Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, “Rezervler 123,5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir” dedi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na ‘Küresel Gelişmeler’, ‘İktisadi Faaliyet ve Dış Denge’ ile ‘Enflasyon’ sunumu yaptı. Kavcıoğlu, koronavirüs salgınının ekonomiye etkisiyle ilgili, “Salgın hastalığın dünya genelinde hızla yayılması, küresel ticaret ve iktisadi faaliyette belirgin bir yavaşlamaya neden olmuştur. Salgın döneminde, 2008 finansal krizinden farklı olarak hizmetler sektörünün daha olumsuz etkilendiği görülmektedir” dedi.
‘TÜRKİYE, POZİTİF BÜYÜME KAYDEDEN 2 ÜLKEDEN 1’İ’
2020 ve 2021 yılı büyüme oranlarını değerlendiren Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu, “Türkiye, OECD ülkeleri ve Çin ile birlikte değerlendirildiğinde yüzde 1,8 ile 2020 yılında pozitif büyüme kaydeden 2 ekonomiden 1’i olmuştur. Milli gelir, 2021 yılı birinci çeyreğinde yüzde 7,2 büyüme kaydetmiştir. 2021 yılının ikinci çeyreğinde baz etkilerinin de katkısıyla birçok ülkede yüksek oranlı büyümeler görülmüştür. Türkiye ekonomisi bu dönemde yüzde 21,7 oranında büyümüştür” diye konuştu.
Aşılanmanın dünya genelinde hızlanmasının, küresel ekonomik toparlanmayı desteklediğine vurgu yapan Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Baikanı Kavcıoğlu, “Küresel ekonomi, aşılama faaliyetlerinin yanı sıra para ve maliye politikalarının desteğiyle toparlanmaya devam etmektedir. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son zamanlarda birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide uzun vadeli eğilimlerin üzerinde seyretmektedir. Türkiye’nin başta hanehalkı ve kamu borçluluğu olmak üzere toplam borcu yönünden gelişmiş ülkelerden olumlu ayrıştığı görülmektedir” dedi.
‘AÇILMA VE NORMALLEŞME ADIMLARI GÜVENİ ARTIRDI’
İktisadi faaliyetin, salgın tedbirlerinin kısıtlayıcı etkilerine rağmen ikinci çeyrekte gücünü koruduğunu dile getiren Kavcıoğlu, “Açılma ve normalleşme adımlarıyla birlikte sektörler genelinde güvenin arttığı görülmektedir. Firmaların yatırım ve istihdam eğilimlerindeki artış sürmektedir. Yatırım eğilimindeki artış, sektörlerin geneline yayılmıştır. Hizmetler sektöründe son dönemde güçlü bir istihdam artışı ile salgın dönemi kayıplarının telafi edildiği görülmektedir. Olumlu dış talep görünümünün de etkisiyle sanayi istihdamı güçlü seyretmektedir” diye konuştu.
TCBM Başkanı Kavcıoğlu, dış ticaret rakamlarıyla ilgili de “Türkiye, Avrupa ile dış ticaretinde fazla vermeye başlarken, Asya bölgesi ile dış ticaret açığı vermeye devam etmektedir. Dış ticaretteki dengelenme reel olarak daha belirgindir. Dış ticaret hadlerindeki bozulma miktar bazında gerçekleşen dengelenmenin cari işlemler dengesine yansımasını sınırlandırmaktadır. Altın ithalatındaki düşüş ve turizmdeki toparlanmanın katkısıyla cari işlemler dengesi iyileşmektedir” dedi.
‘TCMB REZERVLERİ GÜÇLÜ ARTIŞ EĞİLİMİ GÖSTERİYOR’
Kavcıoğlu, rezerv gelişimine ilişkin “TCMB rezervleri son dönemde istikrar kazanmış olup güçlü bir artış eğilimi göstermektedir. Rezervler 123,5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Son dönemde rezervlerde gözlenen artışta zorunlu karşılıklar, reeskont kredileri, SDR tahsisatı ve diğer ülke merkez bankaları ile yapılan swap anlaşmaları belirleyici olmuştur” diye konuştu.
Olumlu dış talep koşulları ve uygulanmakta olan sıkı para politikasının cari işlemler dengesini pozitif etkilediğine dikkat çeken TCMB Başkanı Kavcıoğlu, şunları kaydetti:
“İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir. Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı talep gelişmeleri etkili olmaktadır.
Bu etkilerin arızi unsurlardan kaynaklı olduğu değerlendirilmektedir. Diğer taraftan güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri devam etmektedir. Parasal duruşun sıkılığı ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı etki yapmaya başlamıştır. Bunun yanında bireysel kredilerin ılımlı seyre dönmesi için makroihtiyati politika çerçevesi güçlendirilmiştir. TCMB, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmiştir. Bu çerçevede para politikası duruşunda güncellemeye ihtiyaç bulunduğu değerlendirmesi yapılmış ve eylül ayında politika faizinde indirim yapılmasına karar verilmiştir.”