Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez akaryakıttaki fiyat artışlarına değinerek “Orada devlet vergi gelirlerinden fedakarlık yaptı.” dedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, devletin, doğal gaz, elektrik ve akaryakıtta vergi gelirlerinden fedakarlık yaptığını belirterek, “Sadece bu yıl için söyleyeyim bu fedakarlığın karşılığı 52 milyar lira oldu. Biz bu anlamda bir fedakarlık yapıyoruz, devlet olarak ve konutlara, yani hane halkına ve küçük tüketiciye bu artan maliyetleri tam yansıtmıyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dömez, katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’de geçen yıl tüketilen 48-49 milyar metreküp doğal gazın, bu sene muhtemelen 10 milyar metreküp üzerinde bir tüketimi olacağını belirten Bakan Dönmez, “İki nedenden dolayı doğal gazda talep artışı yaşandı ülkemizde. Birisi; bu sene kurak geçiyor, dolayısıyla hidrolikten ürettiğimiz elektrik üretim miktarımız nispeten azaldı. Bunu dengeleyebilmek için de doğal gaz santrallerini daha fazla çalıştırdık.
İkincisi; sanayide ciddi bir kapasite kullanım oranı yakalanmış oldu. Biliyorsunuz şu anda başta ihracat olmak üzere, ihracat verileri de zaten bunu destekliyor, oradaki talep artışıyla birlikte yaklaşık belki bir 8-10 milyar metreküplük ilave bir talep artışı söz konusu. Bunu biz hem mevcut kontratlardan boru hatlarıyla, bir kısmına da LNG tedarik etmek suretiyle bu sene inşallah ve tedarikçiler de sevkiyat programlarına uyduğu takdirde bir sıkıntı yaşamadan atlatmış olacağız” diye konuştu.
ENERJİ FİYAT ARTIŞLARI
Devletin ciddi anlamda fedakarlık yaparak gerektiğinde sübvansiyon yapmak suretiyle, enerji fiyatlarındaki artışı vatandaşa en az şekilde aktardığını kaydeden Dönmez, şöyle konuştu:
“Dün Sayın Cumhurbaşkanımız da yurt dışındaki fiyat hareketlenmelerine karşı Türkiye’de neler yaptığımıza değindi. Ben, biraz daha somut rakamları sizlerle de paylaşmak isterim. Sadece eylül ayında bazı Avrupa başkentlerinde hane halkı elektrik ve gaz fiyatlarındaki artışı müsaadenizle paylaşmak isterim.
Amsterdam’da geçen ay yüzde 15, Atina‘da yüzde 14, Bükreş’te yüzde 5, Oslo ki normalde kuzey ülkeleri ağırlıklı hidroelektrik santrallerinden elektriğini üretir yüzde 19 gibi fiyat artışları var. Bunlar en düşük fiyat artışlarının yaşandığı şehirler. Daha büyük şehirlerde yani Londra, Paris, Almanya’daki diğer şehirlere baktığımızda bu artışların çok daha fazla olduğunu görebiliyoruz. Doğal gaza gelince komşumuz Bükreş’te yani Romanya’da yüzde 23, Yunanistan’da yüzde 13, sırf geçen aydan bahsediyorum.
Kopenhag’da yüzde 12, Brüksel’de yüzde 10, Sofya’da yüzde 10, Amsterdam ve Londra’da yüzde 9 fiyat artışlarını nihai tüketicide görebiliyorsunuz. Aslında diğer çarpıcı boyutu spot piyasalarda yaşanan fiyatlar. Bu tabii spot piyasalar dediğimiz aslında günlük ticaretin yapıldığı, elektrik ve gaz ticaretinin yapıldığı piyasadan bahsediyoruz gün içi işlemler.
Burada çok daha anormal rakamlar var, yani sırf yıllık bazda baktığımızda İtalya’da elektrik yılbaşına göre yüzde 274 artmış. İspanya’da yüzde 234, Yunanistan yüzde 229, komşumuz Bulgaristan yüzde 201, Almanya yüzde 183, Fransa yüzde 165, İngiltere yüzde 145. Türkiye’de ise yani EPİAŞ’ta biliyorsunuz günlük elektrik fiyatları ticareti yapılıyor, yılbaşına göre sadece yüzde 70 artmış.”
Sübvansiyon yöntemiyle devletin, doğal gaz, elektrik ve akaryakıtta vergi gelirlerinden fedakarlık yaptığını belirten Dönmez, “Ülkemizde maliyetlerin hepsini hane halkına ve küçük tüketiciye, esnafa yansıtmıyoruz. Doğal gaz ve elektrikte neredeyse devlet faturanın yarısını karşılıyor. Bir fedakarlık yapıyoruz. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız da ifade etti, bu çerçevede yine bu uygulamalar devam edecek. Aslında akaryakıt tarafında da benzer bir şey var.
Yaklaşık 2 yıl önce eşel mobil sistemine geçilmişti. Akaryakıttaki fiyat artışlarının doğrudan pompaya yansımaması için bir mekanizma geliştirildi. Orada devlet vergi gelirlerinden fedakarlık yaptı. Sadece bu yıl için söyleyeyim bu fedakarlığın karşılığı 52 milyar lira oldu. Biz bu anlamda bir fedakarlık yapıyoruz, devlet olarak ve konutlara, yani hane halkına ve küçük tüketiciye bu artan maliyetleri tam yansıtmıyoruz. Bundan sonra da yine bu kapsamdaki uygulamalarımız devam edecek” diye konuştu.
KARADENİZ’DE SONDAJ ÇALIŞMLARI
Devam eden sondaj çalışmalarına ilişkin bilgi geren Dönmez, şöyle konuştu:
“Şimdi, Türkali isimli kuyularımızdan ilk keşfimizi yaptığımız sahada artık biz üretim kuyuları hazırlıyoruz, yani sahayı geliştiriyoruz. Bugün itibarıyla orada 6 tane kuyumuz olmuş oldu. İnşallah bölgede biz belki 40’a kadar kuyu kazacağız, ilk 10 kuyuyu kazdıktan sonra da zaten ilk faz dediğimiz birinci etapta üretime geçmiş olacağız. Hedefimiz, 2023’te, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Karadeniz gazını vatandaşımızla buluşturmak.
Amasra-1 bölgesindeki keşifle ilgili olarak da yine önümüzdeki yıl belki bazı çalışmalar yapabiliriz, yine belki muhtemelen bu yıl sonu veya yılbaşında bu bahsettiğimiz Sakarya gaz sahasının hemen yanında bir başka sahada keşif amaçlı bir başka daha sondajımız olacak. Biz o sahadan ümitliyiz, aslında yaptığımız çalışmalar da onu gösteriyor. Açtığımız her kuyuda ilk açıkladığımız rakamı teyit eden jeolojik bilgilere de ulaşmış oluyoruz.”