Sanat ve toplum ayrılmaz bir bütündür. Sanatın özünü toplumsal olaylar şekillendirir ve toplumun aynasıdır.
Sanat ; toplumsal bir üretimdir.
İnsan sanat yapıcıdır ve insan varsa sanat vardır…
Gündelik hayatımızın vazgeçilmezidir adeta…
Binlerce yıldır toplumu evcilleştirmiş ve geliştirmiştir sanat…
Sanatın temeli; insanlar, toplum ve kültürdür.
Kültür, toplumumuzun ; düşünme duyma bakış açısı olma, tavır alma kavrayış ve uygulamaya geçiş sürecini belirleyen değerler bütünüdür.
Kültür bir toplumun tüm maddi manevi zenginliğidir.
Her toplumun kendi özgü bir kültürü vardır.
Toplumun kültür ve medeniyeti sanatı yaratır ve sanat eseri o toplumun kültürünün ürünüdür…
Sizce de öyle değil mi?
Sanat ve toplum ise ayrılmaz bir bütündür.
Sanatın özünü toplumsal olaylar şekillendirir ve toplumun aynasıdır.
Ve bu kavram sanat dünyasına ya da sanatçıların dünyasına has değildir.
Topluma; “sanatın önemini, hatta sanattaki estetiğin temelini, toplumsal olayların oluşturduğu bilinci” verilmelidir.
Toplumun bütün bireyleri, sanatla ilişkili olmalıdır.
Toplumsal değişim sanatsal gelişim ve değişimle olur ancak…
Toplum ve sanatın karşılıklı ilişkisi her açıdan gözlemlenebilir.
Bu yüzden çok kültürlü hoşgörülü toplumlar, çok güzel sanat eserleri üretirler…
Aynı zamanda toplum için müthiş bir eğitim
Ve gelecek nesillere aktarılan toplumsal değer aracıdır.
Toplumsal ve kültürel yapısı nedeniyle sanat; siyasetin etki ve ilgisine tabii olacaktır.
Bazı toplumlarda ise siyaseti etkileyecektir…
Ama;
Sanatın insana ikramı “incelikli varlık olmasını” sağlayarak toplumsal iyileşmemizin önünü açacaktır.
İnsanlığımızı hoşgörümüzü inceliğimizi kaybetmemizi önler sanat…
İçimizdeki gizemli yeteneği öyle bir açığa çıkarır ki,
Sanatçının dokusu yeteneği kültürü yaptığı eserle birlikte nesiller boyu yaşar.
O zaman birey ve toplumuzun yükselmesi için sanat ve sanatçı gereklidir…
Sizin de aynı fikirde olduğunuzu düşünüyorum.