Mehmet Akif Ersoy anısına hazırlanan Demir Hafız belgeseli, TBMM Başkanı Şentop ve Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın konuştuğu törenle tanıtıldı
Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy için hazırlanan ‘Demir Hafız’ belgeseli için Türkiye Diyanet Vakfı’nda tanıtım gecesi düzenlendi. Programa, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve çok sayıda davetli katıldı. Program açılışında TRT Sanatçısı Ömer Faruk Güney sahne alarak müzik dinletisi yaptı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından TBMM Başkanı Şentop ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, konuşma yaptı.
TBMM Başkanı Şentop, Mehmet Akif Ersoy’un yanında her zaman tefsirleri taşıdığını ve okuduğunu belirterek, “Akif yalnızca Kur’an hafızı değildi. Tefsirleri de sık sık okur hatta yanında taşırdı. 25 Kasım 1920 tarihinde Milli Mücadele’nin en önemli belgelerinden biri olan Sevr Muahedesi’nin milletimiz için feci idam hükmünde olduğunu anlattığı Kastamonu Nasrullah Camii’nde, Milli Mücadele’yi ateşleyen meşhur hitabesini edeceği cuma günü Nasrullah Camii İmamı Hafız Ömer Efendi’nin dikkatini Akif’in yanındaki bir kitap çeker ve ne olduğunu sorar.
Mehmet Akif’in yanındaki kitap Celaleyn Tefsiri’dir. Akif bu tefsiri yanında taşıdığını, sürekli okuduğunu, o sırada da 19’uncu kez okumakta olduğunu söyler. Demir Hafız lakabını alışıysa çok daha sonra Mısır’da Kur’an-ı Kerim’i Türkçe’ye çevirmek için yoğunlaştığı döneme rastlar. Akif, 1925 Kasım ayının başında Mısır’a gider ve bu tarihten başlayarak Kur’an meali üzerinde yoğun bir şekilde çalışarak 1928’de müsveddeyi tamamlar ve sonra da temize çekmeye çalışır ki bu 1932 yılına kadar devam eden bir süreçtir” diye konuştu.
Şentop, Osmanlı Devleti dönemi şair, münevver, muharrir ve mütefekkirlerinin çok dilli, çok kültürlü bir çevrede doğup büyüdüğünü anlatarak, “Bu durum onların farklılıkları zenginlik olarak görmelerini sağladığı gibi kendilerini yetiştirmeleri için de gayret etmelerine sebep oluyor. Akif de ana dilinin dışında, Arapça, Farsça ve Fransızca’yı, bu dillerde yazılan şiirleri şerh edebilecek düzeyde biliyordu. Cumhuriyet ilan edildikten sonra kendisinden Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini yazmasının istenmesinin sebebi budur” dedi.
‘DEMİR HAFIZ’
Mehmet Akif Ersoy’un kullandığı ‘Demir Hafız’ lakabına açıklık getiren Şentop, şöyle konuştu:
“Demiri yüceltmek için ve gökten geldiğini belirtmek için eski Türkçe’de adına ‘kök demir’ denmiştir. Kur’an-ı Kerim’in Hadid Suresi vardır malum. Bildiğiniz gibi hadid demir demektir. Bu surenin 25’inci ayetinde ‘Ve Allah, demiri inzal etti’ yani gökten indirdi, yerden çıkardı değil, gökten indirdi buyruluyor. Bu yüzden bizim kültürümüzde demir sadece sağlam olan, değişmez, sarsılmaz olanı değil, aynı zamanda muhterem olanı, yani saygın olanı da ifade eder.
Türkçe’nin büyük şairi Akif, hafızlığını iyice pekiştirip sağlamlaştırdığında yine Türkçe’nin bu mantığına uygun olarak bu durumu, ‘Demir Hafız’ olarak ifade etmiştir. Kendisine bu vesileyle bir kez daha rahmet dilerken, örnek bir hafız olarak Akif’in yolundan giden genç hafızlarımıza da ‘Demir Hafız’ olmaları için çelik gibi irade, ipek gibi bir ahlak, ayna gibi bir gönül ve Kur’an’la dolu uzun bir ömür diliyorum.”
ERBAŞ: ASIM’IN NESLİ’NDE ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞTÜR
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, programın açılışında yaptığı konuşmada, Mehmet Akif Ersoy’un kalemiyle İstiklal Marşı’na ruh veren bir şair olmanın yanında Türk milleti için din, iman, vatan, bayrak, hürriyet gibi asil kavramlarla sembolleşen unutulmaz bir değer olduğunu vurguladı. Gerçek bir mümin asaletini, cesaretini ve azmini Ersoy’da görmenin mümkün olduğuna işaret eden Erbaş, “Onun haksızlık ve zulüm karşısındaki dirayetli duruşu vatanına, milletine, inancına, bayrağına ve tüm değerlerine sadakatinin bir tezahürüdür. Onun şahsı manevisi, aziz milletimizin geleceğini inşa etme sorumluluğunu deruhte edecek bir nesil mefkuresi olan Asım’ın Nesli’nde ete kemiğe bürünmüştür. Her ne kadar şairlik yönüyle ön plana çıkmış olsa da esasen Mehmet Akif Ersoy merhum, çok yönlü bir ilim, fikir, aksiyon ve dava insanıdır” dedi.
Şentop ve Erbaş’ın konuşmalarının ardından ‘Demir Hafız’ belgeseli salondaki davetlilere ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın TV kanalından vatandaşlara izletildi.