VM Medical Park Pendik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu, “Kovid ya da İnfluenza tanısı kesinleşmeden çocuğunuzu okula göndermeyin”
Koronavirus ve İnfluenza’nın RNA virüsü ailesinden olması nedeniyle benzer ve ortak yanlarının olduğunu belirten Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu, “Her ikisinde de ateş, öksürük, kas ağrıları, yorgunluk, burun tıkanıklığı veya akıntısı, bazen kusma ve ishal gözlenebiliyor. Bu nedenle her iki viral enfeksiyonda da korunma, mesafe ve hijyene dikkat etmek, hastalığın ne olduğu belli olana kadar en az 2 gün, tanı konulunca İnfluenza’da 7 gün, Kovid-19’da ise 10 gün çocukları okula göndermemek gerekiyor” dedi.
Kovid-19 ve İnfluenza’nın (grip) arasında önemli benzerlikler olmakla birlikte, bariz farklar da mevcut olduğunu dile getiren VM Medical Park Pendik Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu, okullar açılmadan önce ailelere önemli uyarılarda bulundu.
COVID, INFLUENZA’DAN 4 KAT FAZLA BULAŞIYOR
Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “İnfluenza’nın mevsimsel özellik göstermesine ve bizim gibi Kuzey Yarımküre’de bulunan ülkelerde grip salgınlarının genellikle Ekim- Mart ayları arasında görülmesine karşın, Kovid-19’da böyle bir mevsimsel ve coğrafi dağılım gözlenmemiştir. Koronavirüs tüm dünyada yıl boyu varlığını göstermektedir. Kovid-19, İnfluenza virüsüne göre 4 kat daha fazla bulaşıyor, 10 kat daha fazla hastaneye yatış öyküsü olabiliyor” diye konuştu.
BELİRTİLER BENZER OLABİLİR
Her iki hastalığın kuluçka ve bulaştırıcılık süreleri ile bulaşma yolları arasında da bazı farklar olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “İnfluenza’da kuluçka süresi 1-4 gün iken, Kovid-19’da bu süre ortalama 4-5 gün olup genelde 2-14 gün arasında değişmektedir. Bulaştırıcılık İnfluenza’da belirtilerin çıkmasının bir gün öncesinden başlayarak semptomların 7. gününe kadar sürerken, Kovid-19’da bu süre semptomlardan 2 gün önce başlayıp 10. güne kadar devam edebilmektedir. Belirtileri çok benzer olduğu için grip veya soğuk algınlığı olsa bile Kovid-19 güvenlik önlemleri uygulanmalıdır. Bol dinlenme, düzenli uyku, bol sıvı alımıyla karantina süresi evde geçirilmelidir” dedi.
PCR TESTİ GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Grip için İnfluenza antijenine bakılmadan, Koronavirüs için ise PCR testi yapmadan, sırf bulguları değerlendirerek kesin tanının mümkün olmadığını belirten Uzm. Dr. Bostancıoğlu, ayrım için test yapılması şart olduğunu söyledi.
Son dönemde sıkça örnekleri görülmeye başlanan, çocuklarda PCR testinin pozitif çıkmasına karşın ailelerinde negatif sonuç gelmesi durumu hakkında açıklamada bulunan Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “Çocuklar aşısız oldukları için hastalığa yakalanıyorlar, ama anne babaları aşılıysa ve maske-mesafe-hijyen kurallarına riayet ediyorsa hastalık onlara bulaşmayabiliyor. Bunun dışında PCR testinde yalancı negatiflik de söz konusu olabilir” ifadelerini kullandı.
KALP YETMEZLİKLERİNE NEDEN OLABİLİR
Her iki hastalığın genelde asemptomatik veya hafif hastalık şeklinde seyrettiğini fakat şiddetli hastalıkla ölüme kadar gidebilen geniş bir yelpazede de kendini gösterebileceğini ifade eden Uzm. Dr. Bostancıoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Her iki hastalık da vücut direnci düşük olan riskli gruplarda ilerleyip solunum yetmezlikleri, kalp yetmezlikleri ve ölümlere neden olabilir. Risk grubunda olan bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş çocuklar, astımlılar, prematüre doğan bebekler, 65 yaş üstü yaşlılar, kronik kalp,
Akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı veya hematolojik rahatsızlıkları olan kişilerde, dalağı alınmış bireylerde ve bağışıklık sistemi doğuştan yetersiz olan veya bağışıklığı baskılayan ilaç kullananlarda, diyabetlilerde, obezlerde ciddi anlamda yoğun bakıma yatışlar ve ölümler görülebiliyor.”
MİDE BULANTISI VE İSHAL 10 YAŞ ALTINDA DAHA FAZLA
Koronavirüsün yaş gruplarına göre farklı bulgular gösterdiğinin altını çizen Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “Ateş ve öksürük her yaş grubunda en sık bulgular iken kas ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve geçici tat ve koku kaybı, 10 yaş üstü çocuklarda daha sık görülür. Mide bulantısı, kusma ve bazen ishal seyrek olmakla birlikte erken yaş gruplarında daha fazla görülüyor” dedi.
