Bir kumanda hayatınızı ne kadar değiştirebilir? (CLİCK Film Yorumu). Sadece o an işinizi kolaylaştırmak adına aldığınız bir kumanda ya hayatınıza mal olursa ?
Hayatın gerçekliğinin, her şeyiyle yaşanmaya değer olduğunu anlatan, insanlığın özündeki “doyumsuzluk” duygusuna yer yer dikkat çeken, Aile kavramının her şeyden daha önemli olduğunu anlatan, izleyiciyi geçmiş ve gelecek arasındaki köprüde anlık geçişler yaparak heyecanlandıran güzel bir yapıt.
Frank Coraci yönetmenliğinde çekilmiş 2006 yapımı olan filmin başrol karakterini Adam Sandler canlandırıyor. Michael Nevman karakterine hayat veren Adam Sandler, sevimli bir aile babası. Aynı zamanda işkolik bir mimar. İşleri ve ailesi arasında denge kurmakta zorlanan Michael, bir gün bir kumanda satın alır. Ancak bu kumanda göründüğü kadar masum değildir.
Bir kumanda düşünün; yaşamak istemediğiniz tartışmalardan, sıkıcı aile yemeklerinden, hastalandığımız anlara dek bize zor gelen tüm anları ileriye sararak istediğimiz zamana ışınlayan. Nasıl güzel geliyor kulağa değil mi? Bu zorlu anları bir çırpıda geride bırakan, harikalar yaratan bu aleti sonsuz kurtarıcı gözüyle sahiplenirdik hiç şüphesiz.
Bir sorunu görmezden gelmezsek tabi… Kumandanın iadesi yok ve atladığımız her an otomatik tekrarda seyrediyor. Oysa Micheal bir robot gibi genel geçer cevaplar verip anı geçiştiren yeni bir Micheal yarattığından habersizdir en başta. Ta ki istediği zamanlara geldiğinde sevdiklerini birer birer kaybettiğini görmenin üzüntüsünü yaşayana dek. Michael’ın acısıyla hüzünlenen izleyici hızlı bir geçişle rüya sarmalında bulur kendini.
Bizim sevimli aile babamızın gerçek uyanışı o an başlar ve bu sefer asıl önemli olanın ailesini mutlu etmekten geçtiğinin, sıkıcı monoton gelen durumların bile onun için ne kadar önemli olduğunu anlamış olmanın mutluğu içinde devam ettirir yaşantısını. Bilim- kurgu, komedi ve dram türlerinin tek bir yapıtta vücut bulmuş hali olan Click, izleyiciyi duygu değişimlerinin yanı sıra hayatı sorgulamayı yönlendiren havasıyla mutluluğun anda saklı olduğunu, sevdiklerimizi mutlu etmeyi ertelemememiz gerektiğini ve dolu dolu yaşanılası bir hayata sahip olurken tek bir amaca bağlı kalıp etrafımızdakileri ötekileştirmememiz gerektiğini gözler önüne seriyor.
Ayrıca bir hayatımız daha olsaydı, kimsenin kolay kolay aynı hataları tekrarlamayacağı filmin ayrı öğretilerinden… Sonlu ömrümüzde Michael’in düş yolculuğunda kendinize bir bilet ayırmayı unutmayın. Şimdiden iyi seyirler dilerim.