Bir özünde reklamcılık vardır, bir de sözünde reklamcı olmak vardır bunların arasında ki fark nedir?
Sözünde reklamcı olmak bir marka’nın yaptığı reklamı yabancı bir ülkede çekilen reklamı uyarlayarak reklamcılık yapılmasıdır. Reklamcılığın özünü yok eder reklamcılığın özünde yaratıcılık yatar yoktan bir fikir üretmek, hiç olmayan bir şeyi düşünmek, markanın akıllara gelmeyen bir yönünü ön plana çıkarmak markaya bir imaj oluşturmak geçer.
Sözünde reklamcılık bir markanın zaten görülen tüm hedef kitlenin bildiği özellikleri brief alarak bu metni görsel haline getirerek reklam oluşturmaktır. Bu kolay reklamcılıktır, basittir öz yoktur. Reklamın derinine inilmez kafa yorulmaz, emek yoktur, reklamcı reklamın hakkını vermez.
Öz de reklamcılık bahsedilenin tam tersidir, emek vardır, çaba, yaratıcılık vardır. Reklamcı ürünün, hizmetin hiç bilinmeyen satış özelliklerini ortaya çıkarmaya çalışır. Ürünü, hizmeti önce kendisi kullanır, yakından tanır bizzat kendisi ürünün üretildiği fabrikayı ziyaret eder veya hizmetin verildiği mekana misafir olur bir deneyim elde eder.
Ürünü hizmeti yakından tanır hedef kitlenin bilmediği kendisinin fark ettiği özelliklerini keşfeder reklamda satışı veya imajı ön plana çıkaracak yönlerini not alır. Ürünün veya hizmetin kendisin de oluşturduğu duyguları not alır. Reklamda nasıl bir hava oluşturması gerektiğini not alır. Daha sonra reklamda yer alması gereken ürünün veya hizmetin genel hatlarda anahtar kelimelerini belirler. anahtar kelimeler çerçevesinde reklam senaryo hatlarını oluşturur.
Oluşturulan reklam senaryo hatları belirli çerçevede şekillendirilerek reklama senaryo taslağı karakalem halinde çizilir, çizilen reklam senaryo hatları reklam haline getirilmek amacıyla saniyelere ve dakikalara ayrılır, senaryoda yer aldığı özelliklerde oyuncular ile anlaşma sağlanır, senaryo; dekor, kostüm ,oyuncu, oyuncuların giyineceği kıyafetler, reklamda kullanılan renkler, kullanılan cıngıl ‘a kadar belirlenir.
İşte reklamcı tüm bunları yerine getirdikten sonra tam anlamı ile reklam yapmış olur. Bir reklam da olması gereken tüm yapı taşlarını yerine oturtmuş ve reklamın temel iskelet yapısını oluşturduktan sonra reklama sıfırdan yaratıcılık ve renk katmış olur. Bir reklamda hedef kitleye verilmek istenen temel mesaj bu ürünü neden almalısın?
- Bu ürünü hayatında nerede konumlandıracaksın?
- Bu ürünün sana yararları neler?
- Neden aynı üründen aynı özelliklere sahip farklı markalarda da varken bizim markamızı tercih etmelisiniz?
Tüm bu mesajlar çerçevesinde reklam metni oluşturulur ve izleyiciye sunulur. Bazen hiç tanınmayan bir marka reklam görüntüsü ile hedef kitlenin aklında kalır ve hedef kitle bu ürünü satın almak ister , bazen bir cıngıl hedef kitlenin zihnine yerleşir ve hedef kitle bu ürünü satın alır.
Bir reklamı yazarken ne ile izleyicinin veya dinleyicinin aklında kalınacağı bilinmediği için psikolojik reklam teknikleri uygulanır ve hedef kitlenin bazen cıngıl ile bazen görüntü bazen bir espri bazen kelime oyunu ile aklında kalmaya ve mağazaya girdiğinde ilk markanızın ürününü almaya yönelmesine olanak sağlar.
Tüm bu sebeplerden dolayı reklamları her ne kadar insanlar izlemiyor veya reklamlar sevilmiyor atlanıyor olarak bilinse de artık tüketimin egemen olduğu bu toplumda reklamların ve dolaylı yoldan medyanın rolü büyük bizlerde medyaya yön verenler olarak yazdığımız ,yaptığımız, sunduğumuz tüm verilere çaba harcamalı, emek göstermeli ve aldığımız eğitimlere yönelik etik kurallar çerçevesinde veriler elde etmeliyiz.