Oyunun çocuk gelişimine katkıları nelerdir? “Çocuk için oyun, içinde yaşadığı ve mutlu olduğu bir dünyadır”.
Oyun, çocuğu eğlendiren, zevk veren bir faaliyet olmasının yanı sıra çocuğun bedensel, duygusal, sosyal, bilişsel ve dil gelişimine önemli yararlar sağlamaktadır. Oyun, çocuğun gelişimi ve yetiştirilmesi yönünden oldukça önemlidir. Oyun, çocukların olayları farklı bakış açılarıyla görmelerine, yaratıcılıklarının gelişmesine, sevinç ve hüzün gibi duygularının farkına varmalarına, arkadaş grupları içinde toplumsallaşıp, ahlaki ve sosyal kurallara uymayı öğrenmelerine, fiziksel açıdan kas ve kemik yapılarının gelişmesine, ifade yeteneklerinin ve kelime hazinelerinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Oyun oynamak çocuklardaki “empati ve sempati duygusunu” geliştirir. Oyunda almış olduğu role bürünerek o rolde yaşayan insanların hayatlarını anlama şansını elde eder.
Oyuncaklar çocukların oyunlardaki yaratıcılığını harekete geçirir. Oyuncak, gerçekliği ve inandırıcılığı tetikleyerek çocukları oyun oynamaya teşvik etmektedir. Oyuncaklar, çocukların hayalini kurdukları hayatın içine girmesini her an mümkün hale getirmektedir.
Çocuklar için uygun oyun ortamları oluşturmalı, gerekli materyalleri sunularak oyun oynamaları desteklemelidirler. Çocuk, ailede yaşanılan herhangi bir olumsuz olayı, kardeş kıskançlığını, korkularını, sevinç, acıma, kaygı, dostluk, düşmanlık, sevme, sevilme, güven duyma gibi birçok duygusal tepkiyi ve bu tepkileri kontrol etmeyi oyun olayı öğrenir.
Oyun sırasında çocuğu ile konuşmalı, fikir ve düşüncelerini paylaşmalı, yeni fikirler geliştirmeli, keşfetmeli ve sorunları birlikte çözmeye çabalamalıdır .Çocuklar oyun sırasında yalnızca kendilerini mutlu eden duygularını ortaya koymazlar. Kendilerini rahatsız eden korkularıyla yüzleşmeye ve bunlardan kurtulmaya çalışırlar. Çocuk oyunlarının çoğunda sosyal bir yapı vardır. Oyun ile çocuk cinsel kimlik kazanır. Aile bireylerinin rollerini üstlenerek sorumluluklarını ve bireylerin kişiliklerini öğrenir. Meslek gruplarını ve onların rollerini kavrar.
Birlikte sorun çözmeyi öğrenirler. Moral gelişimi desteklenir. Çocuk toplumsallaşmayı, başkalarının hak ve özgürlüklerine saygı duymayı, kendi hak ve özgürlüğünü korumayı, yardımlaşmayı, paylaşmayı, lider olmayı, kazanmayı, kaybetmeyi öğrenir. Çocuk toplum kuralları ve gereklerini en kolay ve zararsız biçimde oyun sırasında öğrenir. Sırasını beklemek, paylaşmak, başkalarının hakkına saygı duymak, hakkına ve eşyasına sahip çıkmak, kurallara ve sınırlamalara saygı göstermek, düzen ve temizlik alışkanlıklarım edinmek, söylenenleri dinlemek, kendini ifade edebilmek gibi davranışları hep oyun sırasında öğrenir. Materyallerle yapılan oyun malzemeleri ve bunlarla oynanan oyunlarda çocuk, sürekli kendi istek ve becerilerini oyuna yansıttığı için özgüvenleri de gelişmektedir.
Dijital oyunlar hakkında yapılan araştırma sonuçlarından ortaya çıkan dijital oyunların yarar ve zararları şöyledir: Dijital oyunların olumlu etkileri ise, aktif, deneysel ve probleme dayalı öğrenmeyi sağlar. Bağımsız ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirir. Oyunda ilerleyebilmek için daha önce öğrenilen bilgiyi kullanmayı gerektirir. Varsayımlar sınırlanır ve eylemler sonucu oyunlardan oyuncuya bir mesaj iletilmiş olur. Bu şekilde oyuncu farklı yaklaşımlar deneyerek oyunu çözmeye koyulur, öğrenme becerilerini geliştirir. Dijital oyunlar yeniliklere, meydan okumalara ve merak duygusunun giderilmesine yardımcı olabilmektedir. Sosyal yaşantısında başaramadığı işleri oyun dünyasında birey için “imkânsız” olan şeyi gerçekleştirerek “ben hiçbir şeyi yapamam” imajını silebilmektedir.
Dijital oyunların olumsuz etkilerini belirtirsek, oyun oynama süresini kontrol edememektedir. Diğer etkinliklere karşı ilgi kaybı yaşanmaktadır. Olumuz sonuçlarına rağmen oyun oynamaya devam etmektedir. Oyun oynayamadığı zaman psikolojik yoksunluk hissetmesine neden olmaktadır. Oyunlar toplumdan uzaklaşmasına sebep olduğundan, sosyal becerilerin gelişmesine zarar vermektedir. Şiddet içeriğine sahip oyunların yalnızlık, düşük yaşam doyumu, saldırganlık, depresyon, anksiyete (kaygı), şiddet eğilimi, olumlu davranışlarda azalma, düşmanca duygularda artış ve şiddete karşı duyarsızlaşmaya sebep olmaktadır.
Oyunlardaki aşırı hayal kırıklığı saldırgan davranış göstermelerine neden olmaktadır. Oyuncular şiddete karşı duyarsızlaşabilmekte ve bu şiddeti taklit etmesi için cesaretlendirmektedir. Bununla beraber dünyayı korku ve şiddet içeren bir yer olarak düşündüğünden yanlış bir algının yerleşmesine sebep olabilmektedir.
Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür ve oluşumu insanın en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir.