Karabük’te pompalı tüfekle yaralanan memurun bacağı parçalandı; tutuksuz sanık S.K. mahkemede üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi
Karabük’te 2020’de pompalı tüfekle E.I.’ya ateş ederek sağ bacağının parçalanmasına neden olduğu iddiasıyla hakkında 13 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılan tutuksuz sanık S.K. mahkemede üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi. Müşteki avukatının itirazı üzerine Karabük Asliye Ceza Mahkemesi, dosyanın geçtiğimiz Nisan ayında ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Olay nedeniyle 50’den fazla operasyon geçirdiğini ve 6 aydır dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmediği öne süren E.I. CİMER‘e şikayette bulundu. E.I.’nın avukatı Neşe Öztürkçü ise “Olayda cezayı alan maalesef ki müvekkilim olmuştur. 1 yılı aşkın süredir maddi, manevi sarsılmıştır. Biz hapis hayatı yaşadığını düşünüyoruz” dedi.
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 29 Eylül 2020 günü Hürriyet Mahallesi İnönü Caddesi’nde gerçekleşen yaralama eylemiyle ilgili soruşturma başlatıldığı anlatıldı. Müşteki E.I.’nın ifadesine yer verilen iddianamede E.I.nın balık haline aracını park ettiğini, o sırada tanımadığı park sorumlusunun “E.I. git buradan kaybol” dediğini, çarşıda işlerini hallettikten sonra aracının yanına geldiği sırada ‘Saddam’ lakaplı S.K.’nin bir şey söylemeden kendisine ateş ederek olay yerinden kaçtığını söylediği hatırlatıldı. E.I. ifadesinde otoparkçının da yanına gelerek “Ben sana demedim mi git” dediği ve olay nedeniyle E.I.’nın şikayetçi olduğunu belirttiği kaydedildi.
ÖLDÜRME KASTININ OLMADIĞINI İDDİA ETTİ
Şüpheli S.K.’nin ise ifadesinde evine gitmek üzere aracına bindiği, önündeki aracın yavaş hareket etmesi üzerine selektör yaptığını, müşteki E.I.’nın kendisine küfür ettiğini ve sinirlenerek şahsı korkutmak amacıyla iş yerinde bulunan tüfeğini aldığını iddia ettiği öğrenildi. Sinirle korkutmak için yere ateş ettiğini öne süren S.K. yerden seken saçmaların E.I.’yı yaraladığını, kasten öldürme gibi kastının olmadığını iddia etti.
13 YIL 6 AYA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede şüpheli S.K.’nin “Yaşamı tehlikeye sokacak ve vücutta kemik kırığına sebebiyet verebilecek şekilde silahla kasten yaralama” suçundan 4 yıl 6 aydan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Olay nedeniyle tutuklanan şüpheli S.K.’nin tutukluluk incelemesinde tahliyesine karar verildiği öğrenildi.
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ GÖREVSİZLİK KARARI VERDİ
Karabük 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 14 Nisan 2021’de görülen duruşmaya tutuksuz sanık S.K. ve avukatı katıldı. Duruşmada E.I ile avukatı Neşe Öztürkçü yer aldı.
Müşteki avukatı Öztürkçü, sanığın tutuklu yargılanmasını talep ederek “Suçun ağırlığı da dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesini ve dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep ederizö dedi.
Sanık S.K ise üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini belirtti.
Mahkeme, ‘Öldürmeye teşebbüs’ suçunun oluşturup oluşturulmadığına ilişkin delillerin ve tartışmanın üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğuna kanaat getirerek görevsizlik kararı verdi. Sanığın tutuklanma talebinin reddine karar veren mahkeme, dosyayı Karabük Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
6 AYDIR DOSYA AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE SEVK EDİLMEDİ
Müşteki E.I. olay nedeniyle bacağının parçalandığını, 50’den fazla operasyon geçirdiğini, asliye ceza mahkemesinin görevsizlik kararı verdiğini ancak 6 aydır dosyanın ağır ceza mahkemesine sevkinin gerçekleştirilmediğini belirterek Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) şikayette bulundu.
Devlet memuru müşteki E.I. pompalı silahla saldırıya uğradığını belirterek “Sağ alt bacağımdan ağır bir şekilde yaralandım. Bacağım parçalanarak kopma noktasına geldi. Bu süre boyunca çok fazla sayıda operasyon geçirdim. Tedavilerim devam ediyor. Gerek sağlık gerek hukuksal alanda mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğimö dedi.
Müşteki E.I.’nın avukatı Neşe Öztürkçü ise saldırı nedeniyle müvekkilinin 50’den fazla operasyon geçirdiğini, tedavileri sırasında koronavirüse yakalandığını ve tedavilerinin hala devam ettiğini belirtti. İtirazları sonucu dosyanın görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine gönderildiğini vurgulayan Avukat Öztürkçü, “Yapılan bilirkişi incelemesinde pompalı tüfekte 6 adet fişek yatağının bulunduğu, sanığın ikinci eli ateş ettiği halde silahın tutukluluk yapmasından dolayı ateşleme yapılamadığı tespit edildi. Bu da sanığın öldürme kastı olduğunun, bir husumeti olduğunun açık bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Olaydan sonra sanığın Ankara yönüne kaçarken sanığın yakalandığını da hatırlatan Öztürkçü, “Sanık ifadelerinde yalnızca korkutmak amacıyla ateş ettiğini iddia etmektedir. Bu iddiayı kabul etmek mümkün değil. Müvekkile pompalı tüfekle ateş etmesi zaten öldürme kastının açık bir göstergesidir. Bağımsız yargının takdirine güvenmekle birlikte birçok sabıkası olan ve sabıkaları şiddet içerikli olan bir kişinin topluma çıkarılmasını kendi adımıza onaylamıyoruz. Tutuklama için tüm şartların gerçekleşmiş olmasına rağmen sanığın ara kararla tahliyesini açıkça hukuka aykırı buluyoruz” şeklinde konuştu.
Olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen esasa ilişkin yargılamanın başlamamış olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Olayda cezayı alan maalesef ki müvekkilim olmuştur. 1 yılı aşkın süredir maddi, manevi sarsılmıştır. Biz hapis hayatı yaşadığını düşünüyoruz. Sürekli geçirdiği operasyonlar, evinden dışarı çıkamaması hem bünyesini hem moral durumunu zayıflatmıştır. Yetişkin çocukları vardır, çocukların da yaşama ilişkin sevinçleri azalmıştır. Müvekkilim bu haldeyken sanığın gerçek dışı iddialarla toplumda serbest olarak dolaşması hakkaniyete aykırı bir durumdur. Davamızın sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.