İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın “İBB’ye özel teftişi” ile ilgili konuştu.
İBB’ye özel teftiş açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve 11 büyükşehir belediye başkanı İBB’ye özel teftiş ile ilgili açıklama yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın İBB’ye yönelik başlattığı teftişle ilgili konuştu. İmamoğlu, “Süreç akıllara zarar, teftiş başlatma biçimi tweetle olmaz. Eğer netleşmişse, tut kulağından götür hapse. Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar. 557 terörist tespit ettim diyorsun, sonra da teftiş başlatıyorsun. Bu işin prosedürü bellidir ancak şahsi çıkarların, devlet adabının önüne geçtiğini görüyoruz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Devletin Twitter’dan soruşturma izni vererek, başlatmasına ilk kez şahit oluyorum. Sayı verip hükümde bulunuyorsunuz, sonra teftiş başlatıyorsunuz. Terörist ise tut kulağından götür at hapse” dedi.
Aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın da bulunduğu 11 büyükşehir belediye başkanı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve belediye başkanları açıklama yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nca İBB ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden bazılarının terör örgütleriyle iltisaklı-irtibatlı olduğu gerekçesiyle teftiş başlatılmasıyla ilgili, “Teftiş doğaldır. Bizler CHP’li belediyeler olarak teftiş edilmekle ilgili hiçbir sorunumuz yoktur. Belediyelerimiz teftiş edilmiştir, edilecektir. Ancak Sayın İçişleri Bakanının terörle ilgili mücadelesini buradan biz ona öğretecek değiliz; fakat yanlış giden birtakım hususları anlatmak isterim. İçişleri Bakanlığı’nda oturan zat 12 Aralık günü TBMM’de konuşma yaptı ve İBB’de tam 557 terörist olduğunu iddia etti. Bir gün önce yaptığı konuşmasında Türkiye’de toplam terörist sayının 160 olduğunu söylemişti” ifadelerini kullandı.
‘SAYI VERİP HÜKÜMDE BULUNUYORSUNUZ’
İBB olarak bunun üzerine birtakım işlemler başlattıklarını belirten İmamoğlu, “Devlet adabına uygun bir biçimde bu beyanı ciddiye alarak 15 Aralık’ta benim olurumla teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa da bir soruşturmaya izin verdim. Ortaya atılan ihbarın kurumsal olarak ne yapacağını bilerek hareket ettim. Aynı tarihte ise İçişleri Bakanlığına yazı yazdım. Bilgi istedim. Dedik ki ‘bize bu konuda bilgi verin, kimdir bunlar, listeyi yollayın biz de gereğini yapalım’. Bir terörist ile ilgili tespitiniz varsa bunu ciddiye almalıyız.
Bakanlık ciddiye almadı. Uyuyan bakanlık dün saat 20.00 itibarıyla bu uykudan uyanıp tweet atarak hakkımızda bir soruşturma izni işlemini başlattığını duyurdu. Ben açıkçası devletin Twitter’dan soruşturma izni vererek, başlatmasına ilk kez şahit oluyorum. Hangi biriniz sayı ile tespit yapıldıktan sonra bir bakanlığın teftiş başlattığını duydunuz? Sayı verip hükümde bulunuyorsunuz, sonra teftiş başlatıyorsunuz. Ne teftişi? Sen bakanlıksın; terörist ise tut kulağından götür at hapse. Böyle bir sürecin uygulanması akıllara zarar” diye konuştu.
‘MİLLET ARTIK GÜLÜYOR’
Ekrem İmamoğlu, adli sicil kaydının Adalet Bakanlığı’ndan alındığını belirterek, “O zaman bakanlık yanlış yere soruşturma açıyor. Açması gereken yer Adalet Bakanlığı. 557 teröristi tutuklamıyorsa bir başka soruşturma açılması gereken yerin İçişleri Bakanlığı olduğunu düşünüyorum. Sıklıkla kendimizi, yol arkadaşlarımızı terörist ilan ettiler. Bu anlayışın ülkemize, şehirlerimize hiçbir katkı sunmadığını belirtmek isterim. Aynı kişiler, kurumlar İstanbul seçiminde de bütün sandık görevlilerini terörist ilan ettiler. ‘Çaldılar’ dediler, ‘hırsız’ dediler ve sonra dediler ki ‘biz bunu hukuken söylemedik, siyasi olarak söyledik’. Elde var sıfır günün sonunda. Tek bir kişi ile ilgili ne bir soruşturma ne bir tutuklama yapıldı. Millet buna artık gülüyor” dedi.
‘MEKTUBUM UTANILACAK BİR MEKTUP DEĞİLDİR’
İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yazdığı mektupla ilgili değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine de, “Mektup yazmak ne zamandan beri ‘ayıp’ oldu bu topraklarda? Yanlış bilgilerle konuşan, ne yazık ki aldatılan bir Cumhurbaşkanımız var. Ben büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin çok kıymetli makamının yanlış şeyler söylemesini istemediğim için kendilerini bilgilendirmek zorunda hissettim. İlk defa da mektup yazmıyorum. Şu anda birçok bakanın makamında mektuplarım vardır.
Tarihe not düşmeyi severim. Mektup yazarım, resmi kayda da bunları sokarım. Sayın Cumhurbaşkanı utanılacak bir mektup arıyorsa belediye seçimlerinde rakibim lehinde cezaevinden rica edilen mektup utanılacak bir mektuptur. Benim mektubum utanılacak bir mektup değildir. 16 milyon adına kendilerini uyaran bir mektuptur. Benim saygılı ve bilgilendirici bir dilim vardır” ifadelerini kullandı.
