Bilişim ve teknoloji hukuku uzmanı Av. Görkem Gökçe, “Yasaklayıcı değil, geliştirici ve düzenleyici maddelerin geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
Kripto paralara ilişkin kanun taslağının içeriğine yönelik AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın “Amaç yasaklayıcı değil, düzenleyici bir yasal düzenleme ortaya çıkarmak ve birikimlerini kripto varlıklarda değerlendirmeye çalışanların mağdur edilmesinin önüne geçmek” açıklamasını değerlendiren bilişim ve teknoloji hukuku uzmanı Av. Görkem Gökçe, “Yasaklayıcı değil, geliştirici ve düzenleyici maddelerin geliştirilmesi gerekiyor” dedi.
Herhangi fiziksel bir biçimde mevcut olmayan, kriptografi, yani şifreleme ile güvence altına alınan sanal para birimleri olarak tanımlanan kripto paralara Türkiye’de yoğun bir ilgi var. Dünya Ekonomik Forumu tarafından 74 ülkede yapılan bir araştırmaya göre dünyada en çok kripto para kullanan 4 ülkeden biri Türkiye.
TÜRK BORSALARININ GÜNLÜK İŞLEM HACMİ 1 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
Dünyada pazar büyüklüğü 2 trilyon doları aşan sektörde, 451 borsada 16 binden fazla kripto para cinsi işlem görüyor. Kullanıcı sayısı açısından Avrupa’da birinci, dünya genelinde de dördüncü sırada yer alan Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık 14 milyon kişi bu borsalarda işlem yaptı. Türk borsalarının günlük işlem hacmi 1 milyar dolara ulaşırken, Twentify tarafından yapılan bir araştırmaya göre halkın yüzde 87’si en çok tanınan kripto para birimi olan Bitcoin’i tanıdığını ifade ediyor. Bitcoin alanların yüzde 44’ü de yatırım amacıyla bu para birimine ilgi gösteriyor.
AMAÇ KİŞİLERİN MAĞDURİYETİNİN ÖNÜNE GEÇMEK
Ortaya çıkan pazarın büyüklüğü ve vatandaşların ilgisi nedeniyle kripto para yasası da gündemdeki yerini koruyor. AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş konu hakkında geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada “Amaç yasaklayıcı değil, düzenleyici bir yasal düzenleme ortaya çıkarmak ve birikimlerini kripto varlıklarda değerlendirmeye çalışanların mağdur edilmesinin önüne geçmek” değerlendirmesinde bulunurken kripto paralara ilişkin yasa taslağının da çerçevesi belli oldu.
TÜRKİYE’DE 14 MİLYON YATIRIMCI VAR
Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenecek hükümlerle yapılması planlanan düzenleme ile kripto varlık, kripto varlık alım satım platformu, kripto varlık hizmet sağlayıcı, kripto varlık saklama hizmeti gibi kavramlar hukuki tanıma kavuşturulurken, kripto varlık alım satım platformlarının kurulabilmesi ve faaliyete başlaması da Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabi tutuluyor.
Yasa tasarısını değerlendiren bilişim ve teknoloji hukuku uzmanı Av. Görkem Gökçe yasa tasarısının Merkez Bankası tarafından çıkarılan ‘Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’ ve ‘Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları Hakkında Yönetmelik’ten sonra üçüncü dalgayı oluşturduğunu belirtirken, 14 milyona yakın yatırımcı olan sektörde tüketicileri ve vatandaşları mağdur etmeyecek, sektörün de gelişmesine engel olmayacak bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
KÜÇÜK ESNAF VE GENÇLER KRİPTO PARALARA İLGİ GÖSTERİYOR
Kanun tasarısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Av. Gökçe, “Türkiye’de kripto para kullanımı çok yaygın. Her sektörden insan kripto paralara yatırım yapıyor. Özellikle kamu bürokrasisi, emniyet, güvenlik sektörüne mensup kişilerle, küçük esnaf ve gençler kripto paralara ilgi gösteriyor. Bu kadar ilgi gösterilen bir konu olmasına rağmen hala net bir şekilde düzenlenmediğini görüyoruz.
