Montrö nedir? Montrö Boğazlar sözleşmesinden sizlere kısaca bahsetmem gerekirse 1936 yılında imzalanarak Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren ulusal sözleşmedir.
Bu anlaşma sayesinde sivil gemilerin özgürce geçişlerini yapmalarını sağlar. Bu sözleşme Karadeniz’e sınırı olmayan ülkelerin savaş gemilerini boğazlardan geçirmelerini sınırlamaktadır. Bu sözleşme 1923’te Lozan Anlaşması ile beraber imzalanan Boğazlar Sözleşmesi yerine geçmiştir.
Türkiye, 1923’de Lozan’da, Boğazlardan geçişin denetlenmesi görevinin Uluslararası Boğazlar Bölgesinin silahtan arındırılmasını ve Boğazlardan geçişin denetlenmesi işini Uluslararası Boğazlar Komisyonuna bırakılmasını, o günkü koşullar içinde başka çare bulunmadığı ve Miletler Cemiyeti’nin dünyada barış ve güvenliği sağlayabileceği umudu ile kabul etmek durumunda kalmıştır.
Türkiye, Boğazlar üzerindeki egemenliğinin sınırlandırılması anlamına gelen bu koşulları istemeyerek kabul etmekle beraber, bunlara ek olarak da, ortak güvenlik alanında Milletler Cemiyeti’nin etkili rol oynayacağı ve aynı zamanda da silahsızlanmanın gerçekleşeceği idi. Fakat her iki konudaki ümit de gerçekleşmedi. Silahsızlanma yolunda olumlu adımlar atılmadığı gibi, ortak güvenlik konusunda Milletler Cemiyeti kendisinden bekleneni veremedi. Japonya’nın Mançurya’ya saldırmasına Milletler Cemiyeti hiçbir şey yapmamıştır. Bu da silahsızlanmanın karşılığının olmadığını göstermektedir.
1934’ten itibaren Almanya’nın silahsızlanmaya başlaması ve 1935 Mart ayında da mecburi askerlik sistemini getirmesi ile silahlanmasını açık hale getirmesi üzerine, Türkiye’de bu meseleyi daha da ısrarlı şekilde ele aldı. İtalya hariç diğer devletler Türkiye’nin bu ısrarcı tavrına direnmemiştir. 11 Nisan 1936’da bir konferans toplanması istenmiştir. Bu konferansa;
- Avustralya
- Birleşik Krallık
- Bulgaristan
- Fransa
- Japonya
- Romanya
- Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği
- Türkiye
- Yugoslavya
- Yunanistan Krallığı
Katılmıştır.
Kısaca sizlere bu maddelerden bahsetmem gerekirse; Montrö Boğazlar Sözleşmesi 29 Madde ve 5 Kesimden ibaret olup, bunun yanında da Sözleşmeye bağlı bulunan 4 Ekten oluşmaktadır. Buna göre sözleşmenin kesimleri şunlardır:
- I. Kesimde, ticaret gemilerinin geçiş rejimi düzenlenmektedir.
- II. Kesimde, savaş gemilerinin barışta ve savaşta geçiş rejimi, Karadeniz’de kıyısı bulunan devletler ile bulunmayanlara göre değişiklik göstermek üzere düzenlenmiştir.
- III. Kesimde, uçakların geçişine ilişkin tek maddeden oluşmaktadır.
- IV. Kesim, genel hükümler başlığı ile, Türkiye’nin 1923 Lozan Sözleşmesi ile kurulan Uluslararası Boğazlar Komisyonu’nun yetki ve görevlerini üstlenmesine ilişkindir.
- V. Kesim, son hükümler ile sözleşmenin onaylanması, yürürlüğe girmesi, ona katılma ve ortadan kaldırma koşulları, süresi, değişiklik getirme biçim ve koşulları düzenlenmiştir.
Sözleşmeye bağlı olan ek kısımları ana hatları ile şu şekilde belirtilmiştir:
- I. Ekte, Türk Hükümeti tarafından alınacak resim ve ücretler
- II. Ekte, gemilerin tonajlarının hesaplanma biçimi ile, çeşitli savaş gemilerinin tonları ve silahlarına göre tanımları
- III. Ekte, belirli üç Japon Okul gemisinin Boğazlardaki liman ziyaret olanakları
- IV. Ekte, Karadeniz’de kıyısı bulunan devletlerin donanmalarının tonaj tutarına girecek gemilerin çeşitleri (savaş hattı gemileri, uçak gemileri, hafif su üstü gemileri, denizaltılar) gösterilmektedir.
Sonuç olarak, bu anlaşma ile Türkiye boğazlara asker sokma hakkını kazanmıştır. Buna ek olarak bazı şartları yerine getirerek boğaz trafiğini savaş gemilerine kapatma hakkı elde etmiştir. Bu anlaşma tam anlamıyla olmasa bile Türkiye’ye boğazlar konusunda egemenlik tanımış bir anlaşma olarak nitelendirebiliriz. Bu açıdan baktığımız zaman Montrö ile Türkiye siyasi anlamda büyük bir başarı elde etmiş oldu.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere sağlıklı günler dilerim.