Çamlıdere’de soba müzesi; Müzede, belediyede kullanılan soba ile birlikte 1800-2000 yılları arasında kullanılan farklı modellerde 140 antika soba yer aldı.
Ankara’nın Çamlıdere ilçesinde, 1930-1955 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Hafız Halil Okur’un makamında kullandığı sobanın 22 kat büyütülmüş hali, müze oldu. Müzede, belediyede kullanılan soba ile birlikte 1800-2000 yılları arasında kullanılan farklı modellerde 140 antika soba yer aldı.
Çamlıdere‘nin ilk belediye başkanı Hafız Halil Okur’un, belediyedeki makam odasında 25 yıl kullandığı sobanın şeklinde ilçede müze inşa edildi. Okur’un torunu Ahmet Karagöl tarafından yıllarca saklanan tarihi sobanın 22 kat büyüklüğünde yapılan müze tamamlandı.
Müzede Karagöl’ün belediyeye teslim ettiği soba ile birlikte 1800 ile 2000 yılları arasında kullanılan farklı modellerde 140 antika soba yer aldı. İlçe merkezinde Doğa Yaban Hayatı ve Hayvan Müzesi, Kültür Evi ve Etnografya Müzesi, Oyuncak Müzesi, Terazi Müzesi, Tarım Müzesi, Arkeoloji Müzesi’nin bulunduğu alanda inşa edilen soba müzesi ilgi gördü.
‘AİLE BİRLİĞİNİ SAĞLAYAN EN ÖNEMLİ ARAÇ’
Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can, sobanın kendileri için anlamı olduğunu söyleyerek, “Soba ilk belediye başkanımız Halil Okur hocamızın evinden geldi. Torunu Ahmet Karagöl bize hediye etti. Sobanın bizde çok büyük anlamı var. 22 kat büyütülmüş halini bina olarak tasarladık ve içinde sobalarımızı sergiliyoruz. Müslüman Türk toplumunun aile birlik ve beraberliğini sağlayan en önemli araç sobaydı.
Soba yandığı zaman anne, baba, dede, nine hatta evin kedisi sobanın etrafında buluşurduk. Herkes birbirinin gözüne bakar o kişinin gününün nasıl geçtiğini anında okurlardı. Ona göre ev içindeki davranışlar şekil alırdı. Sobanın bir diğer özelliği de Türk insanının yaratıcı gücü ve tasarrufunu simgelerdi. Suyunu ısıtınca su ısıtma makinesi, üstüne çay yapınca çay yapma makinesi, boruları da çamaşır kurutma makinesi olurdu. Orada hem bir yaratıcı güç hem de tasarruf var” dedi.
’50 BİN TL DEĞERİNDE SOBA VAR’
Can, aile birlik ve beraberliğinin sağlanmasındaki en önemli aracın soba olduğunu vurgulayarak, “Bizden sonraki nesillerin de unutmaması için böyle bir müzenin açılması gerektiğine inandım. Bu yüzden 20 yıldır antikacılardan soba topladım. İzmir, İstanbul, Erzurum, Almanya, Fransa, İngiltere gibi dünyanın dört bir tarafından her ülkeye ait soba var. Tarih olarak 1800’lü yıllardan 2000’li yıllara kadar soba var. Bu sobaların en büyük özelliği manevi değerleri ve piyasada bulunmamaları. Haliyle de 40-50 bin lira değerinde sobalar var. Soba Müzemizi 15 güne kadar açacağız. Şimdiden telefonlarımız susmuyor. Ücretsiz olarak ziyaret edebilirler” dedi.