ÖLÜM ORANI OLDUKÇA AZ
Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu çocuklarda Kovid-19’un komplikasyonları hakkında şunları söyledi:
“Çocuk SARS-COV-2 virüsünü alıp enfeksiyona yakalanmış olsa da Kovid-19 hastalık tablosu oluşmadan asemptomatik geçirme şansı yaklaşık yüzde 60-70’dir. Zatürre gibi komplikasyonlarla hastaneye yatış oranı binde 52’dir. Ancak ilerleyen solunum sıkıntısı nedeniyle yoğun bakıma yatış gerekebilir. Hastalığa vücudun kontrolsüz ve aşırı bağışıklık tepkisi vermesiyle sitokin fırtınası gelişip MIS-C sendromuna dönüşmesi sebebiyle de yoğun bakıma yatış oranı da binde 5 civarındadır. Ölüm oranı ise binde 2 düzeyindedir.”
GELECEKTE 5-11 YAŞA DA AŞI ONAYI ÇIKABİLİR
6 ay ve üzerindeki çocuk ve yetişkinlere grip aşısı yapılabildiğini ve risk grubundaki kişilere her yıl grip aşısı yapılmasının önerildiğini belirten Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “Grip aşısı genellikle eylül ayından ocak, şubat ayına kadar yaptırılabilir. Koronavirüs aşıları ise şu an 12 yaş ve üzerine yapılabiliyor. Avrupa ülkeleri, ABD ve Kanada’da 5-11 yaş aralığındaki çocukları aşılama başladı. Omicron varyantının çocuklarda da çok hızlı yayıldığını görüyoruz, bu yüzden önümüzdeki aylarda Türkiye’de de isteyen aileler için 5-11 yaş arası çocuklara aşılama başlamasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
EBEVEYNLER BU ÖNERİLERİ UYGULAMALI
Çocuklarda Kovid-19 önlemlerine dikkat çeken Uzm. Dr. Bostancıoğlu, çocuklu ailelere şu önerilerde bulundu:
“Çocuklara; maske, fiziksel mesafe ve el yıkamanın önemi konularında ciddi eğitim verilmesi gerekiyor. Halka açık yerlerde 2 yaş üstü çocukların maske takmaları, rutinde 4 saatte bir ıslanırsa hemen maskeyi değiştirmeleri öğretilmelidir. Elleriyle maskelerine, göz, burun, ağız bölgelerine dokunmamaları gerekirse, parmak ucu ve tırnaklarla değil, el sırtı ile kaşımaları tembihlenmelidir. Hapşırıp öksürdükleri zaman bir peçeteye öksürmeleri, o peçeteyi de çöpe atmaları gerektiği konusunda çocuklar uyarılmalıdır. Peçete temin edilemiyorsa dirsek içine hapşırıp öksürülmelidir. Okul, hastane gibi mecburen bulunulan mekânlar dışında kapalı kalabalık ortamlarda zaman geçirilmemesi, eğer gerekliyse de 2 saatten daha uzun kalınmaması gerekiyor. Kovid-19 enfeksiyonu sırasında hasta erişkinlerin çocuklarla temastan kaçınması gerekiyor.”
SINIFLAR SIK HAVALANDIRILMALI
Özellikle okul ortamında önlemlerin önemine değinen Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “Sınıflar sık sık havalandırılmalıdır, mümkünse camlar açık tutulmalıdır. Teneffüslerde açık havaya çıkmaları teşvik edilmelidir” dedi.
TAVUK SUYU ÇORBASI TERCİH EDİLEBİLİR
Grip ve soğuk algınlığında 1 yaş üstü çocuklara Ihlamur, bal, zencefil, limon karışımının verilmesi önerisinde bulunan Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “Buna ek olarak kuşburnu verilmesi, ağız burun salgılarını ve geniz tıkanıklığını baskılayarak grip semptomlarını ve orta kulak iltihabı gibi komplikasyonlara dönüşmesini azaltabilir. Balgam sökücü bir madde olan asetilsistein içerdiği için tavuk suyu çorba verilmesi, balgam sökmeyi kolaylaştırır. Dut pekmezi, çörekotu, kekik ve hatmi çiçeği içeren şuruplar öksürüğe iyi gelebilir” diye konuştu.
BESLENME DÜZENİNE DİKKAT EDİLMELİ
Kırmızı meyve ve sebzelerde bulunan Quersetin maddesinin de virüsün solunum yollarına yapışmasını azaltabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Bostancıoğlu, “Bu maddeyi içeren kırmızı soğan, biber, çilek, kuşkonmaz, narenciye, kiraz, vişne, domates, kırmızı elma, kırmızı üzüm, brokoli, lahana, kızılcık, yaban mersini, ahududu gibi gıdaları eğer alerji yoksa tüketmek faydalı olabilir. Ancak bağışıklık sistemini kontrolsüz ve aşırı artıran bitkisel ürünlerin hekime danışılmadan kullanılmaması gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı.