Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hakkında yakalama kararı çıkarılan HDP’li Güzel’e ulaşılamadığını belirterek, “Şu anda nerede olduğuna dair elimizde kesin ve resmi bir veri yok. Resmi kanallardan yurt dışına çıkış gözükmüyor” dedi.
Bakan Bozdağ, Ankara Hakimevi’nde yargı muhabirleri ile bir araya geldi. Burada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bozdağ, dokunulmazlığı kaldırılan ve hakkında yakalama kararı çıkarılan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile ilgili, “Kolluk görevlileri bunlarla alakalı gerekli arama ve taramayı yaptı. Ama bilinen adreslerinde Semra Güzel’e ulaşılamadı.
HDP’li Güzel’in Şu anda nerede olduğuna dair de elimizde kesin ve resmi bir veri yok. Yurt içinde mi yoksa yurt dışına çıktı mı? Buna dair kayıtlar incelendiğinde resmi kanallardan yurt dışına bir çıkış gözükmüyor. Ama gayriresmi kaçak yollardan yurt dışına çıktı mı bu konuda tahkik ediliyor. Ulaşılan bilgiler basınla zaten paylaşılacaktır. Hem kolluk hem de devletin diğer birimlerinin bu konuyla ilgili yakın takipte olduğunu, arama ve taramayı sürdürdüğünü bilmenizi isterim. Ama şu ana kadar HDP’li Güzel’e ulaşma ve nerede olduğunu tespit etme imkanı maalesef olmadı. İnşallah yakında kolluk güçlerimiz kendisine ulaşır ve hukukun gerekleri yerine getirilir” dedi.
‘SEDAT PEKER’İN İADESİ TALEBİNE CEVAP VERİLMEDİ’
Bakan Bozdağ, Sedat Peker hakkında Türkiye tarafından yakalanma kararı çıkarılmasının hatırlatılması üzerine de, “Türkiye, hem İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden gelen talepleri dikkate alarak iade talebinde bulundu. Bizim iade talebimizin Birleşik Arap Emirlikleri’ne ulaştığını değerlendiriyoruz. Ama oradan şu ana kadar bize herhangi bir dönüş olmadı. Onlardan da cevap bekliyoruz. Biz de takip ediyoruz. Oradan bir cevap geldiğinde de yazılı veya sözlü olarak sizle paylaşırız. Şu ana kadar bize Birleşik Arap Emirlikleri’nden yazılı veya sözlü, iade talebimize verilmiş bir cevap söz konusu değil” diye cevap verdi.
‘ABD, GÜLEN’İN İADESİ TALEBİMİZE OLUMLU CEVAP VERMEDİ’
Bozdağ, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD’den iade talebiyle ilgili yeni bir gelişme olup olmadığını sorulması üzerine de, “ABD ile Türkiye arasında adli yardımlaşmaya ilişkin özel anlaşma da var. Bir de tabii uluslararası anlaşma da var. Ama bir de bizim özel anlaşmamız var. Türkiye, anlaşmayla ilgili kuralların hepsine riayet ederek, o kuralların gereklerine göre dosyalarını oluşturarak, yeterli hatta yeterinden fazla delilleri de dosyaya koymak suretiyle Fetullahçı Terör Örgütü’nün kurucusu ve yöneticisi, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün bir numaralı faili terörist aşı Fetullah Gülen’i ABD’den istedi.
Sayın Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız, geçmişte Adalet Bakanı olarak bizzat 2 defa ben de gittim ve bu konudaki her görüşmede Türk hükümeti yetkilileri muhataplarına; ABD başkanları başta olmak üzere teröristbaşı Gülen’in iadesi konusunda Türkiye’nin talebini yineledi. Ama maalesef bugüne kadar ABD bu talebimize olumlu cevap vermedi. Türkiye olarak biz iade konusunda ısrarımızı ve bu konudaki haklı talebimizi en üst düzeyde dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
‘KILIÇDAROĞLU’NUN YAPTIĞI DOĞRU DEĞİL’
Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘İktidara geldiğimizde Demirtaş’ı da Kavala’yı da serbest bırakacağız’ sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Yargı görevi yapanları etkilemek bizim hukukumuzda suçtur. Ceza kanunumuzda bunun karşılığı vardır. Ben hep şunu söylüyorum; bırakın yargı kendi usul ve yasalarına uygun bir şekilde işlesin. Ama maalesef bu pek çok şekilde eleştiriliyor ve ihlal konusu yapılıyor. Yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir makam, merci, kişi; yargı görevi yapanlara emir ve talimat veremez, tavsiyede bulunamaz. En son sayın Kılıçdaroğlu, tavsiye ve telkinde bulundu. Sosyal medya hesabından da bunu paylaştı. Tavsiye ve telkinine uyulmadığı takdirde buna uymayanları nasıl itham edeceğini de üstü kapalı bir şekilde orada ifade etti. Bu doğru bir şey değil” ifadelerini kullandı.
‘KILIÇDAROĞLU HAKİMLİĞE MERAKLI’
Yargının herhangi yanlış bir karar vermesi durumunda istinaf mahkemesine gidilebileceğini hatırlatan Bozdağ, “Diyelim istinaf mahkemesinde de yanlış ya da eksik bir karar verildiği düşünüldü, o zaman Yargıtay var. Bizim hukuk sistemimiz içerisinde yargı kararlarını denetleyen, inceleyen; yanlışlık varsa düzelten mekanizmalar yeteri kadar var. Yargıyı kendi haline bıraktığında emin olun hak ve adalet yerini usul ve yasaya uygun şekilde bulur. Ama herkes tutmuş, yargıyı bir tarafa doğru çekiyor. Bu yargı Türk milleti adına karar veren bağımsız ve tarafsız bir yargıdır. Sayın Kılıçdaroğlu kendini hakim, savcı, mahkeme yerine koyup karar vermekten artık vazgeçmeli. Ya hakim olmalı ya da genel başkanlığı sürdürmeli. İkisinden birine karar vermeli. Konuşmalarını takip ettiğim zaman hakimliğe bayağı meraklı görüyorum” dedi.
CEMAL KAŞIKÇI DAVASININ SUUDİ ARABİSTAN’A NAKLEDİLMESİ
Bozdağ, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda öldürülmesine ilişkin davanın, savcılık tarafından Suudi Arabistan adli makamlarına devredilmesi talebiyle ilgili de, “O davanın yargılama süreci İstanbul’da 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. 26 kişi hakkında kırmızı bülten yayımlanmış ve bu şahıslardan 20’sinin Suudi Arabistan’dan ülkemize iadesi istenmiş ancak bugüne kadar bu taleplerin tamamı reddedilmiştir.
Daha sonra Suudi Arabistan Türkiye’den iade taleplerinde bulundu. Daha doğrusu bu davanın nakli talebi diyelim buna. Orada, Riad Ceza Mahkemesi’nde birtakım kararlar verildiğini ve bu davanın Suudi Arabistan’da görülmesi talebini Türkiye’ye iletti. Türkiye ile Suudi Arabistan arasında özel bir adli yardımlaşma anlaşması yok ancak uluslararası adli yardımlaşma anlaşması çerçevesinde bu talebini iletti ve cumhuriyet başsavcısı da dün bu talepleri de dikkate aldı. Zannediyorum orada davanın durması ve Suudi Arabistan’a nakledilmesi konusunda bir talepte bulundu” diye konuştu.