Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kurdaki yükseliş, enerji ve gıda fiyatlarındaki aşırı artışların ülkemize yansımalarından kaynaklanan hayat pahalılığıyla karşı karşıyayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kurdaki yükselişten enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki aşırı artışların ülkemize yansımalarından kaynaklanan hayat pahalılığıyla karşı karşıyayız ancak enflasyonun sadece ülkemize mahsus bir durum olmadığı, gelişmiş ülkelerin de aynı sıkıntılarla boğuştuğu bir gerçektir. ‘El ile gelene düğün bayram’ demiyoruz ama bu hakikat dikkate alınmadığında yapılan her değerlendirmenin eksik ve hatalı olduğunu söylüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, TBMM’de grup toplantısında konuştu. Erdoğan, AK Parti’nin en son 12 Ocak’ta yapılan grup toplantısından bu yana TBMM Genel Kurulu’nda 31 kanun teklifinin yasalaştığını söyledi. Erdoğan, “Milli iradenin tecelligahı bu gazi Meclis’i ne kadar iyi ve verimli çalıştırırsak milletimizin umutlarını o derece güçlü tutarız.
Yasamasıyla yürütmesiyle yargısıyla demokrasimizi sürekli geliştirerek, gençlerimize emanet edeceğimiz 2053 vizyonumuzun rehberi ve taşıyıcısı haline dönüştürmek öncelikli sorumluluğumuzdur. Seçime artık 15 ay gibi kısa sayılabilecek bir sürenin kaldığını da dikkate alarak her anımızı her günümüzü çok iyi değerlendirmeliyiz. Hem Meclis çalışmaları hem genel merkez faaliyetleri hem illerimizde teşkilat programlarıyla partimizi sandıktaki 16’ncı zaferine hep birlikte hazırlayacak, hep birlikte taşıyacağız” dedi.
‘CHP, 28 ŞUBAT İTTİFAKI KURDU’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarın olduğu yerde elbette muhalefetin de bulunacağına dikkat çekerek, “Karşımızda bırakın milleti, kendine bile hayrı olmayan bir CHP vardır. Girdiği 16 seçimin tamamında hezimete uğrayan CHP, kendini geliştirmek için en küçük bir gayret göstermemiş, sürekli geriye gitmiştir.
Şimdi bu CHP, güya peşine taktığı ve hepsinin ismini açıkça zikretmeye cesaret dahi edemediği bir 28 Şubat ittifakı kurdu. Güya bu ittifakla ülkenin yönetim sistemini değiştirecek, dünyayı güzelleştirecek, bölgemizi krizlerden kurtarıp, çiçek böcek diyarı haline getireceklermiş. Biz iddialı bir insan olarak karşımızdaki muhalefetin de iddialı olmasını isteriz; ama en azından şu ana kadar karşımızdaki ittifakın ortaya koyduğu fotoğraf bizi bu yönde motive etmek yerine kah güldürüyor kah hüzünlendiriyor kah hayrete düşürüyor.
Daha masada hangi sırada oturacaklarına, koridorda hangi sırayla yürüyeceklerine karar veremeyenlerin ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın içinden geçtiği şu kritik dönemde gereken hızlı, etkin, dirayetli adımları nasıl atacaklarını doğrusu merak ediyoruz? Henüz yolun başında birbirlerine bu derece güvensizlik içinde olanlara milletimiz nasıl itimat edecek, onu da bilemiyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“28 Şubat ittifakının bu güne kadar karşı çıktığı hususlara baktığımızda bunların Türkiye’nin bölgesel ve küresel kazanımlarından vazgeçeceklerini, sınır ötesi harekatları ve terörle mücadeleyi bitireceklerini, Akdeniz, Ege ve Kuzey Afrika başta olmak üzere bulunduğumuz her yerden çekileceklerini, ekonomiyi IMF’ye teslim ederek çalışanları işsizliğe, insanları sefalete mahkum edeceklerini, savunma sanayinin kritik projelerini, şehir hastanelerini ve benzeri tüm büyük yatırımların kapısına kilit vuracakları, S 400’leri geri verip SİHA’ları silahsızlandıracaklarını, ATAK’ları atacaklarını, dünyanın gıptayla seyrettiği yap- işlet- devret projelerini yerle yeksan ve bu hizmetleri verenleri doğduklarına pişman edeceklerini velhasıl ülkemizi yeniden 1990’lı yılların sefaletine, tek parti devrinin karanlığına döndüreceklerini anlıyoruz.
Şimdiden kalkıp dev yatırımları yapan müteahhitleri tehdit etmek suretiyle ‘sakın ha’ diyen bir muhalefeti dünyanın hiçbir yerinde görmedik, işitmedik, bilmiyoruz. Bu nasıl bir anlayış ve yaklaşımdır.”
‘TEK İŞLERİ KOALİSYON GÜZELLEMESİ’
Erdoğan, ’28 Şubat ittifakı’nın enflasyonu nasıl indirecekleri, PKK ve FETÖ ile nasıl mücadele edecekleri başta olmak üzere milletin gerçek gündemi ile ilgili herhangi bir program ortaya koyduğunu görmediklerini belirterek, “Tek işleri koalisyon güzellemesi yapmak. Daha cumhurbaşkanı adaylarını belirleyememiş olanlar yönetim sistemi değişikliği gibi zorlu bir meclis ve halk oylaması süreci gerektiren aşamaları atlayıp doğrudan başbakanlık pazarlığına giriştiler.
