Ölmekten mi yoksa yaşlanmaktan mı korkuyorsunuz? Korkarmısın ölmekten, insan hiç korkar mı yalan bir ömrün ardından tadacağı gerçekten.. MEVLANA
Hepimizi bekleyen iki kaçınılmaz son vardır. Yaşlanmak ve ölmek. Azrail A.S bir eve hergün 3 kere uğrar o evde kim rızkını bitirir ve ömrünü tüketirse ruhunu alıp gidermiş. Ölümün ne zaman geleceğini bilemeyiz ama yaşlanmanın ne zaman geleceğini biliriz. Bazılarımız hergün bazılarımız bir gün düşünür ölümü, Yaşlanmayı ise her salise, her saniye hissederiz görürüz. Ellerimize ve aynaya bakmak yeterli.
Aynaya baktığınızda ne hissediyorsunuz? Kırışıklıklarınız ölüm kadar korkutuyor mu? Çizgileriniz korkulu rüyalarınızı süsülüyor mu? Ya saçınıza düşen aklarınız? Gördüğünüz yüz sizin yüzünüz mü yoksa geçip giden fani gençliğinizin mi?
Ölümden korkmak için haklı sebeplerimiz vardır. Daha gezip görmediğimiz yerler, yiyip içmediğimiz şeyler, bitmeyen maceralarımız var. Dünyanın 7. Harikasını görmedik Mars’ta yaşamadık bile. Ya sevdiklerimiz; kim arkada bırakmak ister ki çocuğunu, eşini, sevdiğini, dünya zenginliklerini, malını ve mülkünü. Bazende hayat sevdiğimizi alır biz kalırız. Ama şu bi gerçekki ölüsü olan bir gün delisi olan hergün ağlıyor.
Özellikle gecen zamanın sonuna yaklaşan insanlar kefen parası biriktiren insanlardır. Ölüm korkusu yaşlanmaktan daha ağır basar. Ya namaza başlarlar ya iylik yaparlar. Bazıları da ölmekten korkmaz çünkü zaten ölüdür. Dünya ona o kadar kötü davranmıştır ki yaşasada da ölü yaşamasa da ölü. Yaşlanmayı da düşünmüyorsa kötülük dışında kaybedecek birseyi yoktur. Nede olsa hayat gayesi bitmiş demektir…
Her yaşın bir güzelliği olsa da gerçek yaşlanma 20’li yaşlarda başlar. Şimdiden %60 sebze tüksetseniz iyi olur. Yaşalanmaktan korkan insanlar genelde çaresini bulmuştur. Gidip hemen gençleşme yolları arar estetik yaptırır tabi parası olmayan için ya evde bakım yada zombi gibi dolaşma kaçınılmazdır. Ama ölüm gibi yaşlanmakta kaçınılmaz olunca geriye kalan yıllarda sevdiklerimizi yanımızda ister, huzur evine gitmek yerine evde yatağımızda huzur içinde ölmek, belimiz bükülüp baston kullanmayalım, hasta olmayalim, gözlerimizin feri gitmesin, kulaklarımız duysun ve kimse nine demesin diye dua ederiz.
Hajurj demiş ki yaşlanmakta bir misafirdir ve onu iyi ağırlamak lazım. Yani oda birgün ölümle son bulacaktır o yüzden üzülmeyin. Keşke bir meyvemiz olsa yesek ve hiç yaşlanmasak yada mavi hapı içen ölümsüz olsa.