Sen öğretmenine aşık değilsin. Seni bu yanılgıdan kurtarmak isterim. Öğretmeninle muhabbet etmek istiyorsun çünkü öğretmeninin tecrübelerini merak ediyorsun.
Çocukluk ya da ergenlik dönemlerinde öğrencinin, öğretmenine hayranlık beslemesi gayet doğal bir durumdur ancak öğrenci, bunu belki de daha önce tatmadığı, yaşamadığı aşk ile karıştırabilir. Çevremizde buna benzer çok fazla duyum alabiliyoruz zaman zaman. Sevgili haberton.com okuyucuları evet, bugün bu durumdan mustarip kişilere, kendimce gözlemlerimle yardımcı olmaya çalışacağım.
Öğretmenine aşık olduğunu düşünen arkadaşım,
Evet, sen.
Öncelikle sakin olmanı istiyorum. Durumu kabullen. Korkma, bugün senden büyük olan birçok insan senin geçtiğin evrelerden geçti ya da bu evreden geçen arkadaşlara sahip oldu. Utanmanı gerektirecek bir durum da söz konusu değil çünkü hayranlık beslemek kötü bir durum değil. Dikkat ettiysen sen, “aşık oldum” diyorsun ben ise ‘’hayranlık besliyorsun’’ diyorum. Neden mi?
Bak şimdi güzel dostum,
Çok sevdiğin ünlü isimler var mı? Benim var. Sayayım senin için;
Şhota ve Archi Arveladze. Özellikle Shota’nın kontralarını izler izler dururum.
Demet Akbağ, oyunculuk üzerine sabaha kadar konuşsa sabaha kadar yorulmadan dinlerim.
Tolga Çevik, duruşuyla ve kurduğu cümleleriyle ilham aldığım biri.
Katrina Kaif, benim için en iyi dans eden kadınlardan biridir.
Aamir Khan, filmleri ve hayata bakış açısını belli eden cümleleriyle örnek aldığım bir isim.
Vee
Keanu Charles Reeves, şu dünyada yaşam tarzımı, yaşanmışlıklarımı özdeşleştirdiğim ve deli gibi takip edip, tanışmak adına mücadeleler verdiğim bir isim.
Eminim bu saydıklarım arasında hayranlık beslediğimiz ortak isimler vardır. Yukarıda isim verirken, o isimler karşımda olsaydı neler yapacağımı da yazdım. Bu durumda onlara aşık olmuş mu oluyorum? Tabii ki hayır.
Şimdi hayranı olduğun ünlü isimleri düşün. Bugün bu isimlerden biri senin öğretmenin olsaydı nasıl davranırdın? Eminim sürekli sohbet etmek isterdin ve hayat tecrübelerini bir de onların ağzından dinlemek için can atardın. İşte tam olarak bundan bahsediyorum sevgili dostum.
Sen öğretmenine aşık değilsin. Seni bu yanılgıdan kurtarmak isterim. Öğretmeninle muhabbet etmek istiyorsun çünkü henüz çok fazla hayat tecrübesi yaşamamış biri olarak öğretmeninin tecrübelerini merak ediyorsun. Ondan ileriye dönük tavsiyeler almak istiyorsun. Belki de ileride, öğretmeninin geçtiği bazı yollardan sende geçeceksin ve o yoldan geçerken tökezlemek istemiyorsun içten içe. Öğretmenin, yaşamış olduğu hayat tecrübelerinden ötürü güçlü bir duruşa sahip ve sen de onun gibi olmak istiyorsun.
“Ama benim dışımda hiçbir öğrenci ya da öğretmenle konuşmasını istemiyorum, kıskanıyorum.”
Bu durum aşktan kaynaklanan bir durum değildir sevgili dostum. Basit düşünelim, annen ve baban evli olmalarına rağmen baban, karşı cinsten biriyle konuşamaz mı? Ya da annen, karşı cinsten biriyle konuşması baban tarafından yasaklanıyor mu? Hayır. Kendilerine ait özel alanları bulunmakta ve bu özel alanlarının içerisinde dostları da bulunmakta.
Senin durumundan bakacak olursak, temelde durum şöyle de olabilir;
Öğretmenin, sınıfından – okulundan bir arkadaşının, okul çalışanlarının dışında kimsenin bilmediği özel bir durumundan mütevellit onunla daha fazla ilgileniyordur ve sen de o öğretmenine hayranlık beslediğin için seninle daha fazla ilgilenmesini istiyor olabilirsin. Bu konuda bencil olmamanı öneririm çünkü en yakın dostun bile olsa okul dışındaki hayatında neler yaşadığını bilemezsin. İnsanlar olarak sosyal varlıklar olduğumuzdan ötürü insanların, birbirleriyle iletişim halinde olmaları da gayet doğal bir durumdur.
Sevgili dostum,
Belki bu söylediklerim senin gözünde hükümsüzdür. Haklı da olabilirsin çünkü ben, uzman bir psikolog değilim ancak yazan biri olarak iyi bir gözlemciyim. Öğretmenlerimiz önemli insanlardır. Hep kurduğum bir cümle vardır. “Öğretmeni öğretmen yapan da bir öğretmendir.” Onlar bizim en değerli varlıklarımız. Dolayısı ile onlara hayran olmamak, hayranlık beslememek elde değildir ancak aşk çok farklı bir durumdur. Hep duymuşsundur belki “Kainat aşk ile yaratılmıştır.” Kainatın kimyasında olan böylesine güzel bir duygu, his, durum vs. basite indirgenebilir mi sence?
Haydi bakalım kalk ve kendini sev. Kendi hayat defterine güzel anılar ekle. Ders çalış mesela ya da yeteneğinin olduğu bir konuda çalışmalar yap. Yaklaşan bu öğretmenler gününde öğretmenine vereceğin en güzel hediyedir senin, hayatını güzelleştirmen.
Umarım yardımcı olabilmişimdir. Sevgiyle kal güzel dostum.