Dünyaca ünlü endüstri tasarımcısı Karim Rashid: Tasarım dekore etmek değildir, özgün ve işlevsel olmalı.
Dünyaca ünlü endüstri tasarımcısı Karim Rashid, Kütahya Porselen’in Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirdiği ‘The Future Of Desıgn By Karım’ (tasarımın geleceği) etkinliğinde tasarımın gelecekte nasıl şekilleneceğine dair bir söyleşi gerçekleştirdi. Tasarım ve yaratıcılık vurgusu yapan Rashid, “Tasarım dekore etmek değildir, özgün ve işlevsel olmalı. Az çoktur felsefesini benimsiyorum. Dünyadan bütün kötü objeleri çıkaralım istiyorum. Etrafımızda az ve öz objeler olmalı. Bence tasarımın geleceği budur” dedi.
Kütahya Porselen için Skallop koleksiyonu tasarlayan ünlü tasarımcı Karim Rashid, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli ev sahipliğinde gerçekleşen ‘The Future Of Design By Karım’ etkinliği için İstanbul’a geldi.
Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleşen etkinliğe iş, sanat ve basın dünyasından tasarım tutkunu isimler katıldı. Ünlü konuklar arasında Revna Demirören, Şerife Bilgili, Arzu Sabancı, Demet Sabancı, Prof. Neşe Kavak, Şafak Çak, Elvan Çak, Merve Toy, Dilara Koçak, Ceyda Akyol, Yonca Ebuzziya, Serda Büyükkoyuncu, Şah Yaycı, Pınar Timer, Telem Gök, Ruken Mızraklı, İnci Aksoy, Çiğdem Simavi, Atilla Kuzu, Gökhan Avcıoğlu, Sevan Nişancı, Ruzen Bıçakçı, Kurtul Ekman, Pınar Altuğ Atacan, Saffet Emre Tonguç, Sevan Bıçakçı ile eşi de yer aldı.
“ÖZEL VE ÖDÜLLÜ KOLEKSİYONLARA İMZA ATIYORUZ”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, “45 kişilik tasarım ekibimizin yanında ulusal ve uluslararası alanda başarılı tasarımcılarla çok özel ve ödüllü koleksiyonlara imza atıyoruz. Gücünü tasarım ve inovasyondan alan bir marka olarak ‘Bundan sonra neler olacak?’ sorusuna hep birlikte yanıt arıyoruz. İklim değişiyor, yapılar değişiyor, mimari değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor. İhtiyaçlara cevap verirken sürdürülebilir parçalar oluşturmak ve yeni yaşam düzenine uyum sağlamak önceliğimiz. Bunun için de hem yerel hem de uluslararası düzeyde çok sayıda iş birliği yapmanın ve etkileşimin önemine inanıyoruz” dedi.
Sürmeli, “Dünyanın en önemli tasarımcılarından bir tanesine şu anda sadece Kütahya Porselen değil Türkiye’nin ev sahipliği yaptığını düşünüyorum. Çünkü 4 binden fazla tasarıma sahip, bunun da 400’den fazlası uluslararası alanda ödül almış bir tasarımcının şu anda Türkiye’de olması, fikirlerini bizlerle, sosyal medya üzerinden de tasarım dünyasının duayenleriyle paylaşması bizler için son derece önemliydi. Bizler için de güzel bir tasarımı hayata geçirdi. Karim hep ‘kusurun kusursuzluğu’ der çünkü doğada hiçbir şey kusursuz değildir ve insanın tabiatı da kusursuzluğa karşıdır. Bu nedenle yapmış olduğu bütün tasarımları böyle düşünerek hayata geçiriyor. Böyle bir tasarımı Karim Rashid imzasıyla hayata geçirmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.
TASARIMIN GELECEĞİNDE NELER OLACAK?
Etkinlikte konuklar, tasarımın gelecekte nasıl şekilleneceğini dünyaca ünlü tasarımcı Karim Rashid’in yorumuyla dinledi.
“Tamamen farklı bir dünyada yaşıyor olabileceğimize inanıyorum. İlham dolu nesneler ve deneyimlerle dolu bir dünyada” diyen Rashid, tasarımın farklılaşmayı, yeniliği, ihtiyaçları ve arzuları içermesi gerektiğini söyledi. Yaratımları ile milyonlara ulaşan ve yeni nesle ilham veren en önemli isimler arasında yer alan Karim Rashid, tasarımı sadece görsel bir mesele olarak değil, bütünsel olarak ele aldığını ve dijital çağın insanlara sonsuz bir üretme imkanı getirdiğini aktardı.
