Kapital yarışma döngüsündeki oyuncu ”İnsan”… İnsanlar sevilmek için yaratıldı, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır. – Cemil Meriç
Kar saiki ile üretim araçlarını kullanarak piyasa şartlarında özel mülkiyetin varlığı çerçevesinde üretimin gerçekleştirilmesine kapitalizm denir. Latince de sermaye anlamına gelen ”capitale” sözcüğünden türetilmiştir.
”Fazla olanın az olana” tercih edildiği iktisadi bir teorinin maddesinin günümüze uyarlanmış halidir. Bu sistem kilo alarak zamanla kar ile beslenen kocaman bir canavara dönüşmüştür. Bu koca canavar dişlerini, kapital çarkı döndürmeye çalışırken altında ezilen insan faktörüne göstermektedir. Bu koca dişler ’’ Daha çok çalış, daha fazla kar getir ki yaşaman için sana gerekli ücreti sağlayayım’’ mesajını verir.
İşte bunu öngören Marx der ki;
”İnsan zamanla kendisine, doğasına yabancılaşır. Hatta kendi eliyle ürettiği metanın kölesi olur.”
İnsan kendi eliyle ürettiği meta olan paranın da kölesi konumuna gelmiştir. Çünkü ihtiyaçlarını karşılamak için bu metaya ihtiyacı vardır. Bu açıdan insanlar daha fazla kazanabilmek için birbirleri ile rekabet ederler. İnsan farkına varılmadığı koca bir pisttedir. Oysa beşer, duyguları olan en çok sevgiye ihtiyaç duyan, ailesine daha fazla zaman ayırmak durumunda olan bir varlıktır. İnsan duyguları ile insandır. Birey günümüzdeki çalışma sistemi uzun saatler aralığında olduğundan ötürü çalışma sonrası zaten evine döndüğünde yorgun düşmektedir.
Yorgun düşen insan düşünür, ödenmesi gereken faturalarını, yiyecek içecek giderlerini, varsa çocuğunu okula göndermek için katlanması gereken bedelleri ve daha nice giderleri.. İnsan ‘’Para kazanmaya ‘’ odaklıdır. İnsanın ihtiyacı olduğu sevgiye ilgiye vakti yoktur. Kendisine ayırdığı vakitte de bilakis yorgundur.
Kapital düzende insan aynaya baktığında göreceği tek şey bir yabancıdır.
”Günümüzde insana en çok acı veren şey, yoksulluk değil ; büyük bir çarkın küçük bir dişlisi olmak, bir robot olmaktır. ” ( Erich Fromm )