“Enes Kara son acımız, son kaybımız ve son ayıbımız olsun”
“Gencecik bir evladımız #EnesKara’nın, hayatına son vermesi karşısında derin bir üzüntü içerisindeyiz”.
Tıp Fakültesinde öğrenim görecek kadar “başarılı”; fakat henüz 20 yaşındayken hayatını kendi eylemiyle sonlandırma kararı alacak kadar “(u)mutsuz!”
Enes’in vefatında hiç kimse kendisini “sorumsuz” görmesin.
Gençlerin bu duruma gelmesine seyirci kalmak, geldiğini görememek, hazin süreçleri ve sonuçları engelleyememek; her mekanizma, işleyiş, sistem, kurum ve kuruluş açısından “görevi ihmal”dir.
Bu kadar başarılı bir gencin hayatla bağını kendi elleriyle kopartma noktasına gelmesi; ekonomik, sosyolojik ve pedagojik olarak incelenmeli ve irdelenmelidir.
Bu vehametin tekrar etmemesi için yapılması ve yapılmaması gerekenler ve ilgili kurumlara, ailelere, bireylere düşen sorumluluklar ortaya konulmalıdır.
Gençlerin kendi olmasını, kendilerini inşa etmesini zorlaştıran, kimlikleriyle başkalaştıran zorluklara, “muhtaciyeti aidiyet davetine dönüştüren” yaklaşımlara da hep birlikte son vermeliyiz.
İnsanı yaşatan devlet olmak; söylem değil, istikrarlı eylem olmalıdır.
Gençlere umut veremeyen devlet, ne güne ne de geleceğe umut olabilir.
EnesKara; son acımız, son kaybımız ve son ayıbımız olsun..
Saadet Partisi Parti Sözcüsü Birol Aydın