AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Ukrayna-Rusya savaşına ilişkin “Bugün eğer bir barış umudu, kalıcı ateşkes umudu varsa; buna en büyük katkıyı Türkiye yapacaktır. Türkiye bunu yapmaya hazırdır ve bütün hazırlıklarını bu yönde sürdürmektedir” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekilleriyle parti genel merkezinde yaptığı toplantı sırasında gazetecilere açıklamalarda bulundu. Toplantıda milletvekillerinin illeriyle ilgili sorunları dile getirdiğini belirten Çelik, Türkiye’nin kalıcı ateşkese hazır olduğunu söyledi.
Savaşı yakından takip ettiklerini söyleyen Çelik, “Milletvekillerimiz bu konudaki görüşlerini ortaya koydular. Cumhurbaşkanı’mız, toplantının başlangıcında yaptığı diplomatik temaslar ve gelinen noktayla ilgili milletvekillerimize ayrıntılı bir bilgi verdi. Bundan sonra da zaten diplomatik temasları aynı şekilde sürecek” dedi.
‘HER TÜRLÜ İŞGALE KARŞI ÇIKMAK GEREKİYOR’
Çelik, Avrupa’nın yakınında böyle bir savaş yaşamanın şokunu yaşadığını söyleyerek, “Aynı zamanda da birtakım değerlerin ne kadar kırılgan olduğu görüldü. Demokrasiyi korumak konusunda, demokrasinin tehditle karşılaştığı durumlarda sadece belli ülkelerin demokrasilerini koruyan mekanizmaların ortaya çıkmasının aslında tüm demokrasileri kırılgan hale getirdiği görüldü.
Bir kez daha görüldü ki; dünyada herkes güvende değilse, kimse güvende değildir. İşgaller arasında bir mukayese yapmamak gerekiyor. Nasıl ki her türlü darbeye karşı çıkıyorsak, her türlü işgale karşı çıkmak gerekiyor. Ukrayna’daki bu tablo karşısında ortaya koyulan bu dayanışma son derece kıymetlidir.
Çünkü eğer böyle bir dayanışma ortaya koyulmazsa; güçlü bir ülkenin zayıf bir ülkeyi işgal etmesi ya da gücü yetenin bir diğerinin toprak bütünlüğüne ya da egemenliğine saldırması gibi bir tablo, dünyayı içinden çıkılmaz bir hale getirecek. Bütün dünyadaki kazanımlar heba olacaktır” diye konuştu.
‘İLKESİZLİK, ÖZGÜR DÜNYANIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ YOK EDEN BİR VİRÜSTÜR’
Ukrayna’dan kaçan göçmenlere karşı tüm kapıların açılmasının takdir edilmesi gerektiğini belirten Çelik, “Başka bir renkten, başka bir dinden, başka bir etnik gruptan insanlar ölümden kaçtığı zaman onlara niçin güvenli alanlar ortaya koyulmuyor da Akdeniz’in sularında ölüme terk ediliyor. Bu konunun ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor.
Çünkü ilkesizlik, özgür dünyanın bağışıklık sistemini yok eden bir virüstür. Eğer buna bir alanda geçit verip, diğer alanlarda engellemeye kalkarsanız, bu olmaz. Bu hiçbir zaman çalışmamıştır, bundan sonrasında da çalışmayacaktır” ifadelerini kullandı.
‘UKRAYNA’NIN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ SORGULANMAMALIDIR’
Çelik, Türkiye’nin Ukrayna-Rusya savaşında izlediği politikalarla herkesin güvenebileceği, herkesin sözüne itibar edebileceği aktör olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Yine Türkiye ile ilgili olarak birtakım yalnızlaştırma politikaları karşısında görüldü ki; aslında kurulması gereken diplomasi masasında Türkiye var. Bugün eğer bir barış umudu, kalıcı bir ateşkes umudu varsa; buna en büyük katkıyı Türkiye yapacaktır. Türkiye bunu yapmaya hazırdır ve bütün hazırlıklarını bu yönde sürdürmektedir. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü, siyasi bütünlüğü ve milli egemenliği hiçbir şekilde sorgulanmamalıdır.
Bunun yanı sıra Rusya’nın güvenlik kaygılarını giderecek formüllerin bulunması, tarihteki çeşitli olaylarla da mümkündür. Bunları saymak istemiyorum çünkü bir model önerdiğimiz gibi bir anlayış ortaya çıkabilir ama geçmişte uygulanmış birçok model vardır. Burada sadece askeri açıdan olaya bakmamak, sadece askeri kampların dili ile olaya bakmamak, bir üçüncü yol olarak diplomatik perspektifi güçlü bir şekilde hayata geçirme konusunda Türkiye buna önderlik etmektedir.
Ukrayna’nın siyasi bütünlüğünü toprak bütünlüğünü sağlayacak hem de Rusya’nın güvenlik kaygılarını giderecek bir kazan-kazan formunun ortaya çıkması, bunun kalıcı ateşkesin temeli olması ve aynı zamanda da bu kalıcı ateşkes ile birlikte bu işgalin, bu savaşın sona ermesi de mümkün olacaktır.”
Daha sonra soruları cevaplandıran Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyaretine ilişkin, “Diyarbakır annelerinin ayağına gitmek, şereftir. Onlar bu memleketin değerleri için kendi evlatlarına sahip çıkan, terör örgütünden evlatlarını isteyen insanlardır” dedi.