CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin temel bir sorunu olduğunu belirterek, “Sorunun temeli güvendir” dedi
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, herkesin Türkiye’de huzur içinde yaşamak istediğini ifade ederek, her evde bayram olmasını, her evde çocukların mutlu olmasını istediklerini söyledi.
Türkiye’nin dünyaya örnek olmasını arzu ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, “Hepimizin ortak arzusu bu. Hangi partiden, hangi inançtan olursa olsun, her vatandaşımız bunu ister. Ama gerçekten Türkiye böyle mi? Temel sorunumuz bu. Devleti yönetmek ayrıdır. Devlet, devlet denen kuruma saygı gösterilerek yönetilir. İktidarın; anayasaya, kanunlara, adalete, kuvvetler ayrılığına uyması lazım. Devletin; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna inanması lazım. Bu inançla yola çıkıldığı takdirde devlet gerçekten adaletle yönetilmiş olur ama alana çıktığınız zaman karamsar bir tablo görüyorsunuz” dedi.
GÜVEN SORUNU
Kılıçdaroğlu, ekonomide gelinen noktayı eleştirerek, “Bırakın yarını, 1 saat sonra ne olacak, kimse bilmiyor. Böylesine istikrarsız bir ortamda, ekonominin bu kadar bozulduğu bir ortamda sanayici, esnaf, herkes durmuş vaziyette. Ciddi bir sorun var ve bu sorunun çözülmesi lazım. Açıkça söyledim kendilerine. Sorunun temeli güvendir. Eğer bir ülkenin vatandaşları kendisini yöneten siyasi otoriteye güven duymuyorsa artık o kişiler o ülkeyi sağlıklı yönetemezler. Var olan iktidar bir güven ortamı yaratabilir mi? Yaratamaz. Her kafadan bir sesin çıktığı bir yapı içinde bir güven ortamı oluşturamazsınız” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN STRATEJİYE İHTİYACI VAR’
Türkiye’nin stratejiye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin önümüzdeki 30 yılı, 40 yılı planlayacak stratejiye ihtiyacı var. Yarını göremiyorsanız, planlama yapamazsınız. Eğer devlette adaleti ve liyakatı yok etmişseniz zaten ülkeyi yönetemezsiniz. Vatandaş can ve mal güvenliği dolayısıyla mahkemeye güvenmiyorsa, adliyeye güvenmiyorsa, ‘Burada adalet çıkmaz’ gibi bir düşünce pekişiyorsa o ülkede adalet yoktur, o ülkede güven sorunu var demektir” ifadelerini kullandı.
‘SEÇİMİN GELMESİ LAZIM’
Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir ülkenin vatandaşı kendi milli parasını değil de yabancı parayı güvence olarak görüyor, ona yatırım yapıyorsa o ülkenin yönetiminde bir sorun var demektir. Bankadaki tasarruf mevduatının yüzde 66’sı dövizdir. Tasarruf sahiplerinin yüzde 66’sı ‘Ben TL’ye güvenmiyorum’ diyor. ‘Devlet yöneticilerine de güvenmiyorum, başka ülkenin parasına güveniyorum’ diyor.
Edirne’yi ve Kars’ı korumak neyse, Türk lirasının itibarını korumak da aynı şeydir. Ülkeyi bu hale kim getirdi? Sorumlusu kim bunun, mutlaka sorgulanması lazım. Sorunu yaratan kurum, sorunu çözemez. Türkiye’yi bu hale siyasi iktidar getirdi. Demek ki sorun bir siyasi sorundur. Önce onun çözülmesi lazım. Önce o sorunun çözülmesi lazım, bunun için de demokrasinin işlemesi lazım. Yani seçimin gelmesi lazım” dedi.
‘SANDIĞI GETİRMELERİ İÇİN HER ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ’
Türkiye’de yaşanan ekonomik buhrandan çıkmanın tek çözüm yolunun seçim olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Kriz dönemlerinde ülkeyi yönetenler açmazlarla karşı karşıya kalıyorlarsa, demokrasilerde yapılan tek şey vardır; halkın hakemliğine başvurmak. Ülkeyi yönetemiyorlar, her gün çok daha ağır maliyetler geliyor, kurtulmanın tek yolu da sandığı getirmek. Sandığı getirirler veya getirmezler ama sandığı getirmeleri için her çabayı göstereceğiz. Bu milletin ezilmesine daha fazla tahammül edemiyoruz. Yağmur gibi zamlara tahammül edemiyoruz. Üretenin, alın teri dökenin önünü görememesine tahammül edemiyoruz” diye konuştu.
’13’ÜNCÜ CUMHURBAŞKANI, MİLLET İTTİFAKI’NIN ADAYI OLACAK’
13’üncü Cumhurbaşkanının, Millet İttifakı‘nın adayı olacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, “İlk yapacağım iş güveni tesis etmek. Peki güveni nasıl tesis edeceğiz? Güveni tesis etmenin yolu, sorunu yaşayanla sorunu çözecek olanın yan yana gelmesidir. Bizim 13’üncü Cumhurbaşkanımız da orada hakem olacak. Bir taraftan yana değil; üretimden, alın terinden yana olacak ama sorunun çözümü konusunda iki tarafı yan yana getirip hakem olacak. Sanayicisi, çiftçisi, emeklisi, işçisi, tüccarı derdini anlatacak. Diğer tarafta da derdi çözecek olan bakanlar oturacak. İlk hafta içinde bunları yan yana getireceğiz. Takvim yapılacak, siyaset kurumu söz verdiği şeyi bir bir yerine getirecek” ifadelerini kullandı.