Türkiye’de mi yaşıyoruz? İktidardaki arkadaşlara sormak istiyorum; siz bu gidişattan memnun musunuz?
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Haftalık Basın Toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.
Karamollaoğlu, “Siyonizmin etkili olma sürecinde 2 Kasım 1917’de Balfour Deklarasyonu olarak tarihe geçen bir karar neşredilmişti. Bu kararda İngiltere savaştan sonra Suriye topraklarını işgal edeceğini ve orada bir Yahudi devletinin kurulmasına destek vereceğini dünyaya duyuruyordu”.
Aslında dışarıdan bakıldığında akıl almaz bir yaklaşım. Savaş daha bitmemiş ve yeteri kadar nüfus bile olmayan o bölgede bir Yahudi devletinin kurulmasını önceden planlamak; içinde bulunduğumuz dünyanın nasıl şekillendiğini anlamamız yönünden çok büyük önem arz ediyor. Çünkü Ortadoğu böylece yeniden şekillendi. Bugün son aşamalarına geldik denilebilir. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri bu sefer Büyük İsrail Projesini yeniden adlandırarak Büyük Ortadoğu Projesi adıyla tarihe imza atmaya hazırlanıyor.
Afganistan’dan çekilmesi, Doğu Akdeniz’e büyük yığınaklar yapması, Girit’te, Yunanistan’da, Bulgaristan’da yeni üsler kurması ve Türkiye’yi tehdit etmesi; bunun en açık, en bariz delili. Biz bundan dolayı 2 Kasım’ı hafife alamayız. Büyük Ortadoğu Projesini de hafife alamayız. Dün sadece İngiltere, Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulmasına destek vereceğini ilan ederken; bugün Amerika Birleşik Devletleri, Yahudilere kendi kitaplarına göre inandıkları arz-ı mevuda yerleşme konusunda Büyük Ortadoğu Projesi adıyla bir projeyi hayata geçireceğini bütün dünyaya ilan ediyor.
Türkiye’nin burada takınacağı tavır bundan dolayı çok ama çok büyük önem arz ediyor. Türkiye bu projeden etkilenen bütün ülkeleri de ayağa kaldırmak mecburiyetindedir bu projeye engel olabilmek için.
Bugün 3 Kasım, bundan tam 19 yıl önce AK Parti tek başına iktidara gelmişti. 3 Kasım 2002’yi hatırlarken şu konuları bir defa daha tefekkür etmeye ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. İktidara gelirken hem AK Parti’nin vaatleriyle hem de vatandaşımızın beklentileriyle şu konular önümüzdeydi; artık Türkiye müreffeh bir Türkiye olmak istiyordu.
Güçlü bir Türkiye arzu ediliyordu. Ülkemizin özgür olmasına büyük önem veriliyor, özgür bir Türkiye ideali hep önde tutuluyordu. Bunlarla öncü bir Türkiye meydana gelecek ve biz Türkiye’mizde adaletin hakim olduğuna şahit olacaktık. Artık kurallar eğilip bükülmeyecek, kanunlar çarpıtılmayacak, hukuk-adalet üstün tutulacaktı.
Bunlara ilave olarak da AK Parti özellikle 3Y ile mücadele edeceğini açık bir şekilde deklare etmiş ve bu suretle de vatandaşımızın teveccühüne mazhar olmuştu. 19 yılın ardından bugün sorma ihtiyacını duyuyoruz; hakikaten müreffeh, güçlü, özgür, öncü ve adaletin tam manasıyla hakim olduğu bir Türkiye’de mi yaşıyoruz? İktidardaki arkadaşlara sormak istiyorum; siz bu gidişattan memnun musunuz?