‘BUGÜN GİTSİN TUTUKLASINLAR’
İmamoğlu, Bakan Soylu’nun İBB’de ByLock kullanan, polis katili olan kişilerin bulunduğunu tespit ettiklerinin söylediğinin anımsatılması üzerine, “‘Tespit edildi’ diyor. Ben istihbarat teşkilatı mıyım, ben yargı kurumu muyum? Bunları tespit etmiş bakan; yerinde oturuyor, basın önünde söylüyor, o kişiler de İstanbul Belediyesi’nde görev mi yapıyor şu anda? Görevini yapsın, onları tutuklasın ya da benim 15 gün önce yazdığım mektuba cevap versin. O da utanılacak bir mektup değil. Kendisine soruyorum; ‘varsa tespit ettiğiniz kişiler bildirin, biz de gereğini yapalım’ diyoruz. ‘Biz onu hukuken söylemedik siyaseten söyledik’ diyecekler yarın. Bugün gitsin tutuklasınlar. Bize yazı yazsınlar gereğini yapalım. İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı gidip Cumhurbaşkanına bu konuda hesap versinler. Hesap verecek kişi ben değilim” dedi.
‘ANKARA’DA BULUŞMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUM’
Yavaş, burada yaptığı konuşmasında “11 CHP’li büyükşehir belediye başkanı olarak, gerek ülkemizin kalkınmasında, gerekse cumhuriyetimizin ilelebet devamında, Mustafa Kemal Atatürk’ün aydınlattığı yolda fikrimizde sabitiz. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. İşte bu anlamlı günün yıl dönümünde, 11 büyükşehir belediye başkanımızla Ankara’da buluşmaktan ve bize yüklenen sorumluluk gereği birlik ve beraberlik içerisinde çalışmaktan dolayı büyük mutluluk duyuyorum” dedi.
‘FİTNE VE DEDİKODU İKLİMİNDEN ÇIKILDI’
Seçim öncesi kendileri için ‘iki koyun güdemezler’, ‘sosyal yardımı kesecekler’, ‘faturalarınızı PKK’lılar getirecek’, ‘su sayaçlarınızı DHKP-C’liler okuyacak’ şeklindeki sözleri hep birlikte duyduklarını söyleyen Yavaş “Hatta Ankara için, ‘belediye her aya eksi 50 milyon lira ile başlıyor, yönetemezler’ gibi korkutma, sindirme ve baskılama siyaseti de izlenmişti. Seçim bitti, millet iradesi tecelli etti ve işte buradayız. ‘Yönetemezler’ denilen belediyelerin nasıl daha iyi yönetilebileceğini, halkımızın asli ihtiyaçları doğrultusunda projeler üretilebileceğini, halkın vergilerinin doğru yerlerde ve şeffaflıkla harcanabileceğini hep birlikte yaşıyoruz” diye konuştu.
Vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmadan hizmet ettiklerini belirten Yavaş “Ayrımcılığın, kutuplaştırmanın, hatta kimi illerde fitne ve dedikodunun olduğu iklimden çıkıldı; vatandaşlarımız huzur içinde yaşamanın konforuna erişti. Bir grubu kötüleyen, diğer partiliyi dışlayan, oy mahalline göre hizmet yapılan anlayış ortadan kaldırıldı. Vatandaşlarımız alıştıkları torpil ve adaletsizlik kavramlarından arınmaya başladı. Sadece Ankara’da, barınma sorunu yaşayan 6 bin üniversite öğrencimizi ağırlarken hiçbirinin kimliği, memleketi, oy verme tercihleri, düşünceleri irdelenmedi” ifadelerini kullandı.
‘AĞIR İTHAMLARLA İLGİLİ YARIN AÇIKLAMA YAPACAĞIZ’
Yavaş, 11 büyükşehir belediyesi olarak, insanı, halk sağlığını ve kentlilerin, yaşadığı kentten mutluluk duymasını önceleyen projelerle çalışmaya devam ettiklerini söyleyerek, şunları kaydetti:
“Çok çalışmaktan, üretmekten ve birbirimizi sevmekten başka çaremizin olmadığına yürekten inanıyoruz. Kentlerimizde yaşanan bu güven duygusu ve huzur iklimine rağmen, belediye başkanlarımız hakkında son günlerde çok ağır sözler söylenmekte ve açıklamalar yapılmaktadır. Bu konudaki detaylı açıklamamızı yarın ki, büyükşehir belediye başkanları ortak deklarasyonumuzda detaylı olarak vurgulayacağız. Ancak burada altını çizerek vurgulamak isterim ki; büyükşehir belediye başkanları olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da haksızlıkların karşısında olacağız. Dayanışma içerisinde, bir bütün olarak hareket edecek, süreci yakından takip edecek ve asılsız ithamların karşısında tek vücut olarak yer almaya devam edeceğiz. Ülkemizin yegane temel taşı, millet iradesi ve demokrasidir. Millet iradesi ve demokrasinin olduğu yerde bu iradeye karşı yapılan haksızlıkların ve yanlış uygulamaların karşısında yer alacağımızı peşinen beyan ediyoruz.”
Toplantı, Başkan Yavaş’ın konuşmasının ardından basına kapalı devam etti. Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in mazeret bildirip, Ankara’ya gelmediği öğrenildi.