3 kadından 1’i suistimale uğruyor

Kadına yönelik şiddet… ne kadar da aşağılayıcı bir kelime öbeği. BM kaynaklarına göre; her 3 kadından 1’i hayatı boyunca en az bir kere suistimale uğruyor.

İlk defa 1981’de karşımıza çıkıyor bu kavram. Latin Amerika ve Karayipler Feminist gruplarında kadına karşı şiddeti kınamak ve farkındalık yaratmak için 25 kasım günü seçiliyor, resmi olarak da 17 Aralık 1999′ da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul görüyor.

BM kaynaklarına göre; her 3 kadından 1’i hayatı boyunca en az bir kere suistimale uğruyor ve bu oranlar covid-19 pandemi sürecinde daha da artmış durumda. 13 ülkede yapılan araştırmaya göre her 3 kadından 2’si kendilerinin ya da tanıdıkları başka bir kadının, şiddete maruz kalmış ya da şiddete bağlı gıda sorunu yaşıyor olduklarından bahsediyor. Malesef ki araştırmaya katılan kadınların sadece %10 u yardım için polis veya gerekli kurumlara başvurabileceğini belirtiyor.

Peki bizler ne yapabiliriz ? belki çevremizde hiç tanık olmadık belki de en yakınımızda gözlemlediğimiz bir sorun kadına yönelik şiddet.

3 kadından 1'i suistimale uğruyor — 3 kadından 1’i suistimale uğruyor

Aslında her şey en başta ailede ve dilde başlıyor. Düşüncelerimizi şekillendiren dilimiz de günlük hayatımıza yön veriyor. ADAM AKILLI yapılması gereken işlerimiz ; KADIN gibi ağlanmaması gereken dertlerimiz var çünkü hayatımızda(!). Erkek hegemon bu dünyada dertlere DELİKANLI gibi göğüs gererken KIZ gibi mızmızlanmamalı aynı zamanda insan(!). Bilmem anlatabildim mi? sorunun başlangıcını veyahut BABA OCAĞINA dönmekle ANA KUZUSU olmak arasındaki farkı.

Diyelim ki, tamam ailemiz farkındalığı yüksek bireylerdi ya da biz zamanla kendimizi yetiştirdik ve farkındalığımız üst düzey, peki ya çevremiz?

Herkesin bilgilenebilmesi adına, başvurabileceğimiz belli başlı kurum-kuruluşlar ve ulaşabileceğimiz numaralar aşağıda bulunmakta.

Sırasıyla;