“LÜKSÜN YENİ TANIMI TUTKULARIN PEŞİNDEN GİDEBİLMEK”
Lüksü kendince tanımlayan Rashid, “Hepimiz anlam yaratmak için buradayız. Hepimiz yaratıcıyız. Ama insanlar çoğu zaman bunu uyandırmak için teşvik edilmedi. İnsanlık tarihine baktığımızda baskılanma var ama hepimiz bir kalıba bağlı olursak nasıl yaratıcı olacağız? Dijital çağdayız ve artık herkes aynı bilgiye ulaşabiliyor, üretebiliyor ve bunu insanlara yayabiliyorlar. Küçük bir kasabada bir şey üreterek dünyayı değiştirme imkanınız var. Ben ergenlik dönemimdeyken her sanatçı Paris’e, Milano’ya, Londra’ya, New York’a giderdi ve sanki bir kariyere başlamak için böyle bir şehre gitmeniz gerekiyordu.
Ama şu an öyle bir şey kalmadı. Herhangi bir yerden istediğinizi yapabilirsiniz. Aynı zamanda herhangi bir yerde eğitim de alabilirsiniz. Çevrim içi eğitimler var. Geçmişteki insanların asla böyle bir imkanı yoktu. Bu çok büyük bir değişiklik. Bu her birimize ve yaratıcı düşüncemize güç kattı. Aynı zamanda sesimizi duyurabiliyoruz da…. Bu bir lüks. Fikir sahibi olmak ve bunu dile getirebilmek, dünyaya katkıda bulunmak bir lükstür. Bugünün lüks anlayışı kesinlikle tutkulu olduğunuz bir işte çalışabilmektir. Tutkunuzun peşinden gidiyorsanız lüks bir hayat yaşıyorsunuzdur. Bu bence gerçekten harika” diye konuştu.
“YARATICILIK ÇAĞINDA YAŞIYORUZ”
Dijital çağın kişilere isteklerini gerçekleştirmek için gerekli araçları verdiğini belirten Rashid, “Bize sonsuz bir üretme imkanı tanıdı. Artık daha fazla tasarımcı var, daha fazla fotoğrafçı var, daha fazla mimar var. Şu an yaratıcılık çağında yaşıyoruz. Hepimizin bir fikri var ve insanlığı ileri taşıyabiliriz. Her gün yeni işler otaya çıkıyor, yeni icatlar yapılıyor. Parmağımdaki yüzüğüm bana sağlığımla ve uykumla ilgili bilgi veriyor. Bu inanılmaz bir dünya ve bana ilham veriyor” ifadelerini kullandı.
“ÇEŞİTLİLİĞİ KAYBEDİYORUZ”
Karim Rashid, “Dijital çağda bir gecede bir marka oluşturacağınız gibi bir markayı bir gecede mahvedebilirsiniz de. Eskiden markaların iyi bilinir hale gelmesi 10 yıl alırdı. Şimdi e-ticarette şirketler aylar içinde milyarlarca ciro yapıyor. Hepimiz söz sahibiyiz. Politikacılar, siyasetçiler yönetmiyor dünyayı, biz yönetiyoruz. Dijital çağ bizi bir yandan küresel vatandaş yapıyor ama bir yandan da farklılıklarımızı yitiriyoruz, çeşitliliği kaybediyoruz” dedi.
“TASARIM DEKORE ETMEK DEĞİLDİR”
Sürekli yaratıcı yanımı besleyecek şeyler aradığına dikkat çeken Rashid, “İnsanların sevdiği, benimsediği şeyler arıyorum. Böylece herkes ulaşabiliyor ve herkes seviyor. Tasarım budur aslında. Tasarım dekore etmek değildir. Tasarım bir hatayı saklamak için süslemek değildir. Tarihe geri bakıp oradan ilham alıp kopyalamak değildir. Artık her şey şeffaf oldu. Çünkü dijital çağ şeffaflık demek ve hakikat kaçınılmaz olarak gün yüzüne çıkıyor. Yaşadığımız çağ şeffaflık çağı. Şeffaflık dediğimde sadece fiziksel dünyadan bahsetmiyorum. Fiziksel dünyada şeffaflığı sağlayan cam olabilir mesela fakat insanların yaşadığı dünyada dürüstlük demektir şeffaflık. Kendini ilerletmek isteyen her şirketin tüketicileriyle şeffaf bir iletişim kurması gerekiyor. Dünya değişimden geçiyor çünkü bizim dürüst olmamız gerekiyor” diye konuştu.
“AZ AMA BİZİM İÇİN ANLAMI OLAN ŞEYLERE İHTİYACIMIZ VAR”
Az çoktur felsefesini benimsediğini söyleyen Rashid, “Az ama bizim için anlamı olan eşyalara, objelere ihtiyacımız var. Dünyadan bütün kötü objeleri çıkaralım istiyorum. Etrafımızda az ve öz objeler olmalı. Bence tasarımın geleceği budur” ifadelerini kullandı.