Belirsizliğin sürmesi yatırımcıları ve ülkemizdeki kripto para sektörünü olumsuz etkilemeye başlayabilir. Bu sebeple gelecek düzenlemelerin kripto para piyasasının çerçevesini çizmesi ve bazı tanımları ortaya koyması bizim için çok önemli. Çünkü her ne kadar kripto paralar kamuoyunun gündemini uzun süredir meşgul etse de çoğu kavram üzerinde henüz bir uzlaşıya varılamadı” dedi.
VATANDAŞLARIN HAKLARINI KORUMAK ÖNEMLİ
Yeni çıkacak düzenleme ve kamu otoritelerinin belirleyeceği çerçeveyle bu tartışmaların büyük bölümünün sonlanacağı kanaatinde olduğunu belirten Av. Gökçe, “Böylece sektör içerisindeki paydaşların ileriyi görerek emin adımlarla ilerlemesi sektörün gelişimi için önemli. Kripto para konusunun düzenlenmesinin bir diğer önemi de vatandaşlarımızın haklarının korunması.
Zira kripto paralar bu kadar çok insanı ilgilendirirken, ne yazık ki vatandaşların talebini de kötüye kullanan dolandırıcılar da ortaya çıkıyor. Birçok insan konu hakkındaki bilgisizliği veya tedbirsizliği nedeniyle aşırı risk alma iştahıyla iflasa sürükleniyor, mal varlığını kaybediyor. Bütün bunları engellemek için de sektöre yönelik bir düzenleme ihtiyacı ortadadır” diye konuştu.
SERT BİR REGÜLASYONDAN UZAK DURULMALI
Düzenlemenin sektörün gerçeklerine uygun olması gerektiğine dikkat çeken Av. Gökçe, “Kripto para borsalarını regüle ederken yeni mağduriyetler yaratmamak, sektöre yatırım yapan şirketlerin varlıklarını devam ettirmesini sağlamak aynı anda yerli yatırımcıların yabancı borsalara kaçmasını da engellemek gerekiyor.
Günlük 1 milyar dolara varan bir işlem hacmini kaybetmemek, sektöre yatırımın devam etmesini sağlamak için sert bir regülasyon yerine, sektörü geliştirecek, tedrici düzenlemeler yapılmasında yarar var. Sektör regülasyona uyum sağlayıp, piyasa dinamikleri işledikçe, yeni regülasyonları gündeme getirmek mümkün. Bu yüzden sert bir regülasyondansa çerçeve bir düzenleme çok daha faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.
YASAKLAYICI DEĞİL, GELİŞTİRİCİ VE DÜZENLEYİCİ MADDELERİN GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR
Özellikle yeni kurulacak kripto varlık alım satım platformlarına bildirim yükümlülüğü getirilmesi, yine tüketicilerin korunması açısından platformlara belli bazı sorumluluklar yüklenmesinin önemine değinen Av. Gökçe, “Dünyada belli başlı 176 ülke var. İnternet çağında bir teknolojiyi yasaklamak mümkün değil. Burada hangi yasak konulursa konulsun başka ülkelerde kurulan platformlar da vatandaşların ilgisini çekmeye devam edecek. Bu nedenle sektörün dinamiklerine uygun şekilde, yasaklayıcı değil, geliştirici ve düzenleyici maddelerin geliştirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Av. Görkem Gökçe, “Terörün finansmanı, suç gelirlerinin aklanması gibi suçlarda da kripto paralar yaygın olarak kullanılıyor. Bu konuda üyesi olduğumuz uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından konulan kriterlere uymamız gerekiyor. Paydaşların katılımı ve sektörün beklentileriyle ekonomik suçların engellenmesine yönelik yapılacak düzenlemeler sektörün daha sağlıklı bir şekilde gelişmesini de sağlayacaktır” dedi.