Bakan Bilgin, “Enflasyon karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ediyoruz” dedi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu‘nda bakanlığının 2022 yılı bütçe sunumunu yaptı. Muhalefet milletvekilleri salona getirdikleri dövizleri göstererek asgari ücretin açlık sınırının altına olduğunu ve net ücretin 5 bin TL olması gerektiğini söyledi.
Bakan Bilgin, milletvekillerinin asgari ücretle ilgili beklentilerini ifade eden çağrılarının değerli olduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin asgari ücret meselesine özellikle enflasyon ortamlarında gösterdiği duyarlılık, meselenin ne kadar önemli olduğunu gösterdiği kadar, bizim için de ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya bulunduğumuzun altını çizen bir husustur. Bugünlerde hepimizin yaptığı hesaplar var. Bizim de yaptığımız değerlendirmeler var.
Enflasyon karşısında emeği koruyacak bir asgari ücret seviyesinin belirlenmesi gerektiği düşüncesiyle hareket ediyoruz. Bunun için Türkiye çapında bir araştırma yapıyoruz. Yaklaşık 2 bin 500 muhtelif sektörlerde çalışan farklı düzeylerde çalışan işçi, işveren, yöneticileri ve konuyla doğrudan alakası olmayan esnaf, başka mesleklerden insanları kapsayan bir araştırma ile toplumun beklentilerini, temennilerini, mümkün olabileni ortaya koymaya çalışan bir araştırma yapıyoruz.
Sadece bir anket çalışması değil, derinlemesine bir çalışma ile bunu ortaya koyacağız. Bir kamuoyu beklentisi ve kamuoyu algısı gösterme şeklinde bir çalışma olacak. Biz hesaplarımızı yaparak, işçilerimizi koruyan, asgari ücret meselesini Türkiye’nin gündeminden çıkaracak bazı düzenlemelerle birlikte bir rahatlama sağlayacağını şimdiden söyleyebilirim” diye konuştu.
‘3600 MESELESİNİ ÇÖZÜM SÜRECİNE KOYDUK’
Bakan Bilgin, enflasyonun sosyal politikaların karşısında en önemli düşmanlardan biri olduğunu vurgulayarak, enflasyona karşı mücadele edilecek araçlar olduğunu söyledi. Bakan Bilgin, 3600 ek gösterge ile ilgili çalışmalara başlandığını kaydederek, “Kamu görevlileri arasındaki ciddi bir sorun olarak bilinen 3600 meselesini, memurlarla yaptığımız toplu sözleşme maddesi haline getirerek bir temenni, bir talep, arzu olmaktan çıkarıp bir toplu sözleşme maddesi haline gelmesi için çözüm sürecine koyduk.
Şu anda bakanlık bünyesi içinde çalışmaları yapıyoruz. Kapsamı ne kadar, hangi grupları ne kadar kapsayabiliriz, bunun maliyeti ne olur bununla ilgili detaylı bir çalışma yapıyoruz. Arkasından farklı kamu kurum ve sendikalarımızı toplayarak birlikte çalışacağız ve o zaman kamuoyuna bu süreci nasıl sonuçlandıracağımızı ve yönettiğimizi ifade edeceğiz. Bu çok önemli bir şey” dedi.
Bakan Bilgin, kamuda sözleşmeli personellerle ilgili bir çalışma başlattıklarını kaydederek, “Kamuda sözleşmeli ve kadrolu kamu personeli uygulaması var. Bu da ciddi bir soruna yol açıyor. İsteyen sözleşmeli personelimizi zorunlu değil isteyenleri kamu haklarına sahip kılınması konusu içinde bir çalışma içindeyiz. Onun da çalışma gruplarını oluşturduk. İsteyen bütün sözleşmelileri kadro haklarına sahip olması konusunda çalışmamızı sürdürüyoruz, bakanlık bünyesinde. Son nihai kararımızı da toplumsal ortaklarımız olan sendikalarımızla birlikte gerçekleştireceğiz” dedi.
‘BEYAZ BAYRAK VERECEĞİZ’
Bakan Bilgin, kayıt dışını ortadan kaldırması için sendikal mücadelenin önünün açılması gerektiğini bildirerek şöyle konuştu:
“Türkiye’de sendikalaşma oranı düşük oldu. 2013’te bir miktar artış var. Şimdi yüzde 14,3. Türkiye’de 17 milyon işçinin olduğunu düşünürsek bu oran doldukça düşük. Bu ekonomik bakımdan da önemlidir. Kayıt dışılığın önüne geçilmesi için en önemli meselelerden biri sendikalaşma oranının artması.
Nerede sorunlar varsa onun üzerine gitme konusunda ben sizin yanınızdayım. Bu mesele önemlidir. Türkiye’nin çalışma barışının korunması açısından da önemlidir. Bilhassa küçük işletmelerde dağınık küçük ve orta işletmelerdeki sendikasızlaşma sorununun ciddi bir toplumsal problem olduğunun altını çizmek istiyorum. Önümüzdeki günlerde bu konuda bir başlangıç yapmak, bir adım atmak istiyoruz.
Çalışmalarını hazırladık, bu ay sonunda aralık başında bunu gerçekleştireceğiz. ‘Beyaz bayraklı’ uygulamasına geçeceğiz. Bir iş yerinin sigorta borcu, vergi borcu yoksa, o iş yerinde sendika varsa, o işletmeye turizm işletmelerinde olduğu gibi 4, 5 yıldızlı gibi ölçeği taşıyacağız ve iş yerlerimize ‘beyaz bayrak’ vereceğiz. ‘Burası düzgün, burası örgütlü bir iş yeridir’ ibaresini ortaya koyacağız. Bunun iş yerleri açısından da bazı avantajları olacak.”
Çalışma ve Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Bilgin işsizlikle ilgili soru ve eleştirilere ilişkin “Çalışma hayatının en önemli sorunlarının başında işsizlik geliyor. Bu meselenin birçok boyutu var. Bizle ilgili olan kısmı işe uyum sağlamak. İstihdam üreten bir büyümenin gerçekleşmesi var. Türkiye’nin bu büyümeyi istikrarlı bir şekilde sürdürmesi var” dedi.
Bilgin, yolsuzluk iddialarına ilişkin “Bakanlığa geldiğimizden bu tarafa o yolsuzlukla ilgili iddiaların üzerine gittik. Doğrusu bu bürokratları değiştirmemiz bu mücadelede daha etkin bir ekip kurmaktan kaynaklanmaktadır. Herhangi bir yolsuzluğa asla müsaade etmeyiz. Bu konuda sonuna kadar gideceğiz” diye konuştu.
‘ASGARİ ÜCRETİ BELİRLEYEN TEK TARAF BEN DEĞİLİM’
Bakan Bilgin, asgari ücrete yönelik ise şöyle konuştu:
“Bana asgari ücret miktarını soruyor arkadaşlarımız. Bunu burada belirtmeyeceğim ama bu çalışmamız sürüyor. Asgari ücreti belirleyen tek taraf ben değilim. İş verenler, işçi sendikaları, kanun böyle düzenlemiş bunu. Ben keyfi olarak asgari ücret şu kadar olsun, 3 bin lira olsun, 3 bin 500 lira olsun dememin bir anlamı yok. Böyle bir yetkim de yok. Müzakerelerin konusu olduğunun altını çizmek isterim.”
Bakan Bilgin, EYT ile ilgili sorulara yanıtsız bırakırken muhalefet milletvekilleri duruma tepki gösterdi.