Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Çağatay Büyükuysal, 234 tıp fakültesi öğrencisi üzerinde çevrim içi oyun bağımlılığının stres, anksiyete, depresyon ve başarıya etkisini araştırdı.
Dr. Büyükuysal “Online oyun oynayan öğrencilerin anksiyetisinde, depresyon ve başarı puanlarında ciddi etkiler yarattığını gördük” dedi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Çağatay Büyükuysal, 234 tıp fakültesi öğrencisinin katılımı ile ‘Çevrim içi oyun bağımlılığının stres, anksiyete, depresyon ve başarı üzerine etkisi’ konulu bilimsel çalışma yaptı. 7 öğrencinin desteğiyle yapılan çalışma, üniversitenin tıp dergisinde yayınlandı.
Çalışmada öğrencilerin oyun bağımlılığı ve bunun meydana getirdiği sorunlar, internet bağımlılığı ile çevrim içi oyun oynamanın stres, anksiyete, depresyon ve başarı puanlarının nasıl etkilediği incelendi. Çalışma sonuçlarına göre, çevrim içi oyun bağımlılığının kadın öğrencilere oranla erkeklerde daha fazla olduğu ve başarıyı olumsuz etkilediği görüldü. Bununla beraber hem kadın hem erkek öğrencilerde oyun bağımlılığı arttıkça beraberinde öğrencilerin depresyon, stres ve anksiyete durumlarının da arttığı tespit edildi.
‘YÜZDE 20 İLE 36 ARASINDA ARTIŞ GÖRDÜK’
Dr. Büyükuysal, oyun bağımlılığının kişinin asosyalleşmesi, sosyal hayattan uzaklaşması, anksiyetisinin artması gibi sonuçlar doğurduğunu belirterek şunları söyledi:
“Online oyun oynayan öğrencilerin anksiyetisinde, depresyon ve başarı puanlarında ciddi etkiler yarattığını gördük. Oyun ve internet bağımlısı öğrencilerin başarı puanlarının düşük olduğunu gördük. Bununla beraber bağımlılık puanları arttıkça depresyon ve anksiyetelerinde yüzde 20 ile 36 arasında bir artış olduğunu gördük.”
‘KONTROLDEN ÇIKTIĞINDA PROBLEM OLABİLİYOR’
Dr. Büyükuysal, oyun oynamanın kötü bir şey olmadığını ancak kontrolden çıktığında bir problem haline dönüştüğünü çalışma ile tespit ettiklerini söyledi. Ailelerin çocuklarını oyun oynamaktan uzak tutmak yerine daha kontrollü bir süreç izlemelerinin yararlarına olacağını anlatan Dr. Büyükuysal, “Çevrim içi oyun oynamak aslında kötü bir şey değil. Bazen böyle de anlaşılabiliyor. Aileler, bu sonuçları gördüklerinde çocuklarını alıkoymak durumunda olabiliyor. Oyun oynamak da aslında pek çok zaman sosyal ihtiyaç olabiliyor. İnsanın rahatlamasına ve kafasını boşaltmasını sağlayabiliyor. Fakat her şey gibi kontrolden çıktığı zaman, bu çalışmalarda da gördüğümüz gibi problemler yaşayabiliyoruz” diye konuştu.