Sizin yaptığınız çalışmanın parlamentoda şu anda yeter sayısı var mı? Böyle bir şeyi şu anda bu parlamentodan çıkarmanız mümkün mü? Değil. Bu gülünç orta oyunu bile tek başına karşımızdakileri milleti nasıl kandırmaya çalıştıklarına kafidir. Halbuki Türkiye’nin bölgemizde ve dünyada yaşanan krizler karşısında sergilediği güçlü yönetim iradesinin gerisinde Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin bulunduğunu, dost düşman herkes kabul ediyor, teslim ediyor” dedi.
‘HİZMET SİYASETİNDE YARIŞACAK MUHALEFET ARIYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeye kazandırdıkları her eseri ayrım gözetmeksizin 85 milyonun emrine verdiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Dün Gezi olaylarında ‘ekonomiyi batırın’ çağrısı yapanlar bunlardı. Dün vesayetlerin ve darbecilerin yanında saf tutup demokrasimizi sırtından hançerleyenlere destek verenler bunlardı. Dün ülkemiz terör saldırılarıyla, ekonomik tuzaklarla siyasi çevrelerle boğuşurken ellerini ovuşturarak emperyalistlerin sözcülüğüne soyunanlar yine bunlardı.
Dün patates, soğan üzerinden salgın döneminde alınan tedbirler üzerinden bugün yağ üzerinden ülkenin başına kara bulutlar toplamaya çalışanlar yine bunlar. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi hali hazırda yaşadığı sıkıntıları kısa sürede geride bırakacaktır ama emin olun bunların yerli ve milli duruş sergilemek yerine ısrarla peşinden gittikleri müptezellik baki kalacaktır. Biz eser ve hizmet siyasetinde yarışacak muhalefet arıyoruz. Muhalefetteyken bile ülkenin hiçbir meselesi konusunda somut, akılcı bir teklif ortaya koyamayanlar iş başına gelince herhalde birden aydınlanma yaşayacak değiller.
Daha ortada hiçbir şey yokken kendi kendilerini gaza getirip, sergiledikleri kibir, şımarıklık, hezeyan bunların asıl cibilliyetlerini ortaya koymaya yetiyor. CHP dün neyse bugün de odur, yarın da aynısı olacaktır. 28 Şubat ittifakının ortakları bugün hangi kavganın, pazarlığın kıskacındaysalar yarın da aynı şekilde davranacaklar. Bunun için diyoruz ki milletimiz bu zihniyete ülkeyi asla teslim etmez.”
‘GELİŞMİŞ ÜLKELER DE AYNI SIKINTILARLA BOĞUŞUYOR’
Küresel krizler karşısında izledikleri politikalar ile ülkeyi dünyanın 10 ekonomisi arasına sokma kararlılığını millete anlatmak zorunda olduklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bu konuda en büyük görev teşkilatlarımıza düşüyor. Her yalanı anında doğruyla boğmalı, her iftirayı anında muhatabının yüzüne vurmalı, her spekülasyonu anında boşa çıkarmalıyız. Genel merkezimizle, grubumuzla, vekillerimizle, bakanlıklarımızla bu konuda teyakkuz halinde hızla gereğini yapmalıyız. ‘Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış’ sözünü haklı çıkarmamak için daha çok çalışmalıyız. Küresel gelişmeleri takip ederken milletimizin işini, aşını, hayatının her alanını etkileyen sıkıntıları da ihmal etmiyoruz.
Kurdaki yükselişten enerji ve gıda başta olmak üzere küresel emtia fiyatlarındaki aşırı artışların ülkemize yansımalarından kaynaklanan bir hayat pahalılığıyla karşı karşıyayız. Ancak enflasyonun sadece ülkemize mahsus bir durum olmadığı, gelişmiş ülkelerin de aynı sıkıntılarla boğuştuğu bir gerçektir. Elle gelene ‘düğün bayram’ demiyoruz; ama bu hakikat dikkate alınmadığında yapılan her değerlendirmenin eksik ve hatalı olduğunu söylüyoruz.”
‘ENFLASYONU OLUMSUZ ETKİLİYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Türkiye’nin üretim ve istihdam gücüyle şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha ispatladığına işaret ederek, “Sağlam ekonomik temellerimiz ve uyguladığımız etkin politikalar sayesinde salgın döneminde en hızlı toparlanma kabiliyeti gösteren ekonomilerden biri olduk.
Küresel ekonominin yüzde 3,1 oranında daraldığı 2020 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 1,8 oranında büyüyerek Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden iki ülkeden biri olmuştur. Türkiye ekonomisi 2021 yılında da yüzde 11 ile son 10 yılın en büyük büyüme oranına ulaşmıştır. Kişi başına düşen milli gelirimizin döviz kurundaki yükselişe rağmen bir önceki yıla göre 900 doların üzerinde artarak 9 bin 530 dolar olarak gerçekleşmesi de önemli bir veridir.
İhracatımızdaki güçlü artış 2022 yılında da devam ediyor. Şubat ayı itibarıyla yıllık ihracatımız 232 milyar dolara ulaşmıştır. Ekonomimiz büyürken istihdamda önemli artış sağlandı. Toplam istihdam 30 milyonu aşarak, tarihi bir seviyeye çıkmıştır. Rusya-Ukrayna arasında yaşanan gerilimin emtia fiyatlarını aşırı yükseltmesi ülkemizde de enflasyonu olumsuz yönde etkiliyor. Bununla birlikte vatandaşımızın alım gücünü yükseltmek için çok sayıda adım attık, atıyoruz” dedi.