Amcalar teyzeler, abiler ve ablalar; Bu kaçıncı çocuk! Bu kaçıncı kadın!…”Biz bu topluma kurban edilmiş kaçıncı çocuğuz” hiç düşündünüz mü?
“Biz bu topluma kurban edilmiş kaçıncı kadınız” hiç düşündünüz mü?
Hatta çığlıklarımız bile duyuldu sosyal medyada…
Yalvara yalvara gittik..
Toplumca ne yapıyoruz birlikte bakalım;
Sayın okurlar;
İki veya üç gün kınıyoruz bitti!…Ta ki yeni haber gelene kadar…
“Fena adam” suçlu bu ..,
Hayır efendim suçlu hepimiziz;
Toplumca suçluyuz…
Neden suçluyuz nedir eksikliğimiz?
Söyleyeyim;
“Özgüveni Eksik Çocuklar Yetiştirmemiz”
Nedeni bu…
Ve bu nedenle toplumca başımıza geliyor bunca bela top yekûn.
İstismarcıya ya da suçluya soruluyor neden bunu yaptın?
Cevap: “kendilerini değerli hissetmelerini sağladığını” söylüyorlar…
Ve bu suçlular; Özgüveni düşük çocukların özellikle tehlike altında olduklarını hissettirdiğini anlatıyorlar.
Çocuk için korkunçtur sadece cinsel açıdan değerli olduğunu düşünerek büyümesi…
Değerli okurlar;
Çocukları ve kadınlara karşı her tür muameleyi, saygısızlığı, sınırlarına müdahaleyi yalanı, hatta istismarı da meşrulaştırmış oluyoruz halk arasında kullandığımız deyimlerde bile;
Nedir bunlar? Bakalım;
“Senin karşında çocuk yok!”
“dünkü çocuk”
“Kızını dövmeyen dizini döver.”
“Kızı gönlüne bırakırsan, ya davulcuya gider, ya zurnacıya.”
“Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin.”
“Kadın, kaşık düşmanıdır.”
Diye, diye büyüttüğümüz kadına ve çocuğa bir mal, eşya gibi davranmayı meşru gören, sevgisiz özgüvensiz yetiştirdiğimiz çocuklar oldukça hep ağlayacağız bu cinayetlere…
Suçlu hepimiziz Sevgili okurlar HEPİMİZ!…