Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer kız çocukların okullaşma oranının ciddi anlamda arttığını belirtti
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, kız çocuklarının okullaşma oranının ciddi anlamda arttığını belirtip, “Özellikle 2014’ten sonra hem ortaöğretimde hem yükseköğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranları, erkek çocuklarının okullaşma oranlarını geçti” dedi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer; ‘Eğitim Altyapısının Güçlendirilmesi’, ‘Okullarda Afet Riski Yönetimi’, ‘Güvenli Okullaşma ve Uzaktan Eğitim’ projeleri ile salgın sürecinde okulların açık tutulması için gerekli tedbirler ve eğitime erişimin desteklenmesi konularını görüşmek üzere Dünya Bankasının Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Milli Eğitim Bakanlığı Tevfik İleri Salonu’ndaki toplantıda konuşan Bakan Özer, bakanlık olarak Dünya Bankası’yla çok önemli projeler gerçekleştirdiklerini dile getirerek, önceliklerinin odak noktasında eğitimde fırsat eşitliğinin olduğunu söyledi.
‘ÖĞRETMEN SAYISI 1,2 MİLYONA ULAŞTI’
Türkiye’de son 20 yılda eğitime erişimi artırmak ve okullaşma oranlarını yükseltmek için çok ciddi yatırımlar yaptıklarını belirten Bakan Özer, “Bu yatırımlar, tüm eğitim kademelerindeki okullaşma oranlarına yansıdı. İlköğretimdeki okullaşma oranları zaten yüksekti ama ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44’ten yüzde 88’e çıktı. Aynı zamanda yükseköğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 14’ten yüzde 44’e ulaştı. Burada en kritik nokta okullaşmanın artmasında sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimin eğitime erişimi yükseldi. Aynı zamanda kız çocuklarının da okullaşma oranları, ciddi oranda arttı.
Özellikle 2014’ten sonra hem ortaöğretimde hem yükseköğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranları, erkek çocuklarının okullaşma oranlarını geçti. Okullaşma oranlarına paralel olarak son 20 yılda çok ciddi bir öğretmen alımı gerçekleştirdik. 2000’li yıllarda 500 bin olan öğretmen sayısı, şu an itibarıyla 1,2 milyona ulaşmış durumda. Aynı zamanda derslik ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da çok düşük seviyede” dedi.
Eğitim kalitesindeki artışın uluslararası öğrenci başarı araştırmalarına da yansıdığını hatırlatan Bakan Özer, son Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ve Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırmaları’nda (TIMSS) Türkiye’nin geçmiş yıllara göre en yüksek noktaya ulaştığını kaydetti.
Gelinen noktada 4 temel öncelik belirlediklerini belirten Özer; bu alanları okul öncesi eğitime erişimin artırılması, okullar arasındaki imkan farklılıklarının azaltılması, öğretmenlerin mesleki gelişimi ve mesleki eğitimin güçlendirilmesi olarak sıraladı.
‘3 BİN ANAOKULU YAPACAĞIZ’
Akademik başarının okulun dışında çok farklı faktöre bağlı olduğunu, özellikle ailenin sosyoekonomik seviyesinin erken eğitim kademelerinde çok daha dominant etkiye sahip olduğunu dile getiren Bakan Özer, okul öncesi eğitimle ilgili, “Yüzde 14 düzeyinde olan 3 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 50’ye, yüzde 35 olan 4 yaş grubundaki okullaşma oranını yüzde 70’e ve yüzde 78 olan 5 yaşındaki okullaşma oranını yüzde 100’e çıkarmak istiyoruz. Bu kapsamda şu anda 2 bin 834 olan anaokuluna ilave olarak 3 bin yeni anaokulu yapacağız” dedi.
Mesleki eğitim alanında yapılan dönüşümü de anlatan Bakan Özer, “Şu anda mesleki eğitim verilen tüm alanlarda sektör temsilcileri ile iş birliği yapıyoruz. Akademik olarak başarılı öğrencilerin mesleki eğitime yönelimi arttı. En üst başarı diliminden öğrenciler mesleki eğitimi tercih ediyor. Öğrenciler bir taraftan eğitim alırken hem kendileri hem de aileleri için maddi destek sağlıyorlar” diye konuştu.
Meslek liselerinin kapasitesini ve üretim niteliğini artırabilmek için Türkiye’de 50 araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) merkezi kurduklarını hatırlatan Bakan Özer, bakanlık olarak tüm projeleri dolayısıyla Dünya Bankası’yla olan projeleri de bu 4 önceliğe göre yeniden şekillendirmek istediklerini vurgulayarak, “Bir önceki toplantımızda da cari olarak yaklaşık 160 milyon dolar olan projeyi bu çerçevede şekillendirmeyle ilgili prensipte anlaşmıştık. Yaklaşık 20 milyon öğrencinin olduğu, bu kadar büyük ölçekli bir eğitim sisteminde eğitimde fırsat eşitliğini artırmaya yönelik yapacağı yatırımların dünyada farklı ülkeler için çok büyük örneklik teşkil edecektir” dedi.
ANNA BJERDE: KAYDETTİĞİNİZ BAŞARILAR İÇİN ALKIŞLIYORUM
Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Anna Bjerde ise “Önceliklerinizi sizden dinlemek bizim için de çok önemliydi. Okullaşma oranlarında kaydedilen ilerlemeyi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Yükseköğretimde okullaşma oranının kızların erkeklerden daha yüksek olduğu bilgisi yeni. Kaydettiğiniz başarılar için alkışlıyorum. Okul döngüsünü en başından en sonuna kadar özetlediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Beni en çok memnun eden proje, uzaktan eğitim ve dijitalleşme alanındaki çalışmalarınız oldu. Şu an devam eden aktif üç projemiz var. Eğitim alanında birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyorum” diye konuştu.
Anna Bjerde, bakanlığın belirlediği öncelik alanlarının Dünya Bankası‘nın da öncelik alanları arasında yer aldığını dile getirerek, Türkiye’de eğitim alanında yapılacak çalışmaların diğer ülkelere de örnek gösterilebileceğini söyledi.
Bu kapsamda mevcut projelerde güncelleme yapacaklarını dile getiren Bjerde, Türkiye’nin yeni projelerini de destekleyeceklerini kaydetti.
Görüşmeye Bakan Yardımcıları Sadri Şensoy ve Petek Aşkar ile AB ve Dış İlişkiler Genel Müdür Vekili Cemal Yıldız da katıldı.