Ünlü şefler Türk ve İskandinav mutfaklarından seçme lezzetleri Sıfır Atık hedefiyle pişirdi
Türk Mutfağı Araştırmacısı, yazar ve şef Vedat Başaran ve Danimarka Mutfağı Milli Takım Şefi Tommy Jespersen, gıda israfına dikkat çekmek için Türk ve İskandinav mutfaklarından seçme lezzetleri “Sıfır Atık” hedefiyle pişirdi.
Minimum gıda israfı ile gıda bilincini artırmayı amaçlayan Danimarka Başkonsolosluğu, CarrefourSA ile gıdada sıfır atık konusunu vurgulamak amacıyla Maltepe Park Hiper’deki Lezzet Arası restoranında bir araya geldi. Danimarka Başkonsolosu Thierry Hoppe ve CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Türk Mutfağı Araştırmacısı, Yazar ve Şef Vedat Başaran ve Danimarka Mutfağı Milli Takım Şefi Tommy Jespersen, sıfır atığa dikkat çekmek için birlikte Türk ve İskandinav mutfaklarından balık ve tatlıdan oluşan bir menü hazırladı. Şefler, hem “Sensa T” isimli dijital tartı ile pişirdikleri yemeklerdeki her bir üründen çıkan atık oranını hesapladılar hem de gıda ambalajlarını sıfır atık kutularında ayrıştırarak geri dönüşüme kazandırdılar.
GIDA İSRAFINI ÖNLERSEK AÇLIĞI DA ÖNLEMİŞ OLURUZ
Danimarka Başkonsolosu Thierry Hoppe, yapılan alışverişin en az yüzde 5’inin çöpe gittiğine dikkat çekerek, “Gıda israfını engellemek çevreyi korumak için de en önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Sera gazı etkisi yaratan unsurlardan yüzde 10’u üretilen ama hiç tüketilmeyen gıdalardan oluşuyor. İsraf edilen ürünleri bir ülke olarak değerlendiriyor olsaydık Çin’den ve Amerika’dan sonra dünyanın en büyük üçüncü ülkesi olurdu. Gıda israfını önlesek her gün ortalama 800 milyon insan açlık çekerken bu da engellenmiş olur” dedi.
GIDA ATIKLARINI AZALTMAK İÇİN ÇOK GAYRET SARF EDİYORUZ
CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “Biz sıfır atığa çok önem veriyoruz ve bunu gezegen için, ülkemiz, ekonomimiz için ilerletme gayretindeyiz. Bugün itibariyle 120 mağazamız sıfır atık belgesine sahip. 2022 yılında umarım tüm mağazalarımız sıfır atık belgesine ulaşmış olacak. Gıda israfını azaltmak için çok gayret sarf ediyoruz. Hem tedarik zincirimizde hem personelimizin eğitiminde hem de gıdaların son kullanma tarihi yaklaştıkça yapmış olduğumuz aksiyonlarla, ürünlerimizi sosyal derneklere bağışlıyoruz” diye konuştu.
TARLADAN ÇIKAN ÜRÜNÜN MAKSİMUMUNU SATMAK ZORUNDAYIZ
Kartallıoğlu, “Atığı devamlı olarak kesmek yönünde hedefimiz var. Tarlamızdan çıkan ürünün maksimumunu satmak durumundayız. Bu tek başına bizim şirketimizin yapabileceği bir iş değil. Bütün şirketlerin, vatandaşların, devletimizin, dünya devletlerinin yaratacağı ortak bir çalışma. Biz bu tempoya ayak uydurmaya hatta önünde koşmaya gayret ediyoruz” dedi.
ATIK SAYISI RESTORANLARDA DAHA FAZLA
Türkiye’de atık konusunun evlerde restoranlara göre daha az olduğunu belirten Türk Mutfağı Araştırmacısı, Yazar ve Şef Vedat Başaran, “Bu son derece sakıncalı bir mesele. Bunun için çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle kendi geleneklerimizden oluşan reçetelerin üzerinde çalışarak atıksız bir mutfağı tercih ediyoruz.Evde kalan ürünlerin değerlendirilmesi son derece önemlidir. Evinizde havuç, kabak, fasulye kaldı. Et, balık ne kalırsa kalsın… Mesela mücver bir tekniktir ve yemeğin ismi değildir. Eski dönemlerde Osmanlı Mutfağı’nda 30’a yakın mücver vardır. Kalan 2-3 maddeye neyi eklerseniz siz onu kullanırsınız” diye konuştu.
ATIKSIZ YEMEK YAPMAK MÜMKÜN
Ana yemek olarak balık ve yanında da ayva tatlısı pişiren Danimarka Mutfağı Milli Takım Şefi Tommy Jespersen ise, “Yemekler hiç atıksız da pişirilebilir. Balığı yaparken sadece fletosunu kullanmayıp, kemiklerini de fırında değerlendirebiliriz, yemeğin farklı aşamalarında kullanabiliriz. Biraz daha yaratıcı ve farklı düşünerek atıksız yemek mümkün” ifadelerini kullandı.
Yemek yapmadan önce kullanılan malzemenin tanınması gerektiğine vurgu yapan Jespersen, “Hangi malzemeden nasıl atık çıktığını düşünür, bu atıklarla neler yapılabileceğini önceden planlarlarsa çok daha kolay ve sorunsuz şekilde bunları değerlendirebiliriz” dedi.