece böyle mi değerlendirmeliyiz? Gurbeti mekana indirgemekle anlamını anlamış mı oluyoruz?
İnsan gurbette yabancılık çeker. Çünkü yeni bir yere gitmiştir. Yeni bir ortama girmiştir. Bir söz vardır ya hani “Gurbete Gitti” bu gurbete gitti sözü illaki yaşadığı ülkeden dilini, kültürünü bilmediği bir yere gitti demek değildir. Kişi doğup büyüdüğü, yaşadığı bir ilden başka bir ile gidince de gurbete gitmiş oluyor. Sinemamızda gurbet konulu bir birçok film mevcuttur. Filmlerde gurbete giden kimileri evlidir. Ailesini geçindirmek için gurbete gider. Kimilerinin sevdiği ve evlenmek istediği ve bunun için de kızın babasının başlık parası inadından ötürü yine çalışmak için gurbete gider. Gurbete gidenler böyledir işte. Peki kalben gurbet nedir? Kalben gurbete gitmek nedir?
İnsan sevdiğinin kalbinden gidince gurbet ellere düşmüş, gurbete gitmiş olmaz mı? Asıl o zaman başlar bence insanın gurbeti. İnsan gurbetin tam olarak ne demek olduğunu o zaman anlar. Hele ayrıldıkları halde bile hâlâ kalplerinde birbirlerine karşı sevda varsa o zaman başlar gurbet. Hem de bu defa gurbet iki kişilik olur. İki kişi aynı anda gurbete gitmiş olur. Kimsenin bilmediği gurbet türküleri söylerler belki de. Hiçbir merhem çare olmaz bu sevdalıların gurbet acısına. Hiçbir dili anlamazlar.
Biri onlara bir şey anlattığında ne dedin, seni anlamadım da derler. Unuturlar tüm bildiklerini de. Sanki hiçbir şeyi bilmezler. Yeni doğmuş bir bebek gibidirler. Akıllarında hiçbir şey kalmaz. Çünkü sevdalılar gurbete gitmeden önce, yani birbirlerinin kalplerinden gitmeden önce hayatı öyle doludizgin yaşamışlardır ki gurbete gidince travma geçirmişlerdir.
Ben mekan olarak değil ama kalben gurbetteyim. Konuştuğum dil farklı, anladığım dil farklı. Bilmem ne zaman biter gurbetliğim.