Türkiye’de yüz yüze eğitim Kovid-19 tedbirleri kapsamında bazı okullar önlem yelpazesinde nano 405 ışık teknolojisinden yararlanmaya başladı
Türkiye’de tüm kademelerde eğitim alan öğrenciler için yüz yüze eğitim Covid-19 tedbirleri kapsamında başlatılırken, bazı okullar maske kullanımı, hijyen ve havalandırmanın yanı sıra ek tedbirler aldı. İzmir’de önlem yelpazesini geniş tutan bir özel okul, nano 405 ışık teknolojisinden yararlanmaya başladı. Güney Kore başta olmak üzere birçok ülkenin okullarında kullanılan teknolojinin, havada asılı kalan ve yüzeye yapışan virüsleri yok etme özelliği taşıdığı kaydedildi.
405 Nanometre’yi Türkiye’ye getiren firma yetkilisi Doğan Demiray, “Bu ürün toplu alanların tamamında okullarda, hastanelerde, AVM’lerde artık hayatımızın gündelik bir parçası olacak. Özellikle okulların acıması ve havaların soğumasıyla birlikte yeniden kapalı alanlarda bulunmaya başladık. Covid-19 özellikle velileri tedirgin ediyor. Bu yeni teknoloji sayesinde velilerin gönlü rahat bir şekilde güvenle çocuklarını gönderebileceği okullar, ortamlar yaratmış oluyoruz” ifadelerini kullandı.
405 nanometre teknolojisi ile vatandaşın toplu alanlarda güvende olduğunu dile getiren Demiray, “Bu teknoloji Amerika ve Güney Kore’den sonra Türkiye’de de kullanılmaya başlayan yeni bir teknoloji oldu. Günümüz şartlarında özellikle bakteri ve virüsler oldukça hayatımızı etkilemekte. Yeni teknoloji ile yeni bir çağın başlangıcını yapmış oluyoruz. Bu teknoloji, uluslararası testlere tabi tutulmuş, elektronik sertifikalardan en üst düzey puanlarla çıkmıştır. 405 nanometre, tek bir ışıkla 24 metrekarelik alanı 7/24 dezenfekte edebilmektedir.
Ortamı hem havada hem de zemin üzerinde sürekli olarak korumaktadır” dedi. Teknolojinin uzun bir kullanım ömrünün olduğundan söz eden Demiray, “Bu ürün açıldığı andan itibaren ilk yarım saat içerisinde tertemiz bir ortamda bulunmaya başlıyoruz. Ürün açık kaldığı sürece bakteri ve virüsleri sürekli baskılamaktadır. Ürün 7 gün 24 saat kullanımda 6 yıl yani 50 bin saat boyunca ömrünü sürdürmektedir. Yarı zamanlı kullanıldığında ise ömrü 12 yıla kadar devam etmektedir. Yalnızca Covid-19 için değil, tüm virüs ve bakterilere karşı koruma sağlamaktadır” açıklamasında bulundu.
Zararlı mikroorganizmaları öldüren ışık sistemi hakkında Celal Bayar Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sinem Akçalı da detaylı bilgi verdi. Akçalı, insanlara zarar vermeden bakteri ve virüsleri öldüren aydınlatma sisteminin dezenfeksiyona getirdiği yeniliklere dikkati çekti. Yansıma özelliği olan 405 nanometre dalga boyundaki ışığın insanlar üzerinde herhangi bir zararlı etkisi bulunmadığını belirten Akçalı, “Bu ışık, tüm mekanlarda 7/24 kesintisiz olarak dezenfeksiyon sağlayabiliyor. Işık, kaynağından çıktıktan sonra çarptığı yüzeylerden yansıyıp odanın her yerine dağılarak etkisini gösteriyor.
405 nanometre ışık ultraviyole değildir. İnsanlara zarar vermeden bakterileri ve virüsleri öldürme etkisi bulunmaktadır. UV ışıktan çok daha farklı. UV ışık, hem DNA‘ya hem de RNA’ya zarar vererek mikroorganizmaları hasara uğratıyor. Oysaki 405 nanometre görünür ışık, bakterilerin içinde bulunan porfirin adı verilen molekülleri uyararak bakteri hücreleri içinde serbest molekül oluşumunu tetikliyor ve bu moleküller de bakterilerin ölümüne neden oluyor” dedi.
405 nanometre teknolojisini uygulamaya başlayan özel okulun müdürü Ahmet Şahin, “6-7 ay önce bu teknolojinin geliştiğini haberlerde okuduk. Ben de yeni teknolojileri takip eden biri olduğum için araştırma yaptım. Özellikle Amerika ve Güney Kore’de bu teknolojinin devlet dairelerinde kullanıldığını duyduk. Yetkili firmalarla iletişime geçtik. Öncelikle deneme amaçlı okulumuzun giriş koridoruna ürünü taktırdık. Okulumuzda 6 aylık süreçte sadece 1-2 temaslı vaka görüldü. Ben ürünün etkili olduğunu düşünüyorum. Bunu üzerine sınıflarda uygulamaya geçtik. Kalabalık bir sınıfımızdan kullanmaya başladık. Türkiye’nin artık bu konuda çağ atlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Teknolojiden memnun olduğunu ifade eden velilerden Jülide Erözcan ise “Kendi hayatımızda maske, mesafe ve hijyen konularına son derece önem gösteriyoruz. Ben çocuğumu okulumuza güvenle gönderiyorum çünkü hijyen konusunda çok titiz olunduğunu görüyorum. 405 nanometre teknolojisini daha önce duymuştum. Virüs ve bakterilerden ortamı koruyan bir sistemin ülkemize gelmesinden dolayı son derece mutluyum” dedi.
5’inci sınıf öğrencisi Sudenaz Bilgili’nin annesi İlknur Bilgili de “Böyle bir teknoloji olduğunu daha önce duymuştuk. Çocuklarımız güvende olduğu için mutluyuz. Koronavirüs nedeniyle oldukça tedirgindik. Okulumuz böyle bir uygulamaya geçtiğini söyledi. Bizde de herhangi bir tedirginlik kalmadı” diye konuştu.